Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, karasularını 6 milden 12 mile çıkarmayı gündeme getiren Yunanistan'ı sert bir dille uyardı. Akar'ın gazetecilerle yaptığı toplantıya katılan Kanal7 Ankara Temsilcisi ve Haber7 Yazarı Mehmet Acet, bugünkü yazısında Ankara'nın Atina'ya verdiği mesajları yazdı. Mehmet Acet'in bugünkü yazısı şöyle:
Bir anekdotla başlayalım.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, önemli bir Avrupa ülkesinin Savunma Bakanı ile görüşmesinde enteresan bir diyalog gelişir.
Muhatap bakan “Türkiye’yi yayılmacı bir politika izlemekle” suçlayınca, Bakan Akar, buna bir harita ile cevap verir.
Harita, 1820’lerden itibaren Yunanistan’ın nasıl bir yayılmacı politika izlediğini, zaman içerisinde Ege’de burnumuzun dibine kadar nasıl genişlediğini göstermektedir.
“Al sana yayılmacı politika” cevabını harita üzerinden alan ilgili Avrupa ülkesinin Savunma Bakanı, bu cevabı aldıktan sonra lafı geveleyerek konuyu kapatmak zorunda kalır.
Son dakika: Bakan Akar'dan Pakistan, Yunanistan, S-400 ve F-35 açıklaması!
ÖNE ÇIKAN GÜNDEM KONUSU: YUNANİSTAN
Cumartesi günü Milli Savunma Bakanı Akar’la 2021 değerlendirme toplantısı için bir araya geldik.
Soru ve cevaplarla birlikte üç saat süren bir toplantı oldu bu.
Türk Silahlı Kuvvetleri, son dönemde cumhuriyet tarihinin en yoğun faaliyet dönemini yaşıyor.
Bakan Akar bu durumu, Türkiye’nin dış politikada artan etkisine, uluslararası ilişkilerde bir ‘özne’ haline gelmesine, üç kıtada ‘etkinlik’ gösteren, neredeyse bütün dünyayı da ilgi alanına dâhil eden bir ülke haline dönüşmesine bağlıyor.
Cumartesi günkü buluşmamızda çok çeşitli konulara değinmesine rağmen Bakan Akar’ın sözlerinde öne çıkarmayı en fazla hak eden başlık, Yunanistan’la ilgili olan kısmıydı.
Yunanistan’ın özellikle 15 Temmuz’dan sonraki süreçte, Türkiye ile bir çarpışmaya girmeyi göze alıp alamama meselesini kafasında tarttığına dair işaretler geliyor.
Bunda şaşılacak bir şey de yok.
Yunanistan derken, Türkiye fobisini savunma politikasının merkezine yerleştirmiş bir ülkeden söz ediyoruz.
YUNANİSTAN’I ‘VEKİL’ OLARAK KULLANMAK İSTEYEN GÜÇLERE DİKKAT!
Tabi bir başka önemli faktör daha var.
Başka bazı büyük aktörlerin Yunanistan’ı tarihte olduğu gibi proxy/vekil olarak kullanmak istemeleri.
Fransa ve ABD ile yapılan güvenlik anlaşmalarını Atina yönetimi, bu gelişmeleri kendilerine verilmiş bir tür “Yürü, arkandayız” mesajı olarak yorumluyor olabilir.
Başta Dışişleri ve Savunma Bakanları olmak üzere Türkiye’ye ‘dayılanan’ Yunan yetkililere böyle bir sufle verilmiş olabilir.
Nereden nasıl bir hareketle karşı karşıya kalabiliriz sorusunun cevabı ise, bizi karasuları meselesine götürüyor.
Yunanistan’ın son dönemde Ankara’nın Casus belli (Ka:zus beli diye okunur), Türkçeye "savaş nedeni" olarak çevrilebilecek Latince bir uluslararası ilişkiler terimi. Bir ülkenin savaşa girme nedenini belirtmek için kullanılır. Kaynak: Vikipedia) kararını hiçe sayarak karasularını 6 milden 12 mile çıkarmayı tartıştığı biliniyor.
Bir meslektaşımız bu soruyu kendisine yönelttiğinde Bakan Akar önce, “Bu bir Milli Güvenlik Kurulu konusudur” cevabını verdi.
“BU TAKSİMİ KURT YAPMAZ KUZULARA ŞAH OLSA”
Akar, bu sözlerinin devamında Türkiye’nin böyle bir karara neden karşı çıktığını şu sözlerle dile getirdi:
“Karasularınızı 12 mile çıkarırsanız biz, Ege'de uluslararası sulara çıkarken izin isteyeceğiz yani? Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa. 6 mil yapmışsın öyle veya böyle, haline şükret otur oturduğun yerde. Bizim söylediğimiz şey barış, huzur olsun, iki taraf zenginliklerden istifade etsin. '12 milin zamanıdır' gibi yanlış bir hesap yapmasınlar.”
Milli Savunma Bakanı’nın Yunanistan’la ilgili değerlendirmelerinde içinde ‘zaafiyet’ ve ‘tehdit’ geçen cümleler kurması dikkat çekiciydi.
Mesela, “İki ülke arasındaki sorunları barışçıl yöntemlerle diyalog ile çözmek istiyoruz. Tüm provokatif yaklaşımlara rağmen ‘görüşelim’ diyoruz.” Dedikten sonra “Bu bir zafiyet olarak algılanmasın” diye eklemede bulunuyor.
“15 Temmuz'dan sonra bu ordu bir şey yapamaz' dediler, bu ordu bir ay sonra Fırat Kalkanı Harekatı'nı icra etti. Herhangi bir şekilde bizi test etmesinler, bir maceraya girişmesinler.” Dedikten sonra da “Bu bir tehdit değil” diye ilave ediyor.
Bu yaklaşım, Ankara’nın Yunanistan meselesinde özgüvenle hareket ettiğine işaret ediyor.
Ama her durumda, Yunanistan’ın son dönemdeki hareketlerini dikkatle izlemekte fayda var.
