Ekonomide bişeyler oluyor

Mehmet Acet

19 Eylül 2022 Pazartesi 10:15
Ekonomide bişeyler oluyor

En başta belirteyim.

Bu bir, Ekonomi uçuyor, kaçıyor” yazısı değildir.

Enflasyon ve hayat pahalılığının (ateşi düşme eğilimine girse de), acıtıcı etkilerinin sürdüğü bir ortamda, güllük gülistanlık bir fotoğraf sunmak doğru olmaz.

Ama burası böyle diye, madalyonun öbür yüzündeki gerçekten heyecan verici gelişmeleri görmemek de olmaz.

Madalyonun bir yüzünde evet, yüksek seviyelerdeki enflasyon var, hayat pahalılığı var, ama öbür yüzünde de, büyüme odaklı ekonomi politikası sayesinde enflasyona karşı esaslı cevaplar verebilmeyi mümkün kılan, istihdamı güçlendirip, işsizliğin belini kıran güçlü bir performans var.

Hatırlıyor olmalısınız.

Haziran ayında, Temmuz’da, bir takım ekonomistler, “Siz esas Eylül’ü, Ekim’i görün. Ekonomik kriz esas o zaman yakıcı olacak” diyerek etrafa korku salıyorlardı.

E ne oldu?

‘Batış senaryoları’ için favori ay olarak gösterilen Eylül ayının ortasını geçtik ama ekonomideki son veriler, Haziran’a göre, Temmuz’a göre durumumuzun daha kötü değil, daha iyi olduğuna işaret ediyor.

İngiliz Financial Times gazetesi daha yeni yazdı:

"Erdoğan Türkiye'nin kasasını dolduruyor ama nasıl yapıyor bilmiyoruz” diye.

Erdoğan ise, ekonomiye dair son haberi Semerkant’tan verdi, iki ay önce 100 milyar doların altına düşen Merkez Bankası rezervlerinin 115 milyar dolar civarına yükseldiğini açıkladı.

Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, İngiliz yayın organının “Who’s stuffing Turkey/Türkiye’yi kim dolduruyor?” başlıklı haberini ‘menşınlayarak’ "Türkiye ekonomi modeli, yatırım, üretim, istihdam, ihracat, büyüme" cevabını verdi.

EKONOMİ BÜYÜYOR, VERGİ GELİRLERİ ARTIYOR, ARTAN GELİRLER SAYESİNDE SABİT VE DAR GELİRLİLERİ KORUMAYA DÖNÜK GÜÇLÜ ADIMLAR ATILIYOR

Enflasyonda dünya ülkeleri arasında negatif yönde ayrıştık.

Bu doğru.

Öbür taraftan büyüme rakamları ise, tam tersini gösteriyor.

O alanda, dünya genelinde en fazla büyüyen ilk birkaç ülke arasına girerek pozitif şekilde ayrıştık.

Hemen akla, “İyi tamam da, büyüyünce ne oluyor? biçiminde sorular geliyor.

Şu oluyor:

Büyüyünce devletin vergi gelirleri artıyor, artan vergi gelirleri sayesinde son dönemde peşin sıra örneklerini gördüğümüz gibi sabit gelirlilerin, dar gelirlilerin, gençlerin, üniversite öğrencilerinin, esnafın, hane halkının (Örn. doğalgaz faturalarının yüzde 80’i hükümet tarafından karşılanıyor) güçlü şekilde desteklenmesi mümkün olabiliyor, istihdam güçleniyor, işsizlik düşüyor.

Bütün bunlar, muhalefet çevrelerinin sandığı/sunduğu gibi, para basarak ya da borçlanarak değil, vergi gelirlerinin güçlü bir şekilde artması sayesinde mümkün olabiliyor.

BÜTÇEDE MÜTHİŞ PERFORMANS

Hazine ve Maliye Bakanlığı, geçtiğimiz Perşembe günü Ağustos ayı ve 2022 Ocak/Ağustos dönemine ilişkin bütçe verilerini açıkladı.

Sonuç:

Aylık bazda 3,6; Ocak/Ağustos dönemi için 33,12 milyar lira bütçe fazlası oluştu.

Bu rakamlar ne anlama geliyor diyenler için durumu şöyle izah edeyim:

Maliye, yılsonu için 461 milyar lira bütçe açığı hedefi koymuş durumda.

Yani, kalan 4 ayın sonunda bütçede 461 milyar lira açık söz konusu olursa, bir başka deyişle giderler, gelirlerden 461 milyar lira fazla olursa, hedefe ulaşılmış olacak.

Normalde 8 ayın sonunda bütçenin zaten açık veriyor olması beklenirdi.

Ama bu sene olmadı işte.

8 ayın sonunda açık değil, fazla veren bir bütçe performansı var karşımızda.

Sevinenler sevinecek olanlara, üzülenler üzülecek olanlara bunu bu şekilde haber verebilir.

Yılın kalan bölümünde nasıl bir tablo olacak göreceğiz, ancak bir karşılaştırma anlamında geçen yıl ile bu yılın ilk 8 ayını örnek olarak gösterebiliriz.

(2021 yılı Ağustos ayında bütçe gelirleri 146 milyar 539 milyon TL iken, 2022 yılının aynı ayında yüzde 108,8 oranında artarak 305 milyar 930 milyon TL olarak gerçekleşti)

2022 yılı Ağustos ayı vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 107,3 oranında artarak 271 milyar 858 milyon TL olmuştur. Kaynak: Hazine ve Maliye Bakanlığı)  

EKONOMİDE SONBAHAR, KIŞ VE 2023 İÇİN İHTİYATLI İYİMSERLİK

Bütçede oluşan bu performans, ihracat odaklı ekonomi modelinin pozitif yönüne tekabül ediyor.

Burası çok net.

Yazının ortalarında sözünü ettiğim türden, milyonları enflasyonun etkisinden korumaya dönük, daha önce öngörülmemiş olan destekler, bu sayede mümkün olabildi.

Şöyle oldu:

Büyüme olunca, vergi gelirleri arttı, vergi gelirleri artınca, kesenin ağzı açıldı/açılabildi.

Temmuz ve Ağustos verileri, enflasyonda da ‘ateşin düşme eğiliminde’ olduğuna işaret ediyor.

Ki, yılsonu tahminleri de aşağı yönlü olarak revize edildi.

Ancak, her durumda ihtiyatlı olmakta fayda var.

Küresel ölçekte parasal sıkılaştırma politikaları ve savaş vb. riskler nedeniyle 2023 yılının resesyon/durgunluk yılı olacağı ekonomi çevrelerinin neredeyse ortak görüşü haline geldi.  

Avrupa’daki durgunluğun, Türkiye’nin ihracatını da negatif yönde etkilemesi kaçınılmaz olacaktır.

Bu da, ihracatta, miktarını şimdiden kestirmenin zor olduğu bir gerilemeye yol açabilir.

Ha, resesyonla birlikte talebin gerilemesiyle, petrol dâhil emtia fiyatlarında bir düşüş olması da, Türkiye’nin lehine olacaktır.

Ama her durumda temkini elden bırakmamak, her zaman iyidir.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner60

banner64

banner49

banner63