Cumhurbaşkanı, “Beş yıl içerisinde dünyanın en büyük üreticilerinden biri olmak istiyoruz” diyerek, maden rezervlerinin Türkiye ekonomisine kazandırılması için sürecin hızla devam ettiğini vurguladı.
Erdoğan ayrıca sosyal medyada ortaya atılan, “Beylikova’daki nadir toprak elementlerinin yabancı ülkelere verileceği” iddialarını reddederek,
“Nadir toprak elementleri sahasının herhangi bir ülkeye verilmesi söz konusu değildir. Kim bunu iddia ediyorsa, kendi ülkesine iftira atıyor.”
ifadelerini kullandı.
Uzman Görüşü: “Zenginleştirme tamam, sıra fabrikada”
İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral, Eskişehir Beylikova’daki rezervlerle ilgili yürütülen tartışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kumral, Trump yönetimiyle ilişkilendirilen iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek,
“Amerika’ya verilecekmiş gibi tekrardan gündeme gelen bu konu asılsız. Oysa bölgedeki çalışmalar 4-5 yıldır sürüyor.”
dedi.
Kumral, bölgede pilot tesisin kurulduğunu, burada gerçekleştirilen zenginleştirme işlemlerinin başarıyla tamamlandığını ve “artık üretimin sanayi ölçeğine taşınması gerektiğini” ifade etti:
“Artık bunun fabrikaya çevrilmesi lazım.”
“Rezervin değeri sonsuz değil, katma değeri yüksek”
Kumral, daha önce yaptığı bir televizyon açıklamasında “694 milyon tonluk rezervin değeri sonsuz” ifadesinin yanlış anlaşıldığını belirtti.
“Burada kastedilen rezervin kendi değeri değil; bu hammaddelerin ileri teknoloji ürünlerine dönüştüğünde ortaya çıkan katma değerdir. Cep telefonu, uçak, savunma, uzay, iletişim… Her alanda kullanılıyor.”
Türkiye, dünyada 2. sırada
Kumral’a göre, Türkiye dünyadaki en büyük ikinci nadir toprak elementleri rezervine sahip. Beylikova sahasında 17 farklı element, ayrıca toryum ve uranyum gibi stratejik minerallerin de bulunduğu belirtildi.
“Toryum açısından da Eskişehir bölgesi dünyanın en zengin yataklarından birine sahip.”
Ülke genelinde yeni sahalar keşfediliyor
Kumral, Eskişehir dışındaki bölgelerde de araştırmaların sürdüğünü, Güney Toros Kuşağı’nda ve Yozgat Özvatan bölgesinde yeni potansiyel sahalar bulunduğunu açıkladı.
“Kısa süre içinde bu bölgelerde de fabrikalaşarak üretime geçilmesi planlanıyor.”
“Madenler milli meseledir”
Prof. Kumral, madenlerin bir ülkenin bağımsızlığıyla doğrudan ilişkili olduğunu vurgulayarak,
“Amerika’da bile madenleri görmek isteseniz göstermezler. Madenler milli meseledir.”
dedi.
Türkiye’nin kendi kaynaklarını koruması gerektiğini belirten Kumral,
“Her ülke kendi madenlerini kullanıp üretim yapmazsa, başkası gelir elinizden alır. Afrika’nın, Türk Cumhuriyetlerinin geçmişi ortada. Madenleri uluorta anlatmamak, onları üretimle değerlendirip ülkenin zenginleşmesini sağlamak en doğrusu.”
ifadelerini kullandı.
Kaynaklar:
AA, TRT Haber, Bloomberg HT, İTÜ Resmî Açıklamaları, T24, NTV.
Florya Gazetesi Haber Merkezi