Engin Altay'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sözlerine sert tepkiler

CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sözleri büyük tepkilere neden oldu.

22 Nisan 2021 Perşembe 23:50
Engin Altay'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sözlerine sert tepkiler

Haber7- Enes Taha Ersen 

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili Engin Altay, hafta içerisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a üzeri kapalı bir şekilde tehdit imasında bulunmuş, sonunun merhum Başbakan Adnan Menderes gibi olabileceği yönünde mesajlar vermişti. Bu mesajlara yönelik Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın cevabı gecikmedi. AK Parti'nin haftalık grup toplantısında konuşan Erdoğan, Altay'a "Biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek bu yola çıktık. Biz ölümden korkmadık" diyerek karşılığını vermişti.

CHP'li Altay'ın bu sözleri siyasette haftanın en çok tartışılan konularından biri olurken, CHP'li Grup Başkan Vekili'nin tehdit dolu sözleri, Haber7.com'a değerlendirildi. Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Yelis, Takvim Gazetesi Yazarı Ekrem Kızıltaş, Türkiye Gazetesi Yazarı İsmail Kapan, Gazeteci Yazar Rahim Er ve Yeni Birlik gazetesi imtiyaz sahibi Avni Özgürel önemli açıklamalarda bulundu.

AHMET YELİS: KABUL EDİLEBİLİR BİR ŞEY DEĞİLDİR

Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Yelis, CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay'ın sözlerinin kabul edilebilir bir yanının bulunmadığını ifade ederken, eleştiri ile örtülü olarak tehditvari açıklamalar yapılmasına tepki gösterdi.

"Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, Cumhurbaşkanımızı eleştirmek için Menderes'in sonunun hatırlatırlması, kabul edilebilir bir şey değildir. Zaten mülakatına baktığımız zaman Engin Altay'ın, soru falan da yok ortada. Soruyu da kendi soruyor, cevabı da kendi veriyor. Bu arada dinci odaklarla mücadele ettiğini söylüyor Menderes'in. Çünkü daha önce bunlara çok fazla taviz verdiğini, sonra da mücadele için Atatürk'ü koruma kanunu çıkarttığını söylüyor. Aynı konuşmanın sonunda da durumu düzeltmek için Allah kimsenin başına Menderes'in sonu gibi bir son vermesin ama araya öyle bir kelime sıkıştırıyor ki, konuyla hiç alakası yok."

"EN HAFİF TABİRLE DEMOKRASİYE İHANET"

BBP'li Yelis, sonradan toparlanmaya çalışılsa dahi sözlerin konulabilecek bir yerinin bulunmadığını söylerken, bu sözü en hafif tabirle demokrasiye ihanet olarak değerlendirdiğini açıkladı.

"Başlarken şunu ifade ediyor: Sayın Cumhurbaşkanımızın Menderes gibi yeni Atatürk kanunu çıkartması gerektiğini söylüyor. Peki o zaman o araya sıkıştırdığı "Menderes'in sonu inşallah onun başına gelmez" sözünü nereye koyacağız? Sanki kendi kafasında Sayın Altay'ın kurgulayıp araya sıkıştırdığı bir söz bu. Bu sözü en hafif tabirle demokrasiye ihanet olarak değerlendiriyorum. Demokrasi, hukuk, özgürlük hepimizin başının tacıdır. Bu tarz söylemler ve anti demokratik çağrışımlar yapacak ifadelerin hiç kimseye faydası olmaz. Bu ülkede CHP de mağduru olmuş bir partidir. Darbe geldiği zaman herkesi mağdur ediyor."

"BECEREMEYECEK BİR KİŞİ İSE SİYASETİ BIRAKMASINI TAVSİYE EDİYORUM"

BBP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Yelis, özellikle bu sözlerin bilinçli olarak söylenmiş olabileceği üzerine dikkat çekerken, Altay'ın siyasi geçmişi ile sözlerinin bağdaşmadığını, ağızından çıkan sözleri dikkatli seçmesi gerektiğini söyledi. Yelis şu ifadeleri kullandı:

"Siyasetçilerin daha dikkatli konuşması lazım. Aslında Engin Altay bu tecrübeye sahip bir siyasi kişilik. Ağızından çıkanı kulağının duymasını beceremeyecek bir kişi ise, o zaman da siyaseti bırakmasını tavsiye ediyorum. Yoksa kamuoyundaki oluşturduğu algı diğer gazeteci arkadaşlarda da oluştu ve anında müdahale ettiler. Yani bir nevi halkın yaygın bir deyimi vardır "Herkesi kör, alemi sersem mi sanırsınız" diye bir deyim vardır. O kelime oyunları ile, araya sıkıştırılacak sözler ile hiç kimse Türk siyasetine, demokrasiye zarar vermeye kalkmasın. Bu denemeleri yapmak Türk siyasetini zehirlemek, aşılamaya çalışmaktır. Bir an önce tüm siyasilerin, başta CHP olmak üzere her yönüyle demokrasiye ve hukuk ve özgürlük alanlarına sahip çıkmasını öneriyorum. En hafif tabirle hukuk ve demokrasiye ihanet olarak değerlendiriyorum."

"VATANDAŞIN OY TERCİHLERİNİ ETKİLEMEYE ÇALIŞIYORLAR"

Yelis, Altay gibi CHP'li isimlerin zaman zaman darbe imalı sözlerine de dikkat çekerken, bu tarz ifadelerle seçmeni yönlendirmeye çalıştığını ifade etti:

"Siyaset iki türlü yoldan yapılır. Biri kolaydır, diğeri ise zordur. Bizler BBP, AK Parti, MHP gibi partiler olarak siyasetin zor yönünü tercih eden partileriz. Kurulduğumuz günden bu yana 28 yıl geçmesine rağmen en son seçimlerde yüzde 28 oranında oy aldık. Bu noktada ne demokrasiye saygımız eksildi, ne hukuka olan güvenimiz sarsıldı ne de aziz milletimizin tercihlerine olan güvenimizde bir eksilme oldu. Şimdi bazıları kısa yoldan iktidara gelme yöntemlerini denemeye çalışıyorlar. Bir nevi seçmenler üzerinde yıldırma, korkutma sistemleri örtülü olarak uygulanarak vatandaşın oy tercihlerini etkilemeye çalışıyorlar. "

"BU MİLLET TARİH BOYUNCA HER ZAMAN DEMOKRASİDEN YANADIR"

Vatandaşın bu tarz yönlendirmelere pabuç bırakmayacağına da dikkat çeken Yelis, 80 darbesi sonrası ve 28 Şubat'ın ardından yapılan seçimlere dikkat çekerken 15 Temmuz üzerinden de örnek verdi.

"Halbuki Türk milleti 15 Temmuz'da da gösterdi, tarih boyunca da gösterdi ki her zaman demokrasiden yanadır. 1980 yılında darbe olduktan sonra o günün askeri vesayeti bir parti kurdurdu, ama kazanamadılar. Rahmetli Turgut Özal'ı millet oylarıyla destekleri ve demokrasiden yana tavrını koydu. 28 Şubat'In sonucunda ne oldu, millet gene tavrını koydu AK Parti'yi iktidara getirdi. 15 Temmuz sonrasında da BBP'nin, MHP'nin ve AK Parti'nin desteklediği Cumhur İttifakı iktidara geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız Cumhurbaşkanı oldu, meclisteki çoğunluğu da Cumhur İttifakı elde etti. Bunun için gayret sarfedeceksiniz, vatandaş ile hemhal olup dertlerini dinleyeceksiniz, oy almak için çaba sarfedeceksiniz. Öbür türlü oturduğunuz yerden, sırça köşklerden oy almak gibi bir şey yok. Onun için ben kendilerini tekrar vatandaşın oyunu alabilmek için çaba sarfetmeye; ucuz polemiklere girip milletin kafasını karıştırmaya, milletin üzerinde de imalar oluşturmaktan uzak durmaya davet ediyorum."

Yelis bu tarz ifadeler ile anti demokratik çağrılardan uzak durulması yönünde çağrıda bulunurken, bu tarz söylemlerin kazancın aksine millete hiç bir faydasının olmadığını belirtti

"Demokrasi hepimiz için geçerli. Siyaset, demokratik rejimlerde partiler ve partilerin seçmiş olduğu Cumhurbaşkanı adayı ile yönetim oluşturulur ve bu şekilde yönetim tarzı olur. Diğer türlü şeylerden uzak durulması tavsiyesinde bulunuyorum. Aksi taktirde bunun millete hiç bir fayda sağlamayacağı kanaatindeyim."

EKREM KIZILTAŞ: AKLI SIRA TEHDİT AÇIKLAMASINDA BULUNDU

Takvim Gazetesi Yazarı Ekrem Kızıltaş da CHP'li Engin Altay'ın ifadelerine tepki gösterdi. Özellikle Altay'ın daha önce de talihsiz söylemlerle öne çıktığına değinirken, tehdit mesajlarına ilişkin şunları söyledi:

"CHP'de Engin Altay'ın -ki kendisi daha önce de "Millet bize muhalefet görevi verdi. Ağızıyla kuş tutsalar bile iktidarın yaptıklarını tasvip ve takdir etmelerimizi bekelemsinler" şeklindeki demokrasi tarihinin en talihsiz demeçlerinden biriyle hatırlıyoruz kendisini. Bugünlerde de 1950'lerden 1960'lara kadar Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durmasını temin ettiği için, daha çok dış mihrak ve onların iş birlikçisi içerdeki hainlerin düzenledikleri darbe ile iş başından gönderilen ve maalesef daha sonra da iki bakanıyla idam edilen Rahmetli Menderes'i anarak aklı sıra bir tehdit açıklamasında bulundu. "

"BU ÜLKEYE HİZMET ETME, SENİN DE BAŞINA İŞLER GELEBİLİR"

Kızıltaş, CHP'li Altay'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik tehditlerini "Bu ülkeye hizmet etme, bu millete hizmet etme, tıpkı geçmişte hizmet edenler gibi senin de başına işler gelebilir" diyerek başkalarının ağızı ile mesaj vermeye çalıştığını ifade etti.

"Yani bu CHP'nin bu ülkeyi tanımadığını, bu ülkede yaşayan 84 milyon insanı tanımadığını, bu ülke insanının derin yerlerinde bir travma olarak duran vaktiyle Menderes ve arkadaşlarına sahip çıkamama şeklindeki sıkıntının ne denli büyük olduğunu bilmedikleri için; bugünlerde bu ülkeyi kendi ayakları üzerinde tuttuğu, bu ülkeyi geliştirmeye çalıştığı için dış husumetlerin yanında yer alan CHP zihniyeti, aynı şekilde sanki Cumhurbaşkanımıza "Bu ülkeye hizmet etme, bu millete hizmet etme, tıpkı geçmişte hizmet edenler gibi senin de başına işler gelebilir" manasına gelen mesajlar iletmeye çalışıyorlar."

"YERLİ VE MİLLİ ANLAYIŞTAN NE KADAR HABERSİZ OLDUĞUNU GÖSTEREN DAVRANIŞ"

Kızıltaş, özellikle ifadelerin yerli ve milli ruhtan uzak bir anlayışta olduğuna da dikkat çekerken işin en vahim tarafı diyerek şunları söyledi.

"CHP zihniyetinin bu ülkeden, bu milletten ne kadar uzak olduğunu, yerli ve milli anlayıştan ne kadar bi haber olduğunu gösteren bir davranıştır. Bu duruma sayın Cumhurbaşkanımız gereken cevabını vermiştir. Hukuki açıdan bu noktada yapılacak bir şey varsa yapılacaktır.  İbret alınması gereken tarafı bu ülkede siyaset yapıyorum diye dolaşan, adammış gibi gözüken bazı kimselerin bu ülkeye ait değerlerden haberdar olmayışlarının ortaya çıkmasıdır. Belki de işin en vahim tarafı budur."

İSMAİL KAPAN: KLASİK CHP ZİHNİYETİ

Türkiye gazetesi yazarı İsmail Kapan da Engin Altay'ın ifadelerinin, klasikleşmiş CHP zihniyeti ile benzer bir yönde olduğunu belirtti. CHP'lilerin Menderes düşmanlığının sürdüğünü savunan Kapan, aynı şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da aynı hedefe konulmaya çalışıldığını ifade etti:

"Aslında bilinmeyen bir durum değil. Klasik CHP zihniyeti  ile bunu açıklamak mümkün. Rahmetli menderes o haksızlığa 61 yıl önce uğramış, ahlaksızca, eşkiyalıkla makaından indirilmiş sonra da idam edilmiş tamamen bir cinayet. Aradan geçen 60 seneye, bunda olaya rağmen hala CHP'lilerin Menderes düşmanlığı devam ediyor. Sadece Menderes değil, o çizgide gelen herkese bunu uyguladırlar. Süleyman Demirel Adalet Parti ve Demokrat Parti'nin devamı olduğu için bunlarla muhattap oldu. Daha çok Turgut Özal ve şimdi de Cumhurbaşkanıız Recep Tayyip Erdoğan aynı şekilde hedefe konmuş durumda. "

"HALKA OLAN ÖFKELERİNİ HALKIN DESTEKLEDİĞİ POLİTİKACILARA KUSUYORLAR"

Kapan, Altay'ın sözlerinin altında halka duyulan öfkenin olduğuna dikkat çekerken, halkın desteklediği politikacıları hedefe oturtarak halkın desteğine karşı hissedilen kızgınlığın kusulduğunu söyledi:

"CHP'nin gerçeklerle barışması maalesef kolay olmuyor. Gerçeklerle barışmaları için ne gerekiyor anlamak mümkün değil. Her seferinde aynı garabeti tehditle, korkutmayla ortaya getiriyorlar. Çünkü kendileri 1950, yani çok partili siyasi yaşamın başladığından beri bir türlü halktan iktidar vizesi alamadılar. Halka olan öfkelerini bu şekilde halkın desteklediği politikacılara kusuyorlar. Sevimsiz bir tablo ancak bunları anlatmak mümkün olmuyor."

RAHİM ER: MENDERES'İ DAİMA HEDEFTE TUTTULAR

Engin Altay'ın sözlerine bir tepki de gazeteci yazar Rahim Er'den geldi. Er, Menderes'i idama götüren süreçte, ezanın aslına uygun hale getirilmesi hamlesine dikkat çekerken, Menderes'in her dönemde hedefte tutulmasına dikkat çekti:

"Engin Altay'ın sarfettiği cümlenin aslı şu: Dinci odaklara söz verdiği, ardından Atatürk'ü Koruma Kanunu ypmak zorunda kaldığını iddia ederek "Umarım Erdoğan'ın sonu da Menderes'e benzemez" diyor. Bu sözün tahlili icab etmektedir. Özellikle tartışma çıkan, mahkemeye taşınan cümle budur. Engin Altay, Rahmetli Başvekil Adnan Menderes'i dincilere yüz vermekle ve ardından Atatürk'ü Koruma Kanunu'nu çıkarmak zorunda kalmak ve böyle bir hatayı hayatıyla ödemektedir diye ifade etmektedir. Atatürk'ü Koruma Kanunu 25 Temmuz 51'de çıkmıştır. Öncesinde hangi dinci faaliyetler vardır? 16 Haziran 1950'de Ezan-ı Muhammediyye yeniden aslında çevrilmiştir. Yani tekrar Arapça okunmaya başlanmıştır. O halde burada sözü geçen şahıs, ezanın okunmasının bedelini hayatıyla ödemiştir diyor Menderes için. Bu herkesin hanesine kaydedilmiş, onu sevmeyenlerin kaydettikleri ona göre bir suç olmuştur. Bundan dolayı Menderes'i daima hedefte tuttular ve sonunda ezanı asli halde çevirmiş bu insan şehid olarak hayatını teslim etmiş oldu. "

"SAYIN ERDOĞAN NE YAPMIŞTIR BU SÖZLERİ HAK EDECEK?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ne yaparak bu sözleri hakettiği ve idam gerektiren bir icraatta bulunduğu sorusunu yönelten gazeteci yazar Rahim Er, bu ifadelerin tecrübeli bir siyasetçiye yakışmayacağına dikkat çekti:

"Burada ezanın asli haliyle okunmasına tahammülsüzlük söz konusudur. Sayın Erdoğan iktidara geldiğinden bu yana ne yapmıştır da bu sözleri hak edip onun da idamını, hayatının son bulmasını icab eden hangi suçları işlemiştir de böyle bir benzetme yapılmaktadır? Hiç bir bakımdan makul olmayan, özrü icap eden bir açıklamadır. Siyasetçiler değişik zaman dilimlerinde konuşmaktadırlar. İnsan hata da edebilir ancak o hatadan dönmek fazilettir. Bir özür beyan edilseydi, ipin ucu kaçtı, kantarın topuzu kaçtı denilerek bu söz tashih edilseydi, o zaman sayın Erdoğan da o ifadeleri kullanmaz, meseleyi hukuki boyuta taşımazdı. Yassıada cinayetinin üzerinden 60 yıl geçtikten sonra tekrar oraya atıfla, bu ülkenin Cumhurbaşkanına parmak sallamak ve bu niyeti de "umarım" demek bir kusurdur, tecrübeli bir siyasetçiye de yakışmamıştır."

AVNİ ÖZGÜREL: MENDERES TEHDİDİ BİR TÜRLÜ ŞUUR ALTINDAN ÇIKMIYOR

Yeni Birlik gazetesi imtiyaz sahibi Avni Özgürel de, hemen her dönemde birileri tarafından yeniden gün yüzüne çıkarılan Menderesli tehditlere değindi. Özellikle idam tehdidinin devamlı olarak şuur altında tutulduğuna değinildiğini söyleyen Özgürel, bunun hem yeni nesiller için şunu tazeleme hem de bir öfke oluşumu olabileceğini ifade etti:

Nedense Türkiye'de birilerinin şuur altından, bu Menderes'in idamı tehdidi bir türlü çıkmıyor. Şuur altlarında devam ediyor. Menderes ile ilgili söyleyebilecekleri bir tek şey, nasıl astık... Ben öyle demek istemedim gibi ifadelerin de hepsi lafı güzaftır. Biz onu kastetmedik gibi şeyler söylüyorlar... 27 Mayıs her dönemde dönüp dolaşıp siyasetin önüne çıkartılmaya çalışılıyor. Sadece Adnan Menderes için değil, Fatin Bey için de Türkiye'nin üç önemli insanı idam edildi, daha fazlası da idam mahkumiyeti aldı. Dolayısıyla bunları bir çeşit temcit pilavı gibi Türkiye siyasetine sokmak, gündeme getirmenin hiç bir faydası yok. Türkiye'ye zarar veriyorlar bu sözleri tekrarlamakla. Karşılığındaysa Türkiye'nin şuur altları tazeleniyor, hem de öfkeleri tazeleniyor.

KAYNAK: HABER7 | ÖZEL

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner60

banner64

banner49

banner63