'Rusya için güven testi! Peki Türkiye ne yapmalı?'

Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, ABD'nin Golan kararını Yeni Birlik'te köşesinde değerlendirdi. Bu kararın Rusya için güven testi olacağını söyleyen Ağar, "Adım adım YPG/PYD bölgesine!" diyerek büyük bir tehlikenin de altını çizmiş oldu.

23 Mart 2019 Cumartesi 17:05
'Rusya için güven testi! Peki Türkiye ne yapmalı?'

ABD Başkanı Donald Trump, önceki akşam saatlerinde, İsrail'in 1967 yılı haziran ayında 6 Gün Savaşları'nın ardından işgal ettiği Suriye'deki Golan Tepeleri'ne ilişkin attığı tweet ile bu bölgenin artık İsrail adına tanınmasının zamanının geldiğini duyurdu. Bu tanıma, 2017 yılının Aralık ayında benzer şekilde ABD'nin İsrail'in başkenti olarak Kudüs'ü kabul ettiklerini açıklamasını anımsattı. Yaşanan son gelişmeyi, Güvenlik ve Strateji Uzmanı Abdullah Ağar, Yeni Birlik gazetesindeki köşesinde okurları için analiz etti.

 

 

İşte, Golan Tepeleri'nin İsrail'in meşru toprağı olarak tanınmasının perde arkası...

"İSRAİL'İN YAYILMA POLİTİKASI GENİŞLİYOR"

 

 

Trump'ın, Golan Tepeleri'ni sonsuza kadar İsrail toprağı olarak ilan etmesi; İsrail'in 6 Gün Savaşları’nda kazanmış olduğu zaferin, tescili ve meşrulaştırılması anlamına geliyor. Bölgede, İsrail'in yayılmacı politikasını, ABD himayesinde geliştirdiği görülüyor. Ama daha acı olan, İslam dünyasının içinde olduğu durum. İslam dünyası güç zafiyeti içinde ve hiçbir caydırıcı niteliği taşımıyor. Kudüs'ün başkent olarak ilan edilip işgalinin ardından Golan sonrasında da İslam dünyası açıklamalarda bulunacaktır ancak bu, havanda su dövmekten farksız olacak.

"SU İHTİYACININ YÜZDE 35'İNİ KARŞILIYOR"

Golan Tepeleri, İsrail'in su ihtiyacının yüzde 35'ini karşılıyor. Bölge, İsrail açısından çok önemli ve kuzeyini güvence altına alıyor. Burada bir şey daha öne çıkıyor. ABD'nin, "Golan, İsrail'indir" yaklaşımı; bir yandan da Hizbullah-Hamas ve İran'ın direncini ölçmeye yönelik bir açıklama. Bölgede nüfuzu olan İran'a, Suriye üzerinden bir mesaj veriliyor. Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün, BAE zaten bir şekilde ABD üzerinden İsrail'in güdümüne girmiş durumda.

"YOM KİPPUR'UN EKSİK KALAN ZAFERİ"

Vekâlet savaşının geldiği bu noktada ABD ve İsrail, 1973 Yom Kippur savaşının eksik kalan zaferinin de peşinde. ABD ve İsrail, terör örgütü DEAŞ üzerinden stratejik aldatma ve destabilizasyon yaptı. Şimdi de meyvelerini topluyor. Kudüs'ü başkent olarak tanıma, Filistin'de inisiyatif kayıpları, Ortadoğu'daki kutuplaşma ve devletleri köleleştirme ile Trump'ın, "Golan Tepeleri'nde İsrail egemenliğini tanıma" kararı, ABD ve İsrail'in şu ana kadar(!) topladığı vekalet savaşının meyveleridir.

"JEOPOLİTİK VE TEOLOJİK ÖNEMLİ BİR ADIM"

Sürecin, İsrail'in Suriye'nin kuzeyinde büyük bir toprak parçasına sahip olan terör örgütü YPG/PYD'ye bir adım daha yaklaştığını; İsrail'in adım adım YPG bölgesine yürüdüğünü de vurgulamak gerekiyor. İsrail, 2006'daki gibi ilerlerse bölgede daha fazla nüfuz ve etki üretecektir.

"AVRUPA'NIN UYARILMASI GEREKİYOR"

Burada bir şeyi daha belirtmek gerekir ki; yaşanan süreçte özellikle Batı'da, kıyamet savaşı senaryolarına inanan figürlerin çok etkin ve masa başında olduğunu görüyoruz. ABD'de de, İsrail'de de dogmatik inanışları nedeniyle tehlikeli adımlar atanlar şu an bölgeyi yönetmeye çalışıyor. Burada Batı'nın yani Avrupa'nın büyük bir savaş ve çatışmaya karşı mutlaka uyarılması da gerekiyor.

"RUSYA İÇİN GÜVEN TESTİ OLACAK"

Şu an bölgede Suriye'nin hamisi konumundaki Rusya'nın ne yapacağı da önem arz ediyor. Rusya, İsrail'den yana mı Suriye'den yana mı tavır koyacak bu çok önemli. Kısa süre önce Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Rusya'nın ABD gibi sonsuza kadar bölgede olmayacağına ve asker kısıtlamasına gideceğine yakın mesajlar verdi. Rus-İsrail ilişkilerinde ciddi bir sorun yok. Yani ABD'nin bu adımı, Rusya'nın Suriye'ye verdiği güveni de test edecek. Rusya'nın fiili oldu-bittiye vereceği cevabı da zaman içinde görmek gerekiyor.

TÜRKİYE NE YAPMALI?

Türkiye, İslam dünyasının ne kadar dağınık, güçsüz ve çaresiz kaldığını deşifre edebilir. Yine uluslararası hukuka uygun biçimde İslam dünyasına yön göstermekte etkin olabilir. Uluslararası hukukun, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Arap Ligi ve BM'nin aktif hale getirilmesine ön ayak olabilir.

...

Açıkçası akla şu sorular geliyor.

Trump’ın böyle bir aparata dönüşmesinin arkasında ne var?

Geçmişe dair bir zafiyet mi?

Geleceğe dair beklentiler mi?

Teolojik doğmalar/gaybi emeller ve ortak jeopolitik çıkarlar mı?

Bu denklemde YPG/PKK’ya biçilen rol ne?

Ve hepsinden önemlisi!

İsrail’in aklı; jeo-stratejik kazanımlarını, sunduğu kaşık balların, feda ettiği yemlerin, taktik mağlubiyet ve geri adımların arkasına saklamayı çok iyi bilir.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner60

banner64

banner49

banner63