Acilen ve acilen barış gücü Gazze’ye!

Bizleri; Yeryüzünün en üstün ve en şerefli varlığı insan olarak yaratan, akıl nimetiyle donatan, sayısız nimetlerinin en üstünü Müslümanlardan kılan, kurduğu Dünya ve diğer Âlem sofrasında sayısız nimetleriyle yaşatan ve tüm nimetlerinin hesabını hepimize bir nefes yakın olan ölümümüzle başlayan Kabir Hayatımızdan itibaren Ahiret ’in büyük buluşma ve duruşma gününde soracak olan Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd, Eşsiz Önderimiz, Sevgili Resulümüz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Resul Efendilerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Hocalarımıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mümin kardeşlerimize, Din ve Vatan muhafızı Şehid ve Gazilerimize salat ve selam olsun!

Bir kez daha anladık ki “tarih tekerrür etmez hatalar tekerrür edermiş.”

Yakın tarihimizde gerek Çeçenya, gerek Bosna-Hersek cihadında yaşadığımız hazin tecrübeler tekerrür mü edecek?

7 Ekim Aksa Tufan’ından bugüne, onurlu, şerefli, izzetli bir mücadeleyi, dünyanın görmediği bir fedakarlıkla hayata geçiren dünya insanlığının vicdan sahibi her bir ferdinin hayranlıkla ayakta alkışladığı şanlı mücadelesini zaferle taçlandıran Gazzeli yiğitler, gelinen noktada savaşın bir numaralı suçlusu Amerika’nın barış hamisi, katil siyonistlerin barış güvercini olmaya bürünme görüntüsü altında garantör ülkelerin teminatları da ortada olmasına rağmen 10 Ekim’de imzalanan Barış antlaşmanın günlerdir nasıl ihlal edildiğini ve katliama dönüştüğünü öfkeyle izliyoruz.

Nerede Birleşmiş Milletler?

Nerede Avrupa Birliği?

Nerede Arap Birliği?

Nerede İslam İşbirliği Teşkilatı?

Nerede NATO?

Nerde Şanghay Birliği!

Siyonist İsrail yine bildiğini okuyor ve dünyada hiçbir kurum ve kuruluş caydırıcı hiçbir tedbir ve müeyyide uygulayamıyor?

Bu nasıl bir acziyettir Allahım!

Yine bir kez daha, gerekli tecrübelerden dersler çıkarılmayarak sahada kazandığımız savaşı masada mı kaybedeceğiz?

Yüz binlerce şehidin, gazimizin vebalini kim taşıyacak?

Kalleşliğiliyle mağruf Siyonit itrail’in Gazzeye karşı başlattığı yoğun saldırılardan Filistin’in tek resmi Hükümeti Hamas’ı Ateşkes’e ikna eden Garantör Devletler neredeler? Antlaşmanın yürürlükte kalarak uygulanması sorumluluğu kimindir?

Klişeleşmiş kavli cevablar yerine caydırıcı eylemler ne zaman başlatılacak?

Acilen barış gücü Gazze’ye girmelidir!

TBMM sadece Filistin için olağanüstü gizli toplantı yapmalıdır!

Ve TBMM, Ordumuzun Filistin’e barış gücü gönderilmesiyle ilgili tezkereyi acilen görüşüp karar almalıdır!!!

Siyonit karşıtı tüm Ülke halkları devam eden İtrail ve işbirlikçilerinin mallarına boykot acilen artırılmalıdır!!


Türkiyemizin garantörü olduğu bu “antlaşma yetmez ama evet” diyerek bir nebze olsun içimize su serpmişti. Şu an geldiğimiz nokta nasıl izah edilecek?

Hiç kuşkusuz Türkiye’nin askeri varlığını istemediğini bildiğimiz Siyonistler psikolojik zemini kendi lehlerine çevirme çabasında ve bunu yaparlarken sinir uçlarına dokunmayı ve süreci baltalama çabalarını ibretle izliyoruz.


Bu onların zaten yapacakları bir şeydi. Trump’ın vicdanına, Netanyahu’nun insafına bırakılamayacak olan bu süreci hakkıyla yönetmek noktasında beklentilerimizin ne olduğunu sadece kamuoyunun değil bütün alemi İslam’ın ön görüsü bellidir.

İşte bir kez daha tarih, zalimleri ve yalancıları ifşa ediyor!

Yine Kudüs Davamız üzerinden ihanet merkezleri üzerlerine düşeni yapıyor!

Sadıklar nerede Allah’ım?


Yine bu küresel etkiyi oluşturabilecek güç, beklenti ve umut Türkiyemizdir! Başkomutanımız R.Tayyib Erdoğan Reisimizdir!

Askeri heyetimizin, Mısır’a gittiğini kamuoyundan takip ediyoruz ve biliyoruz ki ne Suudi Arabistan ve ne de şu an Sudan’da yaşanan katliamın arkasındaki kirli el olan Birleşik Arap Emirlikleri Türk askerinin Gazze’de olmasını istemiyor!

En az Netanyahu kadar istemiyorlar!

Hal böyleyken Rabbimizden hayırlı bir çıkış kapısını, mazlumların güleceği, mazlumların sevineceği ve zalimlerin kahrolacağı bir süreci niyaz ediyoruz.


Türkiyemiz mazlumların umudu, hamisi, ağabeyidir.

Topkapı Sarayı’nın girişinde yazan “MAZLUMLARIN SIĞINAĞI” ifadesi bunun taşa yazılmış tescilli mührüdür! Türkiyemiz Gazze’ye ve kendisine kurulan tuzaklara karşı teyakkuzdadır.

Allahım küffarın oyunlarını boz!

Bu süreci HUDEYBİYE’nin neticesi ile taçlandır!


Mekke’ye girdiğimiz gibi, Kudüs-ü Şerif’e de ulaşmayı, zincirleri tekbirler ve hamdelelerle kırmayı Şam’ın fatihine nasip eyle!

Amin.

Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi” nin uygulanması, Mukaddes Mescid-i Aksa’mızın, Filistin’imizin, Osmanlıcamızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun.

Selam, sevgi ve duayla...