15 Temmuz darbe girişimi için hangi ülke hangi açıklamayı yaptı?

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişiminin ardından birçok ülke ve uluslararası örgütün yetkilileri, darbe girişimini kınayarak Türkiye'deki seçilmiş hükümetin yanında yer aldı.

14 Temmuz 2021 Çarşamba 15:12
15 Temmuz darbe girişimi için hangi ülke hangi açıklamayı yaptı?
  • 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye'ye ilk destek mesajı Bosna Hersek'ten geldi.
  • 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye'ye ilk resmi ziyareti, o dönem Gürcistan'ın başbakanı olan Giorgi Kvirikashvili gerçekleştirdi.
  • 15 Temmuz darbe girişiminden sonra "Devlet Başkanı" düzeyindeki ilk resmi ziyareti, o dönem Kazakistan Cumhurbaşkanı olan Nursultan Nazarbayev yaptı.
  • 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayan ilk lider (bir gün sonra) Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin oldu.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişiminin ardından birçok ülkenin o dönemki devlet başkanı ve bakanları ile uluslararası örgütlerin yetkilileri, Türkiye'deki demokratik sürecin ve seçilmiş hükümetin yanında yer aldı, darbe girişimini kınadı.

FETÖ'nün 5 yıl önceki hain darbe girişimine, bazı ülkeler ilk tepkisini dışişleri bakanlıklarından yapılan yazılı açıklamalarla, bazıları ise liderlerin ve bakanların Türk yetkilileri arayarak verdiği destek mesajlarıyla dile getirdi.

Hain darbe girişiminden 3 gün sonra Türkiye'ye ilk resmi ziyaret Gürcistan'dan yapılırken, daha sonra Amerika, Avrupa ve Asya'dan bazı ülkeler desteklerini bildirmek üzere temsilci gönderdi.

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNİN ARDINDAN İLK DESTEK MESAJI BOSNA HERSEK'TEN GELDİ

Bosna Hersek, Türkiye'deki demokratik sürece ve seçilmiş hükümete destek mesajını en üst düzeyde ilk ileten ülke oldu.

O dönem Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzetbegovic, yaşananların darbe girişimi olduğunun anlaşılmasından kısa süre sonra Türkiye'deki seçilmiş hükümeti, demokrasiyi ve dost ülkenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı sonuna kadar desteklediklerini bildirdi.

Hain darbe girişiminden sonraki ilk 3 gün Türkiye'ye üst düzey ziyaret yapılmadı. Ancak 19 Temmuz 2016'da ülkeye ilk gelen, o dönem Gürcistan'ın başbakanı olan Giorgi Kvirikashvili oldu.

Türkiye'ye 15 Temmuz'dan sonra devlet başkanı düzeyindeki ilk resmi ziyaret ise Kazakistan'dan geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, o dönem Kazakistan Cumhurbaşkanı olan Nursultan Nazarbayev'i, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde resmi törenle karşıladı.

AVRUPA ÜLKELERİ KINAMAYLA YETİNDİ

Avrupa, darbe girişimini kınamakla yetindi ve bu konuda ikircikli tutum takındı. 15 Temmuz'un üzerinden 2 ay geçtiği dönemde dahi Almanya, Fransa, Hollanda ve İtalya'dan Türkiye'ye devlet başkanı veya başbakan düzeyinde ziyaret gerçekleşmedi.

Avrupalı ülkeler sadece kınama mesajı iletmekle yetinip, darbe girişiminin ardından çok uzun süre Türkiye'ye gelmekten imtina etti.

Uluslararası örgütlerden Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi (AGİTPA), Birleşmiş Milletler ile İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği'nin (İDSB) başkan ve temsilcileri, girişimin ardından Ankara'ya ziyarette bulundu.

ABD'NİN DESTEK AÇIKLAMASI GEÇ KALDI, BIDEN ÖZÜR DİLEDİ

ABD'den, Türkiye'deki seçilmiş hükümete destek açıklaması ise 15 Temmuz gecesinde olaylar devam ederken hükümet yetkililerinin, bunun bir darbe girişimi olduğunu belirtmiş olmasına rağmen yaklaşık 3 saat gecikmeli yapıldı.

Ankara'nın ABD yönetiminden beklediği içerikte ilk açıklama, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hayatta olduğu ve darbecilerin elinde bulunmadığı anlaşıldıktan sonra yani darbenin başarısızlığa uğrayacağı belli olmaya başladığında geldi.

FETÖ'nün darbe girişiminin üzerinden yaklaşık 1,5 ay geçtikten sonra 24 Ağustos'ta dönemin ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Türkiye'ye geldi. Biden'ın Ankara'daki temaslarında en önemli gündem maddesi ise FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesi oldu.

Erdoğan ile ortak basın toplantısı düzenleyen Biden, gecikmeli ziyaretiyle ilgili özür dileyerek, "Keşke daha önce buraya gelebilseydim" ifadesini kullandı.

Biden bombalanan TBMM'yi gezmişti.

DARBE GİRİŞİMİNİN ARDINDAN İLK ARAYAN LİDER PUTİN OLDU

15 Temmuz'un ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayan ilk yabancı ülke lideri ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin oldu. Darbe girişiminden 1 gün sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı telefonla arayan Putin, Türkiye'ye ve Türk halkına "geçmiş olsun" dileklerini iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Temmuz'da da dönemin ABD Başkanı Barack Obama ile telefonda görüştü. Görüşmede, Obama, Türkiye'de demokratik bir şekilde seçilmiş hükümeti şiddet kullanarak yıkmayı hedefleyen darbe girişimini kınadıklarını ve Türkiye'de demokrasiyi desteklediklerini ifade etti.

Erdoğan'ın telefon görüşmesi yaptığı yetkililer arasında Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz, dönemin Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Almanya Başbakanı Angela Merkel, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de yer aldı.

Darbe girişimi karşısında dönemin Başbakanı Binali Yıldırım'ı ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nu arayan çok sayıda ülkenin başbakanı ve uluslararası örgüt yetkilileri de Türkiye'deki demokrasinin devamlılığına ve seçilmiş hükümete güçlü destek beyanında bulundu.

Giorgi Kvirikashvili ile Erdoğan

DARBE KALKIŞMASININ ARDINDAN TÜRKİYE'YE İLK ZİYARET GÜRCİSTAN'DAN

Darbe girişiminin ardından Türkiye'ye ilk ziyaret Gürcistan'dan yapıldı

15 Temmuz'dan sonra Türkiye'ye Gürcistan'dan yapılan ilk ziyareti, o dönem görevde bulunan şu isimlerin ziyaretleri izledi:

"Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov, Bosna-Hersek Başkanlık Konseyi Üyesi Bakir İzetbegoviç, Irak Meclis Başkanı Selim El Cuburi, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Pakistan Pencap Eyalet Başbakanı Şahbaz Şerif."

Bu süreçte Türkiye'yi ziyaret edenler arasında İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman bin Al Sani, Venezuela Dışişleri Bakanı Delcy Eloina Rodrigez Gomez ile Petrol ve Madencilik Bakanı Eulogio Del Pino, Moldova Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Avrupa ile Entegrasyon Bakanı Andrei Galbur, Estonya Dışişleri Bakanı ve Avrupa Konseyi Dönem Başkanı Marina Kaljurand, Romanya Dışişleri Bakanı Lazar Comanescu, Polonya Dışişleri Bakanı Witold Waszczykowski ile Pakistan Senatosu ve Milli Meclisi milletvekillerinden oluşan heyet de yer aldı.

Ayrıca, o dönem görevde olan Bahreyn Kralı Hamad bin İsa El Halife, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Slovakya Başbakan Yardımcısı ve Dışi̇şleri̇ Bakanı Mi̇roslav Lajcak, Fi̇li̇sti̇n Dışişleri̇ Bakanı Ri̇ad Al Malki, Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius, Macari̇stan Dışişleri̇ ve Dış Ti̇caret Bakanı Peter Szi̇jjarto, Hollanda Dışişleri Bakanı Bert Koenders, Katar Beledi̇ye ve Çevre Bakanı Muhammed bi̇n Abdullah Al Rumai̇hi̇, ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford ile Katar Genelkurmay Başkanı Ghanim bi̇n Shaheen Al Ghanim de Türkiye'yi ziyaret etti.

Dönemin AB yetkilileri, TBMM'nin bombalanan bölümlerini gezmişti.

ULUSLARARASI ÖRGÜTLERDEN DESTEK

Darbe girişiminin ardından yayımladıkları mesajlarla ve daha sonra Türkiye'ye yaptıkları ziyaretlerle FETÖ'nün darbe girişiminin karşısında olduklarını, birçok uluslararası örgüt de dile getirdi.

Uluslararası örgütlerin o dönemki temsilcilerinden AB Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komi̇tesi̇ Başkanı Elmar Brok, Avrupa Dış İlişkiler Konseyi Üyesi ve İsveç Eski Dışişleri Bakanı Carl Bildt, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı Pedro Agramunt, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schultz, AGİTPA Başkanı Christine Muttonen, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Sekreter Yardımcısı Jeffrey Feltman, BM Mülteciler Yüksek Komiseri Flippo Grandi, Türk Konseyi Genel Sekreteri Ramil Hasanov Türkiye'yi ziyaret etti.

15 TEMMUZ'DAN SONRA AÇIKLAMA YAPAN LİDERLERİN MESAJLARI ŞU ŞEKİLDEYDİ

Angela Merkel: Bütün Alman hükümeti adına, Türk askeri birliklerinin, ülkesinin seçilmiş hükûmetini ve seçilmiş cumhurbaşkanını zor kullanarak devirme girişimini en sert bir şekilde kınıyorum. Tankların sokaklarda olması ve halka karşı hava saldırısında bulunulması hukuk dışıdır.

Dönemin ABD Başkanı Barack Obama: Demokratik yollarla seçilmiş Türk hükûmetini destekliyoruz.

İlham Aliyev: Türkiye'de yaşanan olaylar bir yandan Türkiye devletine, diğer yandan Türk halkına, onun iradesine ve seçimine karşı işlenen korkunç bir cinayettir. Türk milletinin ulusal çıkarlarına, ülkenin demokratik yapısına ve hukukun egemenliğine karşı yapılan darbe girişimini kınıyor ve Türk vatandaşlarının demokratik yolla seçtiği iktidarı sonuna kadar destekliyoruz.

Vladimir Putin: Devlet hayatında anayasa karşıtı eylemler ve şiddet kabul edilemez. En kısa zamanda istikrarlı anayasal düzenin sağlanmasını diliyorum.

Dönemin İngiltere Başbakanı Theresa May: Bu başarısız darbenin ardından Türkiye'nin anayasal düzenine tam olarak uyulması çağrısı yapıyoruz ve hukukun hakimiyetini vurguluyoruz. Daha fazla şiddetten kaçınmak, hayatları korumak ve sükuneti tesis etmek için her şey yapılmalı.

Theresa May ve Erdoğan

Kanada Başbakanı Justin Trudeau: Tüm Kanadalıların adına, Türkiye'de yaşanan olaylarla ilgili kaygılarımızı ifade etmek istiyorum. Tüm taraflara itidal çağrısında bulunuyoruz. Kanada, Türk demokrasisinin muhafazasını destekler ve silah zoruyla Türkiye'nin demokratik kurumlarını yıkmak için yapılan tüm girişimleri kınar."

Katar Emiri Tamim bin Hamad es-Sani: Anayasal meşruiyetin korunması, hukukun uygulanması, güvenlik ve istikrarın muhafazası için alınacak her türlü önlemde Türkiye'nin yanındayız.

Dönemin Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff: Türkiye'de girişilen darbe rahatsız edici. Seçilmiş bir hükûmetin kuvvetle ya da hileyle devrilmesi kabul edilemez.

Dönemin İtalya Başbakanı Matteo Renzi: Türkiye’de yaşanan endişelendirici kontrol dışı durum, bugün yerini, istikrarın ve demokratik kurumların üstünlüğüne bırakıyor. Umuyoruz ki Türk halkı ve Türkiye’de bulunan tüm yabancı vatandaşlar için terslikler ve tehlikeler yaşanmaz. Özgürlük ve demokrasi yolu, her zaman izlenmesi ve savunulması gereken ana yoldur.

Matteo Renziile Erdoğan

Dönemin KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı: Dün gece yaşananlarla; özgürlük, demokrasi ve insan haklarının ne kadar önemli olduğu bir kez daha çok çarpıcı bir biçimde ortaya çıkmıştır. Halkın iradesiyle şekillenmiş kurumların silah zoruyla ele geçirilmek istenmesi, bu çağda yeri olmayan eski ve köhnemiş bir zihniyetin yansımasıdır. Bu türden bir kalkışmanın herhangi bir şekilde başarıya ulaşma şansının olmadığı da açıkça görülmüştür. Halkı, siyasi partileri ve medyası ile darbe girişimi karşısında sergilediği örnek dayanışma ve kararlılık, Türkiye'nin karanlık darbeler çağını artık geride bırakmakta olduğunun en güzel işaretidir.

Dönemin Pakistan Başbakan Navaz Şerif: Türkiye'de halkın iradesi ile oluşan demokratik sistemi ve demokratik yollardan seçilmiş liderliği destekliyoruz. Demokrasi ve hukukun üstünlüğünü yıkma girişimini kınıyoruz.

Dönemin Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras: Türkiye'deki gelişmeleri yakından izleyen Yunan hükûmeti ve halkı, güçlü bir şekilde demokrasi ve anayasal düzeni destekliyor.

KAYNAK: HABER7

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner60

banner64

banner49

banner63