Başkan Erdoğan'dan önemli mesaj: Çok sıkı sahip çıkmalıyız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde "Bizim Yunus" Yılı Açılış Töreni'nde konuştuk. Başkan Erdoğan, ''Vatanı önce dil sonra ordu bekler, bunun için Türkçe'mize çok sıkı sahip çıkmalıyız. 'Dünya Dili Türkçe' adıyla bir seferberlik ilan ediyoruz.'' ifadelerini kullandı.

16 Şubat 2021 Salı 19:09
Başkan Erdoğan'dan önemli mesaj: Çok sıkı sahip çıkmalıyız

Başkan Erdoğan'ın açıklamamrından önemli başlıklar;

Sevgili Yunus dostları, kıymetli misafirler, hanımefendiler, beyefendiler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum.

Vefatının 700. sene-i devriyesinde Yunus Emre'yi rahmetle, minnetle yadediyorum. 2021 senesi tarihimiz ve kültürümüz açısından birçok önemli yıl dönümünü barındırıyor. Bu sene İstiklal Marşımızın kabul edilişinin 100. yılı olmasının yanısıra Hacı Bektaş-ı Veli hazretlerinin 750. sene-i devriyesidir. 2021 yılını İstiklal Marşı ve Yunus Emre, ve Hacı Bektaş-ı Veli yılı ilan ettik.

'UNESCO TEMSİLCİLERİNE TEŞEKKÜR EDİYORUM'

UNESCO bu defa vefatının 700. yılı olması nedeniyle 2021 yılını Yunus Emre'ye adadı. Bu konudaki desteklerinden dolayı, Azerbaycan, Makedonya, Bosna Herkes... UNESCO'daki temsilcilerine teşekkür ediyorum. Yunus Emre ve Türkçe yılı kapsamında bizim Yunus ve Dünya dili Türkçe kapsamında Cumhurbaşkanlığı himayesinde birçok etkinlikler düzenleyeceğiz.  İnşallah mesajlarını tüm dünyaya ulaştırmaya çalışacağız.

'TÜRKÇE DİLİMİZ, KİMLİĞİMİZDİR'

Mecnun'a çölleri aştıran, bülbülü ağlatan neyi inleten de yine aynı aşktır. O aşktır ki Alparslan'ı Anadolu'yu, Fatih Sultan'ı İstanbul yollarına düşürmüştür. O aştır ki İbrahim Ethem'e tahtını ve tacını terk ettirmiştir. Yunus Emre'de aşk medeniyetinin mimarı olmuştur. Anadolu'daki 700 yıllık varlığımızı temsil eden gönül eridir. Bir büyük mürşit, derin mütevekkildir. Bütün kinlerin, nefretlerin ihtirasların dışında sevelim sevilelim diyen yüce bir gönüldür. Dünya dediklerini bir gölgeliğe saydığı için delik delik olmuş bir yürektir. Derviş Yunus, bizim Yunus, aşık Yunus işte budur. O Türkçe'nin aşk ve mana dili olmasını sağlamıştır. Onun bize bıraktığı miras her bir dizesinin kelime kelime, her kelimesinin hece hece saçaklanarak, 700 yıllık tarihimizi bizim kılan Türkçe'mizdir. Türkçe dilimiz, kimliğimizdir. Asırlara sari kültürümüzün taşıyıcısıdır. Türkçemiz dertlilerin iç sızısı şairlerin alın yazısıdır" öyle diyor Banarlı.

Bu dergahlar sevgi, merhamat ve kardeşlik ikliminin bütün Anadolu'yu kuşatmasını sağladı. Bir taraftan gaziler eliyle şehirleri fetheden ecdadımız, diğer tarafından ilim, irfan, hikmet eli bilgiler marifetiyle gönüller kazandı. Fütühhat ile fütüvvetin elele kök saldığı geniş coğrafyada medeniyet atılımı gerçekleşti. Şiirleriyle gönüllerimizi taht kuran Yunus Emre de bu dergahlardan birinde yetişmiştir. Hacı Bektaş hazretlerinden nefes almak, bu çıktığı yol onu Taptuk Emre hazretlerinin dergahına götürmüştür. Taptuk Emre, Yunus Emre'yi bir insan-ı kamil olarak yetiştirdi. Yunus, Taptuk Emre'nin ocağında 40 yıl boyunca yavaş yavaş piştikten sonra hayata ve mahlukata aşk nazarıyla bakma yolunun mihmandarı oldu.

Allah güzeldir, güzelliği sever hadisine mütenasip şekilde aşık Yunus da İslâm'da tecelli eden bütün güzellikleri aşk imbiğinden geçirerek şiirlere, ilahilere, kelimelere döktü.

Merhum Ali Fuad Başgil hoca, Türkçemizin her kelimesinde asil milletin mana ve hatıralar bulunan lisan şekline girmiş milli ruhumuz olarak tarif eder. Dilini kaybeden millet hafızasını, benliğini hatta ve hatta inancını kaybeder. Ana dili ile bağını kaybeden toplumların zamanla sömürgeleşmesi, kimliksiz hale gelmesi kaçınılmazdır. Avrupa kıtasındaki soydaş toplulukların önemli bir bölümün dilleriyle bağları kopunca nasıl Slavlaştıklarını hepimiz çok iyi biliyoruz. Aynı şekilde Afrika'da sömürgücülerin işgal ettiği yerlerde insanların inançlarıyla birlikte dillerini de hedef aldıklarına şahit oluyoruz. Unutmayınız vatanı önce dil ondan sonra ordu bekler.

TÜRKÇE'Yİ DÜNYA DİLİ HALİNE GETİRMELİYİZ

Türkçemize yalnızca sahip çıkmakla kalmamalı dünya dili haline getirmeliyiz. Bugün 35 ülkede ya ana dil, ya yardımcı dil ya da yabancı dil olarak Türkçe anlaşılıyor. Üzülerek ifade etmek isterim ki, bugün dilimizde bir çoraklaşma sürecini yaşıyoruz. Yabancı dile verilen önem maalesef Türkçemizi gölgede bırakıyor. Kimi yerlerde yabancı dille eğitim Türkçe eğitimin önüne geçiyor. Kimi üniversitede öğrencilerimiz bırakınız Yunus, Emrah, Refik Halid, Peyami Safa, Tanpınarları okumadan, hatta adını duymadan diploma alabiliyor. Gazetecilerimizden akademisyenlere kadar okumuş yazmış insanlardan bir bölümü Türkçe'ye özen göstermiyor.

Sosyal medya dili yazı ve iletişim diline dönüşüyor. Anlamsız kısaltmalar, bozuk cümleler, saçma ifadeler günden güne sıradan hale geliyor. Tabelalarda, yazışmalarda,konuşmalarda şahit olduğumuz yabancı kelime kullanma hastalığı artık geleceğimizi tehdit eder boyuta ulaşmıştır.

YABANCI DİLLER TÜRKÇE'MİZİ ZAYIFLATIYOR

Afrika'da sömürgecilerin işgal ettiği yerde insanların inançlarıyla birlikte dillerini de hedef aldığını görüyoruz. Vatanı önce dil sonra ordu bekler. Türkçemizi dünya dili haline getirmeliyiz. Türkçemiz dünyada en çok konuşulan 5'nci büyük dildir.

Üzülerek ifade etmek isterim ki dilimizde çoraklaşma sürecini yaşıyoruz. Yabancı dile verilen önem maalesef Türkçe'mizi gölgede bırakıyor.

'SEFERBERLİK İLAN EDİYORUZ'

Dilimizi kısırlaştıran, nesiller arasındaki iletişimi yok eden, Türkçe'den ziyade nevzuhur bir kuş dilini andıran bu çürümeye 'dur demek' mecburiyetindeyiz. Yunus Emre'nin 700'üncü vefat yılına istinaden 'Dünya Dili Türkçe' adıyla bir seferberlik ilan ediyoruz.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner60

banner64

banner49

banner63