Ukrayna satışa mı geldi?

Genel

Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, Haber7 için kaleme aldığı "Ukrayna satışa mı geldi?" başlıklı yazısında; Batı'nın Ukrayna'ya mühimmat desteğini azaltmaya başlaması sonrası ortaya çıkan tabloyu yorumladı.

24 Şubat’ta başlayan Rusya’nın Ukrayna işgali, savaşın tüm acımasızlığının sergilendiği korkunç bir ortamda devam ediyor.

Ruslar, ilk günlerde yıldırım harekâtıyla Kiev’in gardını düşürme hedefine ulaşamayınca, taktik değiştirip ülkenin doğusuna yönelmişlerdi.

Son bilgiler çatışmaların merkezinde, Donbass’ın düşmesi için kritik öneme sahip Severedonetsk ve Lysychansk kentlerinin olduğuna işaret ediyor.

Daha önce iki kent arasındaki iki köprüyü imha eden Ruslar, Severodonetsk’in dünyayla kalan irtibatını kesmek için üçüncü köprüyü de ağır bir bombardımanla tahrip ettiler.

Rusların Kiev bölgesinden çekilmesinden sonra İstanbul’daki müzakerelerde elde edilen ilerlemeyi, Batı’dan gelen ‘savaşa devam, arkanızdayız’ telkinleriyle boşa çıkaran Ukrayna’daki Zelenskiy yönetimi, son dönemde ABD ve Avrupalı müttefiklerine dönük sitem dilini artıran konuşmalar yapıyor.

İşlerin yavaş yavaş bir hayal kırıklığına doğru sürüklendiğini gösteren işaretler artıyor.

Sadece Ukrayna makamları için geçerli değil bu durum.

Rus tehlikesini enselerinde hisseden Litvanya’dan gelen açıklamalara bakalım.

Şu sözler, Litvanya Dışişleri Bakanı Gabrielius Landsbargis’e ait:

"Ukrayna’da fabrikalar çalışmıyor. Ukraynalılar, savaşmak için gerekli mühimmatı üretemiyorlar. Silahları tükenmeye başladı ve şimdi tamamen Batı’nın gönderdiği silahlara bağımlılar.

ABD ve diğer ülkeler, Ukraynalılara gerçekten istedikleri uzun menzilli füzeleri vermekten vazgeçtiler. Görünen o ki, Washington yönetimi içinde Rusya’yı kışkırtma konusuna hala süregelen koruklar var."

Ukrayna'dan açıklama: Mühimmatımız bitiyor

BATI'YA GÜVENİN SINIRLARI NEREDE BAŞLIYOR? NEREDE BİTİYOR?

Ukrayna’nın topraklarının yaklaşık beşte birinin Rusya’nın eline geçtiği bir ortamda ABD Başkanı Joe Biden’ın "Zelenskiy’i uyardım ama dinlemedi" şeklindeki sözleri, "Batı Ukrayna’yı kaderiyle baş başa mı bırakıyor" sorusunu akıllara düşürüyor.

Almanya zaten başından beri Ukrayna’ya yardım konusunda çok daha ihtiyatlı davranıyor.

Savaş başlamadan önce yardım diye gönderilen siperlerin nasıl bir alay konusu olduğunu hatırlayalım.

Şimdi de Almanlar, Ukrayna’ya yapabileceğimiz yardımların fabrikadan çıkması ekim ayını bulur şeklinde açıklamalar yapıyorlar.

ABD’den uzun menzilli füze yardımı gündeme geldiğinde Putin, "Böyle bir şey olursa daha önce vurmadığımız yerleri de vururuz" şeklinde bir tepki vermişti.

İhtimal, bu tehdit ABD’yi frenlemiş olabilir.

BATI’NIN UKRAYNA’YA DESTEĞİNİN SINIRLARI NERESİ?

Asıl önemli olan husus, Batı’nın Ukrayna’ya olan desteğinin sınırlarının neresi olduğu sorusu.

Evet, ilk başlarda sağlanan ciddi silah, mühimmat ve istihbarat desteği, Ukrayna’nın direncini güçlü tutmuş, Ruslar ağır kayıplar vermişti.

Ancak, devamında aynı güçlü direnç sürdürülemedi.

Bu serzenişler eğer gerçekten doğruysa, Ukrayna’nın savaşı sürdürecek mühimmatı kalmadı ve sadece batıdan gelen yardımlara bağımlı hale düşmüşse ve de Batı'dan gelen yardımlar da bir sınıra dayanmışsa, Ukrayna için seçenekler de azalıyor demektir.

Bir süre sonra, topraklarının bir bölümünden vazgeçmek pahasına Ruslarla masaya oturmak tek seçenek olarak kalabilir.

UKRAYNA, BATI’NIN "BİZİMLE MİSİN ONLARLA MI?" DAYATMASININ ACI MALİYETİNİ ÖDÜYOR

Bu durumda, Ukrayna’ya son 20 yıldır "Tarafını seç, bizimle misin? Rusya ile mi?" dayatmasını yapan, siyah ve beyaz tonlar arasında gri tonlara izin vermeyen Batı'nın bu savaşı ne diye kızıştırdığı, Ukraynalıları ne pahasına kışkırttığı sorusu akıllarda kalmış olacak.

Yoksa gerçekten milyonlarca Ukraynalının evlerini terk edip panik halinde sağa sola kaçışmaları, binlercesinin (belki de on binler) hayatını kaybetmesi, Ukrayna’nın altyapısının çökertilip birçok şehrin taş devrine dönmesi, Rusların olabildiği kadar güçten düşmesi, enerjisini olabildiği kadar kaybetmesi, Batı’ya doğru ürettiği tehdidin bir ölçüde azaltılması için miydi sorusu zihinlere üşüşmüş oluyor.

Zelenskiy’nin sırtının o kadar sıvazlanması bunun için miydi acaba?

Sen orada savaş, ülken yıkılsın, insanların katledilsin, kaçışsın.

Ne pahasına?

Rusya’nın gücünün Ukrayna topraklarında zayıflatılması pahasına.

Zelenskiy acaba, Batı’ya bu kadar angaje olmak yerine, "Ya bizdensin ya ondan" dayatmalarına boyun eğmek yerine, "daha dengeli bir politika izleseydim işler bu noktaya gelmezdi belki" diye içinden geçiriyor mudur?

Ukrayna savaşıyla ilgili çıkarılacak o kadar o kadar çok ibretlik ders var ki.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.