Fatih Belediyesi çatısı altında çalışmalarını sürdüren KARINCA El Emeği Eğitim Birimi, kadınların tarihî ve manevi mirasıyla buluşmasını sağlayan önemli bir programa imza attı. “Asrı Saadetten Günümüze Hanım Sahabeler” başlıklı sohbet dizisi, GastroSanat’ta Zehra Çevik Hoca Hanım’ın anlatımlarıyla başladı. Her hafta farklı bir hanım sahabinin hayatını merkeze alan sohbetler, katılımcılara hem İslam tarihinden örnekler hem de günümüz aile yapısına dair derinlikli bakış açıları sunuyor.
Programın ilk haftasında, duası Kur’an ayetleriyle karşılık bulan ve tarihe “şikâyeti Allah tarafından işitilen kadın” olarak geçen Havle binti Sa’lebe’nin hayatı ele alındı. Cahiliye döneminden kalma bir âdet olan “zıhar” uygulamasına maruz kalan Havle validemiz, eşinin “Sen bana anamın sırtı gibisin” sözleriyle büyük bir haksızlık yaşamıştı. Fakat Havle, sessiz kalmak yerine, duasıyla ve kararlılığıyla tarihe örnek bir iz bıraktı.
Allah’a yalvaran ve Rasûlullah’a (s.a.v.) müracaat eden Havle’nin duası üzerine Mücadele Suresi’nin ilk beş ayeti nazil oldu. Ayetlerde şöyle buyuruldu:
“Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah’a yakınan kadının sözünü Allah işitmiştir. Allah sizin konuşmalarınızı işitiyor. Şüphesiz Allah işiten ve görendir.” (Mücadele Suresi, 1. Ayet)
Bu ayetlerle birlikte zıhar uygulaması kaldırıldı ve kadınların aile içindeki haklarının İslami bir çerçevede güvence altına alındığı ilan edildi. Ayrıca zıhar yapan erkeklere köle azat etmek, buna gücü yetmeyenlere ardı ardına iki ay oruç tutmak, buna da imkan bulamayanlara altmış fakiri doyurmak gibi kefaretler getirildi. Bu hükümler aile kurumunun korunmasına ve eşlerin birbirine karşı sorumluluklarını hatırlatmaya yönelikti.
Sohbetlerde, Havle validemizin hayatına dair Hazret-i Ömer döneminden aktarılan bir olay da paylaşıldı. Bir gün Halife Ömer, yanındakilerle yürürken Havle ile karşılaşmış ve onunla uzun süre sohbet etmişti. Yanındakiler bu kadar uzun süre beklemesine şaşırdığında Hazret-i Ömer şu sözleri söylemişti:
“–Sen bu kadının kim olduğunu biliyor musun? Onun duası Kur’an’da ayet oldu. Allah onun sesini işitti. Allah’a yemin ederim ki o, akşama kadar konuşmuş olsaydı, namaz dışında hiçbir sebeple yanından ayrılmazdım.”
Bu hatıra sadece İslam’ın kadına verdiği değeri değil, aynı zamanda yaşlılara ve toplumsal hafızayı taşıyanlara gösterilmesi gereken saygıyı da ortaya koyuyor.
Zehra Çevik Hoca Hanım, Havle validemizin hayatını aktarırken günümüz aile yapısına dair çıkarımlara da yer verdi. Eşler arasındaki bütünlüğün kadının sesiyle ve duasıyla güçlenmesinin önemine dikkat çekti. İslam’ın aileye yüklediği sorumlulukların yanı sıra yaşlılara ve tecrübeli kişilere gösterilmesi gereken saygı da örneklerle hatırlatıldı.
Program sadece tarihî bir yolculuk değil; aynı zamanda günümüz kadınlarına, annelerine ve gençlerine yol gösterici bir rehber niteliği taşıyor. Katılımcılar sahabilerin hayatlarından alınan dersleri kendi aile ve toplumsal yaşamlarına uyarlama fırsatı buluyor.
KARINCA El Emeği Eğitim Birimi’nin düzenlediği bu sohbetler her hafta farklı bir hanım sahabinin hayatına odaklanacak. Hz. Aişe’den Hz. Fatıma’ya, sahabilerin manevi mirası üzerinden İslam’ın kadına verdiği değer yeniden gündeme taşınacak.
Fatih Belediyesi’nin desteğiyle yürütülen bu program tarihî bilinci diri tutarken günümüz kadınlarının ve ailelerinin de manevi dünyasına ışık tutmayı amaçlıyor. GastroSanat’ta gerçekleştirilen buluşmaların katılımcılara hem ilim hem de gönül dünyasında kalıcı izler bırakması bekleniyor.