FLORYA GAZETESİ – DIŞ HABERLER
Gazze’nin geleceğini şekillendirecek yeni plan, Washington-Londra hattında yeniden tartışmaları alevlendirdi. İngiliz Observer gazetesine göre, eski İngiltere Başbakanı Tony Blair, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın “Barış Konseyi” (Board of Peace) adını verdiği yapıda aktif görev üstlenecek.
Haberi kaleme alan Rachel Sylvester, 27 Ağustos’ta Beyaz Saray’da yapılan kritik toplantıda, Trump’ın önceki “Gazze’yi başka ülkelere dağıtma” veya “Orta Doğu’nun Riviera’sına dönüştürme” planını terk ederek, yeniden inşanın Gazze halkı tarafından, yerinde yapılması stratejisini benimsediğini yazdı.
Küresel Perspektif: ABD, İngiltere ve Arap Basını
Reuters, planın “Gazze sonrası geçici yönetim” modeline dayandığını; bu yapı içinde Blair’in, yeniden inşanın finansmanı, kaynak yönetimi ve denetimi gibi kilit roller üstleneceğini bildirdi.
Planın, Hamas’ı yönetimden dışlayarak, teknokrat Filistinli bir komitenin uluslararası gözetim altında görev almasını öngördüğü ifade edildi. Bu durum, Filistin siyasetinde yeni güç dengeleri doğurabileceği için tartışmalı bulunuyor.
The Guardian, ABD yönetiminin “Gazze Uluslararası Geçiş Otoritesi” (GITA) adlı yeni bir yapı fikrini desteklediğini, Blair’in bu yapının lideri olarak görevlendirilmesinin gündemde olduğunu yazdı.
GITA’nın, beş yıl süreyle Gazze’nin yasal ve siyasi otoritesi olarak çalışması, ilk aşamada Mısır’da konuşlanıp daha sonra bölgeye geçmesi planlanıyor.
Time Magazine ise, Blair’in bu süreçteki rolünün Irak Savaşı geçmişi nedeniyle Arap dünyasında güven sorunu yarattığına dikkat çekti. Haberde, Blair’in “tecrübesi umut verici olsa da meşruiyet eksikliğinin büyük risk oluşturduğu” vurgulandı.
Blair’in Rolü: Umut mu, Tartışma mı?
Blair’e yönelik destek ve eleştiriler iki cephede toplanıyor:
🔹 Destekleyenler, Blair’in hem Batı hem de Körfez dünyasında güçlü bağlantılara sahip olduğunu savunuyor.
Eski İngiltere Dışişleri yetkilisi Lord Peter Ricketts, Blair’in Trump üzerindeki etkisinin “iki devletli çözüm ihtimalini koruma açısından olumlu” olabileceğini ifade etti.
🔹 Eleştirenler ise Blair’in “Arapların Tony’si” sıfatıyla yeniden bölgeye dönmesinin, sömürge geçmişini çağrıştırabileceği görüşünde.
Eski Dışişleri Bakanlığı Direktörü Sir Simon Fraser, “Arap halkı Irak’ı unutmadı” derken; Daniel Levy planı “21. yüzyılın Doğu Hindistan Şirketi modeli” olarak nitelendirdi.
Uzmanlara göre, Filistinlilerin kendi yönetimleri dışında tasarlanan her plan “meşruiyet eksikliği” doğurabilir.
Filistin’den İlk Tepki: “Filistin Filistinlilerindir”
Planın basına yansımasının ardından Filistinli yetkililerinden sert bir açıklama geldi.
“Hiçbir uluslararası plan, halkımızın iradesinin ve topraklarımızın yerine geçemez. Filistin, Filistinlilerindir.
Bu topraklar İslam topraklarıdır ve öyle kalacaktır. Gazze’nin geleceği, ancak Gazze halkının iradesiyle şekillenir.”
Açıklamada ayrıca, Filistin’in yeniden inşasında “yerel yönetim, şeffaflık ve adaletin esas alınması” gerektiği vurgulandı.
Analiz: Yeni Bir Diplomasi Dönemi mi Başlıyor?
Uzmanlara göre, Blair’in üstleneceği rol sembolik olmaktan çıkarsa, sürecin temel taşı güven ve kabul edilebilirlik olacak.
Planın hayata geçebilmesi için İsrail, Hamas, Mısır, Körfez ülkeleri ve Batı arasında çok taraflı bir uzlaşma gerekiyor.
Aksi halde, proje “ekonomik refah” iddiasıyla başlayan ama meşruiyet krizine saplanmış bir yeniden yapılanma sürecine dönüşebilir.
Kaynaklar:
The Observer (Rachel Sylvester), Reuters, The Guardian, Time Magazine, Al Jazeera, Arab News, Wikipedia (GITA)
Florya Gazetesi Haber Merkezi