Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanan anlaşma, işgal altındaki toprakların kurtarılmasıyla birlikte önemli bir kazanım da sağladı: Yıllardır Ermeni işgali ve jeopolitik nedenlerle birbirine bağlanamayan Nahçivan-Azerbaycan toprakları artık resmi olarak birleşecek. Hem de Ermenistan'ın sahip olduğu topraklar üzerinden geçen yol ile.
Anlaşmanın en büyük kazanımlarından biri olan bu madde, Azerbaycan ile Türkiye'yi birbirine bağlarken, Türkiye'nin de Azerbaycan üzerinden Türk dünyasına bağlanmasını sağladı. Bu sayede kurulacak olan "Türk koridoru" stratejik açıdan oldukça önemli bir adım oldu. Haber7.com'a konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, hattın önemini anlattı.
"SON DERECE ÖNEMLİ"
"Nahçivan'dan Azerbaycan'a Karabağ toprakları üzerinden açılacak yol bölge jeopolitiği açısından son derece önemli. Çünkü bu bağ yalnızca Nahçivan ile Karabağ arasında veya Azerbaycan arasında kurulmayacak. Aynı zamanda Türkiye ile Karabağ, Azerbaycan arasında ve Türkiye ile Azerbaycan'ın bütün Türk dünyasına olan bağını son derece güçlendirecek. Bir diğer tarafıyla burada Ermenistan topraklarının kullanılıyor olunması son derece önemli."
"DEĞİŞİKLİKLERE SEBEBİYET VEREBİLİR"
"Çünkü gelecek dönemlerde Azerbaycan'ın yükselişinin devam etmesiyle birlikte, buradaki karayolunun demiryoluna dönüşmesi, hatta ve hatta bağın güçlendirilecek şekilde petrol ve doğalgaz boru hatları döşenerek Azerbaycan'ın öz kaynaklarının çok daha kısa bir yoldan Nahçivan ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırılması söz konusu olabilecektir. Yani hem maliyetlerin azalmasına, hem de yolun kısalmasına sebep olacak. Böyle bir özelliği var. Siyasi statüsüyle ilgili buranın gelecek dönemlerde oluşabilecek son derece önemli değişikliklere sebebiyet verebilir."
"ZAFERİN EN ÖNEMLİ KAZANIMLARINDAN BİRİ"
"Burası geçmiş dönemde yine Türk toprağıydı. Azerbaycanlı kardeşlerimizin topraklarıydı. Nahçivan ve Azerbaycan arasına buradaki koridoru bir hançer gibi soktular, Ermenistan'a devrettiler. Bununla ilgili gelecek dönemlerde orta ve uzun vadede önemli gelişmelerin oluşmasına sebebiyet vereceğini değerlendiriyorum. Bir diğer tarafıyla da açıkçası Azerbaycan'ın yapmış olduğu savaşın, ortaya koymuş olduğu zaferin en önemli kazanımlarından bir tanesi bu. Savaş Karabağ'da yapılmış olmasına rağmen burada bir kazanım elde edildi. Mücadele ettiğiniz zaman, mücadele edilen alanların yanı sıra hak ettiğiniz alanlarda da çok önemli sonuçları olduğunun ispatını barındırıyor bu durum içerisinde. "
DİREKT TRANSİT YOL
"Yapılan anlaşma ve ateşkesle birlikte Nahçivan ile Dağlık Karabağ arasında Ermenistan toprakları, Zengezor koridoru üzerinde açılacak yol ya da yollar var. Baktığımız zaman daha önceden Azerbaycan ile Nahçicvan arasındaki bağlantı kara yolu üzerinden Tovuz istikametinden Kuzey Batı'ya, Gürcistan'a geçiliyor, oradan bir şekilde Nahçivan'a ulaşılıyordu. Ya da hava yolu kullanılıyordu. Bağlantı ancak mecburi istikametler üzerinden sağlanıyordu. Şimdi ise Ermenistan toprakları üzerinden bir kara yolu bağlantısı sağlanacak. Bu sadece iki bölge arasını bağlayacak bir yol değildir. Bunun jeopolitik sonuçları olacağına dair çok önemli bir değerlendirmem var"
PROVOKASYONLARA KARŞI UYARI
Güvenlik Uzmanı Ağar, ayrıca Dağlık Karabağ ile ilgili kritik bir uyarıda bulundu.
Rusya Genelkurmay Başkanlığı, Rus barış gücünün Dağlık Karabağ'daki görevine başladığını bildirmişti. Konu ile ilgili sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Ağar, "Bence Karabağ’da görev yapmaya başlayacak Rus Barış Gücünün ilk işi, boşaltacakları Ağdam, Laçin, Kelbecer rayonlarında ve Kazak’ın 7 köyünde Ermenilerin 'olası' yıkım, yağma, gasp, kirletme, yakma, yıkma, bozma gibi işlerine engel olmak, önleyici tedbirler almaktır." ifadelerini kullandı.
Bence Karabağ’da görev yapmaya başlayacak Rus Barış Gücünün İLK İŞİ:
— Abdullah Ağar (@abdullahagar2) November 11, 2020
Boşaltacakları Ağdam, Laçin, Kelbecer rayonlarında ve Kazak’ın 7 köyünde Ermenilerin “olası” YIKIM, YAĞMA, GASP, KİRLETME, YAKMA, YIKMA, BOZMA gibi işlerine ENGEL OLMAK, ÖNLEYİCİ TEDBİRLER ALMAKTIR.
Ağar, tweetinin devamında, "Yoksa bu travma, husumet ve düşmanlık geride sağlam bir dam dahi bırakmayabilir." değerlendirmesinde bulundu
