Azerbaycan ve Ermenistan hattındaki Rusya faktörü: Sahada beklenen gelişmeler

Azerbaycan'ın sahada elde ettiği haklı zafer, masaya taşındı. Masada Rusya'nın sahaya müdahil olma hamleleri her ne kadar uluslararası ilişkilerde ufak çaplı çıkmazlara neden olsa da, konunun uzmanları problemlerin diplomasiyle, zamanla çözüleceği ve bulanık alanların netleşeceğini öngörüyor. Güvenlik uzmanları Rusya'nın sahadaki faaliyetleri ve Azerbaycan kazanımlarını Haber.7com'a değerlendirdi.

12 Kasım 2020 Perşembe 00:26
Azerbaycan ve Ermenistan hattındaki Rusya faktörü: Sahada beklenen gelişmeler

Haber7- Enes Taha Ersen

Azerbaycan, Dağlık Karabağ'daki 30 yıllık Ermenistan işgalini 45 günde temizledi. Bölgenin en önemli şehirlerini havadan SİHA'lar, uçaklar ile, karadan Azerbaycan ordusunun kahraman neferleriyle kuşatan Bakü yönetimi, bu 30 yıllık hasreti sonlandırdı.

Ermenistan'ın pes edişiyle resmiyete taşınan bu zafer neticesinde, Azerbaycan, işgalden arındırdığı topraklara yeniden sahip oldu. İmzalanan anlaşma ile Erivan'ın çekilme kararı aldığı bu topraklar Azerbaycan'a devredilirken anlaşma aşamasında Rusya'nın ortaya koyduğu tavır "Kazanımlar etkilenir mi?" sorusunu beraberinde getirdi. Güvenlik uzmanları Emekli Albay Coşkun Başbuğ, Genelkurmay eski İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin ve Asya Polis Teşkilatı'nın (ASIAPOL) kurucusu Talat Çetin konuyu Haber7.com'a değerlendirdi.

COŞKUN BAŞBUĞ: ARKA PLANDA RUSYA

"Rusya’nın sahadaki rolüne bakarsak arka planda kalan bir ülke görüntüsü verir. Rusya, Ermenistan’ın iliklerine kadar işlemiş bir devlet. Ermenistan sözde bağımsız bir devlet. 91’deki işgalden sonra Rusya kesinlikle Güney Kafkasya’dan çekilmedi ve Ermenistan’ı üst bölgesi yaparak Güney Kafkasya’daki rolünü sürdürdü. Buradaki ordu yapısını da Rusya teşkil etti, silah yardımında bulundu, silah sevkiyatı yaptı ve Ermenistan kağıt üzerinde bağımsız ama uygulamada bağlı bir ülke konumuna düştü. Böyle bir durumda Ermenistan’ın Rusya'dan bağımsız hareket etmesini düşünmek hayal olur. Ben başından sonuna hep şunu savunmuştum; Rusya istese bir telefon ile Ermenistan’ı anında durdurabilir. Durdurmadığına göre arka planda Rusya olduğunu bilmekte fayda var. Hatta ateşkesten hemen sonra getirilen Scud füzelerini kullanıyor olması, arka planda Rus paralı askerlerinin olması benim tezlerimi doğruluyor. Ben söylediklerimin arkasındayım, Rusya kesinlikle arabulucu bir ülke değil. Rusya arka planda yöneten süreci yönlendirmek isteyen bir devlet."

"TÜRKİYE SAYESİNDE"

"O devlet Azerbaycan üzerinde çok baskın bir politika uygulayamadıysa bunun sebebi tamamen Türkiye. Çünkü Türkiye başından sonuna kadar sahada da gerekirse Azerbaycan’ın yanında bulunurum dedi. Oraya gönderilen F-16'lar, bizim yaptığımız açıklamalar birtakım yerlere mesajdı. Rusya Amerika’ya nazaran çok daha duygularıyla değil mantıkla hareket eden bir ülke. Bizim mesajı anladı. Bugüne kadar Rusya sadece uzaktan seyreden bir ülke konumuna düşürdü kendini bilerek. Fakat Azerbaycan’ı durduramayınca Türkiye’nin bu kararlılığını da görünce bir şekilde süreci lehine döndürmenin yolunu böyle buldu. Paşinyan dediğiniz zaten yuları Moskova’da, Paris’te, Washington’da. O kadar çok kullanan var ki bu kişiyi. Dolayısıyla burada Ermenistan asla bağımsız hareket edip bir saldırı düzenlemedi. Arka tarafta bir mekanizma yönetti, biz ona Minsk grubu dedik, o grubun içerisinde Rusya’da var."

"RUSYA'NIN AÇIKLAMASI BENİ ŞAŞIRTMADI"

"Rusya’nın yapmış olduğu bu açıklama beni şaşırtmadı. Ben dün akşamdan itibaren çok yakından takip ettim süreci, anlaşma maddelerinde bazı yerleşim yerlerinin olmaması bir handikaptır. Ama Aliyev Türkiye sahada olacaktır deyince bir görüşme gerçekleşti. Bu anlaşmanın 9 maddelik ana hatlarında orada Türkiye yer alıyordu dedik. Fakat Moskova’nın bu açıklaması bunun olmadığını gösteriyor. Şimdi burada Türkiye eli kolu bağlı kalacak değil. Azerbaycan’ın Türkiye’nin yardımına da ihtiyacı yok o ayrı bir konu ama Türkiye’de manevi bir bağ var ve bölgede bir otoritesi var. Bunun tecelli etmesi için bizim bölgede varlık göstermemiz şart. İşin tuhaf tarafı Rusya’nın o bölgede gözlemci noktası kuracağım diye karar aldırması. Zaten Karabağ işgal altında, Azerbaycan’ın o bölgede duruşu çok net, yaptıkları çok net ve Azerbaycan süreci kendisi yönetiyor. Yani Azerbaycan’ın üçüncü bir ülkeye ihtiyacı yok. Dolayısıyla böyle bir denklem içerisinde böyle bir ortam olmasının arka planında farklı niyetler olduğunu düşünüyorum."

"MANTIĞINI KİMSE İZAH EDEMEZ"

"Nasıl aşılır bu? Ben Cumhurbaşkanının Putin ile yapacağı birebir görüşmelerde bu konuyla ilgili bir mesafe alınacağını değerlendiriyorum. Yoksa öbür türlü Rusya’nın doğrudan sahaya inmesi, Azerbaycan’ın da olaya seyirci kalması asla beklenemez. Böyle bir şeyi ne Türkiye ne Azerbaycan kabul etmez. Bekleyip göreceğiz ama Rusya’nın tavrı net bir olgu olarak alınmalı. Çünkü burada Türkiye çok iyi bir niyetle bir teklifte bulundu Rusya’ya. Sayın Erdoğan’ın cümlesini hatırlayalım, ‘Putin Ermenistan tarafını zapt eyle ben zaten Azerbaycan'layım. Bu sorunu çözelim’ demişti. Putin de buna evet demişti. Şimdi evet demişken bu yapılan görüşmelerde, anlaşmalarda Türkiye’nin de doğrudan müdahil olması gerekirken, onu denklemin dışına atıp Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan arasında bir üçgen kurmanın mantığını kimse izah edemez. "

"SEN NE ARIYORSUN?"

"Rusya’ya şu soru sorulur; ‘Sen ne arıyorsun bu iki ülkenin arasında?’ Madem 3’üncü bir ülkeye ihtiyaç yok o zaman senin orada ne işin var diye sorarlar. Dolayısıyla bu iş garantör devletler arasında çözülmeyecek ise Azerbaycan ve Ermenistan arasında sonuç bulmalı. Zaten ben öyle bekliyordum. Şahsi fikrim. Teslim olan Ermenistan'dır. Rusya ve Türkiye dışarıdan gözlemci sıfatı ile dahil olacaklardır diyorduk ama bir anda Rusya’nın gözlem noktaları, belli bölgelere gidip de beş yıl orada kalması gibi bir süreç Rusya açısında bir kazanç olarak algılanmalı. Rus medyası da bugün bunu işledi. Rusya’nın beş yıl süreyle Güney Kafkasya’da, Karabağ bölgesinde olacak olmasını bir kazanç olarak adlandırdılar ki doğru okuma odur. Burada Rusya’nın Ermenistan üzerinde kurmuş olduğu otoriteyi Azerbaycan’ın bulunduğu bölgelere yayma girişimi olarak kabul ederim. Aynı Rusya Güney Kafkasya’da dağılan SSCB döneminden itibaren varlığını arttırmak istediği bilinen bir vaka. Acaba o Rusya bu varlığı arttırmak için böyle bir yola mı gitti bunu sorgulamak lazım. Ben böyle bir niyetin olduğunu düşünüyorum, durumdan faydalanma yolunda bir taktik izlediğini düşünüyorum Rusya’nın dolayısıyla bu sürecin sonunda Türkiye muhakkak diplomatik alanda da tepkisini ve ağırlığını koyacaktır. Azerbaycan da Türkiye’den yana tavır alacaktır diye değerlendiriyorum."

"ÇIKMAYACAĞINI DEĞERLENDİRİYORUM"

"Azerbaycan’ın kazanımları ciddi yara alacaktır. Azerbaycan’ın zaten kendi toprakları. Bu bölgede bir otorite kurmak istiyordu bağımsız devlet olarak. Bağımsız bir devlet olarak sahip olduğunuz topraklarda başka bir ülke askerinin varlık göstermesi veya onun da bölgede sürece dahil olarak karar mekanizması olarak görev alması şüphesiz süreçte ciddi yaralar getirir. Burada artık bağımsızlıktan ne kadar söz edebilirsiniz bunu tartışmak gerekir. Azerbaycan zaten 30 yıldır beklediği bu anı 3-5 anlaşma maddesiyle heder eder mi bunu da düşünmek lazım. Açıklama çok daha yeni çok daha taze Azerbaycan’ın koyacağı tepki ile bizim istediğimiz boyuta süreci getireceğini düşünüyorum. Çünkü burada her ne kadar Ermenistan havlu attı teslim oldu diyorsak aslında bu Rusya teslim oldu demek. Çünkü Rusya çok daha sert tavırları olan bir ülke ve böylesi sert tutumu karakterine yedirmiş bir ülkenin Ermenistan coğrafyasında Azerbaycan’ın yaptıklarına karşı tepkisiz kalmasını, Türkiye ve Azerbaycan’ın duruşuna karşı bir tepki olarak okumalı. Yoksa Rusya bu işin çok farklı bir konuma geleceğini bildiğinden geri adım attı. Bu işten bir sonuç çıkar mı, ben çıkmayacağını değerlendiriyorum. Rusya burada arzu ettiği noktaya olayları getiremeyecektir."

İSMAİL HAKKI PEKİN: TÜRKİYE KARARGAHTA OLACAK

"Barış gücü olduğu için aslında, sayın Aliyev'de Türkiyenin orada olmasını istiyor bizde istiyoruz.Sanırım Türkiye herhalde Barış Gücü Komite merkezinde olucak.Barış gücünün kontrol edildiği karargahta olacak diye değerlendiriyorum.Sahada daha çok Rus Askerini göreceğiz gibi görünüyor. Türkiye'de olsa çok daha iyi olurdu ama bu konuyla ilgili bu aşamada yapacak bir şey yok . Görüşmeler hala sürüyor Rusya ile Türkiye arasında ki görüşmeler bu barış gücü konusunda diğer çekilmeler konusunda.Ama Türkiye karargahta olacak.Yani karargah derken o bölgede ki komuta merkezinde olacak."

"SAVAŞA GEREK KALMADAN"

"Yani anlaşma tabi iyi bir şey öncelikle savaşın durdurulması.Zaten yapılmasa bile Azerbaycan kendi güçleriyle zaten Şuşa'yı aldı.Şuşa'dan sonra Hankendi'ye doğru gidecekti. Hankendi, Hocalı ve Hocavend bölgesinde genellikle etnik Ermeniler bulunuyor. Rusya böylece Azerbaycan'ın oraya girmesini engellemiş oldu. Rusya kendi gücünü gördü. Şu anda da herhalde orada bir miktar güç göndermiş duyduğuma göre 1690 civarında bir gücü var orada 497'de araç göndermiş. Dolayısıyla harekatı durdurdu. İyi tarafı şu Azerbaycan savaşa gerek kalmadan hem Kelbecer'i hem Ağdam'ı hem Laçin'i alacak. Böylece Kelbecer, Ağdam, Laçin bütün bu bölgeler Azerbaycan'ın eline geçiyor. İkincisi Dağlık Karabağ'ın bir statüsü olmayacak. Statü konusunda herhangi bir ifade yok. Sınırlarıda belli daha demin söylediğim 3 tane bölgede Hocalı ve Hocavend'de buralarda olacaktır."

RUSYA'NIN SAHADAKİ ETKİSİ

"Türkiye ve Rusya'nın sadece bu bölgede değil yani Suriye'de var Astana süreci, AGİT Misnk grubunda. Dolayısıyla Türkiye daha dikkatli hareket etmek durumunda, çünkü her an Rusya istediği zaman bu anlaşmayı istediği şekilde bloke edebilir. Türkiye'nin de bu noktada dikkatli olması gerekiyor. Rusya'ya biraz daha bağımlı hale gelmiş durumda kalıyoruz diye söyleyebilirim bu anlaşmayla sorunların çözülmesinde . "

TALAT ÇETİN: TÜRK-RUS BAŞARISI

"10 Kasım 00:00 itibarıyla Güney Kafkasya'da kanayan yara, Türk-Rus Devlet Başkanları Erdoğan ve Putin'in kontrollerinde Azerbaycan'ın işgal edilmiş Karabağ topraklarını kesin olarak alması ve Ermenistan'ın yenilgiyi kabul ederek teslim olmasıyla sonuçlanmıştır. Bu kesinlikle bir Türk-Rus başarısıdır. "

"ERMENİLERİN ARTIK BİTTİĞİNİ ANLADIK"

"Nihayetinde Türkiye ve Rusya kendi bölgesindeki üçüncü bir toprağı daha düşman işgalinden temizleyerek başarıya imza atmıştır. Putin bu söylemleri doğrulayan açıklamalar yapmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile sorunu birlikte çözeceklerini, özellikle son konuşmalarında Erdoğan'ın "Hadi gel Karabağ sorununu beraber çözelim" söylemlerinin adımlarını gördük. Oradaki ayrıntılarda zaten başından beri Aliyev "Bir takvim belirlensin ve bu takvim doğrultusunda Ermenistan buralardan çekilsin, aksi taktirde devam ederiz." tavrını uygulamıştı. Şu anda sözde Karabağ yönetiminin başkenti Hankendi ve sözde lider Arayik Harutunyan'ın "Yaşadığım en kötü günlerdi" çıkışlarından Ermenilerin artık bittiğini anladık."

"ŞER KORİDORU DELİNMELİDİR"

"Türkler aman dileyene kılıç çekmez. Ermeniler aman dilemişlerdir. Ancak yeni bir kurnazlık yapmaya kalkarlarsa da hadlerini bildiririz. Burada asıl dikkatimizi çekmesi gereken şeyin Nahçivan Ordubad ile Azerbaycan'ın mutlaka Laçin koridoru üzerinden bağlanmasıdır. Tarihte Sovyetler Birliği zamanında, Sovyetler Birliğini de kullanarak Nahçivan'ın Azerbaycan'a ilişkisini kesen, Türkiye'nin Ota Asya ile yolunu kesen bu şer koridoru delinmelidir. Türkiye Rusya'ya bu anlatmalıdır. Azerbaycan Rusya'ya bunu anlatmalıdır. İki parça Azerbaycan mutlaka birleşmelidir. "

"EŞQ OLSUN AZERBAYCAN"

"Şu anda bu anlaşmaların alt anlaşmaları Türkiye-Rusya ortak barış askeri bulundurması, güvenliği sağlaması, bunların yanı sıra Türkiye'nin Azerbaycan ile Moskova'ya Laçin koridorunu açtırması ve orada mutlaka Ordubad ile Azerbaycan'ın birbirine bağlanması gerekmektedir. Bu zaferin ikinci bir anlamı da kaybeden Fransa, Macron, kaybeden küresel güç, kazanan milli devlet, kazanan Türkiye, kazanan Rusya, kazanan Azerbaycan olmuştur. Onun için tarihi bir sözle noktalayalım: "Eşq olsun Azerbaycan"

KAYNAK: HABER7 | ÖZEL

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner60

banner64

banner49

banner63