Türkiye’nin yerli ve milli 5’inci nesil savaş uçağı KAAN’ın havalanması, şu ülkeye aidiyet bağı ile bağlı kim varsa herkesin göğsünü kabarttı.
F-16’dan, F-35’ten daha iyi olduğu açıklanan, ABD’nin kimselere vermediği F-22 kapasitesinde bir savaş uçağından söz ediyoruz şunun şurasında.
En büyük özelliği ‘görünmezlik’ olan bu savaş uçağının gökyüzüyle buluşması, Türkiye’de enteresan bir takım tartışmaları da beraberinde getirdi tabi.
Alman basınına kıskançlık, Yunan basınına tedirginlik olarak yansıyan bu tarihi gelişme, Türkiye’deki muhalefet cephesinde telaşla karşılandı.
Çok özel görüntülerle Kaan'ın uçuş anları...
ÖZGÜR ÖZEL’DEN ZORLAMA TAKTİKLER…
Türkiye’deki muhalefet, öteden beri, Savunma Sanayii alanındaki gelişmelerin konuşulmasından, gündem olmasından hoşnut değil.
Ama yerli ve milli yapım 5’inci nesil bir savaş uçağının havalanmasının gündeme gelmesini engelleyebilecek kadar kabiliyet ve güçleri de bulunmuyor.
Bu durumda ne yapmak gerekiyor?
Özgür Özel’in yaptığını yapmak gerekiyor.
Savunma Sanayii alanında kaydedilen ilerlemelerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, hükümetin belirleyici payının minimum seviyede olduğu algısına hizmet edecek yeni bir ‘wording’ geliştirmiş Özel.
Hiçbir şey olmamış gibi davranmanın bir işe yaramadığı daha önceki tecrübelerle sabit hale geldiği için olsa gerek, yeni kelimelerle algıları başka bir yöne doğru kanalize etme çabası da diyebiliriz bu yapılana.
Bunu nereden anlıyoruz.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in TUSAŞ’ın ismini bile öğrenmediği anlaşılan son değerlendirmesinden.
Şimdi gelin, HALK Tv’de bir yayına katılan Özel’in o açıklamalarından bir kesit paylaşalım:
“50 YIL SONRA NİHAYET…!”
“Bir kere çok gecikmiş bir iş. 1970’lerden beri USAŞ (Doğrusu TUSAŞ) gayret ediyor. Nihayet tekerler artık kalktı. Bundan sonrası kolay. Yani uçurduk, bundan sonra en mükemmeli yapılır. Emeği geçen herkese, yani 50 yıllık bir mücadele. Son 20 yılında AK Parti mi var? AK Parti döneminde kim çalıştıysa, kim desteklediyse herkese teşekkür ediyoruz.”
Evet, evet burada bir teşekkür var ve siyasi kutuplaşmanın arttığı bir ortamda muhalefet cephesinden gelen bu ‘kuru teşekkürü’ atlamamak lazım.
Yalnız…
Özel’in bu açıklamasına baktığımızda, KAAN’ın havalanması dahil, savunma sanayii alanında kaydedilen tarihi gelişmelerde AK Parti döneminin payını minimalize etme çabası kendisini çok fazla belli etmiyor mu?
TARİHİ HAMLELERİN TAMAMI ERDOĞAN DÖNEMİNDE GELDİ
Doğru, TUSAŞ 1973 yılında (O da CHP’nin değil, Necmettin Erbakan’ın gayretleriyle) kurulmuştu.
Ancak, devrim niteliğindeki işlerin tümü Erdoğan dönemine denk geliyor.
Türkiye’nin İHA/SİHA teknolojisinde Dünya lideri olması, havada/karada/denizde tarihi hamleler yapması…
Hepsi bu dönemde oldu.
İsrail’den alınan HERONLAR’ın terörle mücadelede yol açtığı zafiyetleri hatırlatmamız yeterli olur sanıyorum.
Özgür Özel, KAAN için 50 yıldır uğraşılıyor, ancak yapılabildi gibi bir sunumla bu sözleri sarf ediyor.
Ama işin doğrusu buna kargalar bile güler.
Çünkü fikir olarak da, icraat olarak da bu işlerin tamamı Erdoğan’ döneminde ve Cumhurbaşkanını koyduğu güçlü irade, sağladığı güçlü himaye ile mümkün oldu, olabildi.
Bu böyle olduğu için Özel’in durumu, bu işin seçim sandığına yansıma korkusunun ürettiği bir gülünçlükten ibaret kalıyor.
İKİ KRİTİK TAKVİM… 2004… 2014…
Türkiye’nin savunma sanayii alanında yaptığı tarihi hamlelerin iki kritik takvimi var.
Birincisi 2004 yılında koyulan güçlü siyasi irade.
İkincisi, 2014 yılından sonra ortaya çıkan göz kamaştırıcı ürünler.
Her şey 2004 yılında yapılan Savunma Sanayii İcra Kurul Toplantısında alınan bir kararla başladı aslında.
Yerli ve milli firmaların önünü açma adına 11 milyar dolarlık helikopter ve tank ihalelerinin iptaliyle başlayan bir süreç bu…
O toplantıdan sonra yapılan açıklamadan bir aktarımda bulunalım:
''Söz konusu projeler için milli imkanların azami kullanımı ile yurtiçi üretimi ve özgün tasarımı esas alan yeni tedarik modellerinin oluşturulmasına ve Türk Silahlı Kuvvetleri ihtiyaçlarının bu modeller çerçevesinde karşılanmasına, bu çalışmalarda yerli-yabancı ortak girişimleri, yurtiçi firmalarımızın daha etkin olabilmelerini sağlayacak imkanların hazırlanmasına karar verilmiştir.''
2004’te konan o güçlü siyasi irade, meyvelerini 2014 yılında vermeye başladı.
Bayraktar BT-2’lerin sahne almasıyla başlayan müthiş bir sıçrama dönemi.
Özgür Özel’in USAŞ dediği TUSAŞ’ın ürettiği 5’inci nesil savaş uçağının 2028 yılına kadar 20 tane üretilip Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim edilmesi hedefleniyor.
Yani, Yunanistan’ı ABD F-35 satışı yapmadan biz KAAN’a sahip olmuş olacağız.
MUHALEFET, CHP ÖNCE ‘TAKOZ OLURLAR’ DUYGUSUNU BERTARAF ETMELİ
Bir bilgi daha verelim:
KAAN’ın motoronun da yerli ve milli olması için yine 2028 hedefli çalışmalar yürütülüyor.
Muhalefet cephesi ama özellikle CHP, KAAN’ın uçuşunun seçim dönemine denk gelmesi nedeniyle sızlanmak yerine, baya bir komik kaçan “Bu projeler AK Parti’den önce başladı, aslında onların katkısı çok küçük ama bir yine de teşekkür edelim” tarzı bir argüman yerine, iktidara gelmeleri halinde bu işlere ‘takoz’ olmayacaklarını garanti eden yeni yaklaşımlar geliştirse, kendi namına daha iyi bir iş yapmış olur.
CHP’ye dönük güvensizlik duygusunun özünde hala ‘takoz’ olurlar korkusu var.
O nedenle böyle diyoruz.
NOT: Pazartesi günü üst düzey bir savunma sanayii yetkilisi ile yaptığım röportajı, Haber 7 farkıyla burada okuyabilirsiniz)
Mehmet Acet / Haber7