Dış Politika

İsrail giden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları var!

Hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum. 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de gözlerimiz önünde bir halk sistematik biçimde yok edilmeye çalışılmaktadır. Bu bir çatışma değil. Bu bir savaş değil. Bu Siyonist İsrail'in başını çektiği bir soykırımdır.

Amerika Birleşik Devletleri'nin de siyasi, askeri ve ekonomik desteğiyle yürütülen bu vahşette her gün bebekler ve çocuklar açlıktan ve bombalardan can veriyor. Gazze'de son 24 saatte dördü çocuk 15 kişi daha açlıktan hayatını kaybetti. 40 günlük Yusuf Muhammed bebek maması bulunamadığı için gözlerimizin önünde öldü. Hastanelerde tedavi görürken bombalanan çocuklar, çadırında uyurken bombalanan anneler, ekmek sırasında beklerken hedef alınan siviller, ambargo altında ölüme terkedilen yaşlılar göz göre göre katlediliyor. Bu tablo 21. yüzyılın en ağır insanlık suçudur. Bu tabloya sessiz kalmak zulmün ortağı olmak demekti. Elimize ulaşan bilgiler ve kamuoyuna yansıyan iddialara göre Siyonist İsrail'in ordusunda görev yapmak üzere doğrudan Türkiye'den giden hem İsrail hem de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan yaklaşık 5.000 kişinin bulunduğu iddia edilmektedir. Siyonist İsrail'in katliam ordusuna katılıp Gazzeli çocukların, bebeklerin, masum sivillerin üzerine bomba yağdıran bu kişilerin Türkiye'ye dönüp de hiçbir yasal işleme tabi tutulmadan aramızda yaşamaları kabul edilemez. Bu bir milli güvenlik sorunudur. Bu bir hukuk ve adalet meselesidir. Bu tüm insanlık vicdanına karşı işlenmiş büyük bir ihanettir.

Soykırım uluslararası ceza hukukuna göre insanlığa karşı işlenmiş en ağır suçtur. Bu suça karışan katiller yalnızca uluslararası alanda değil, aynı zamanda Türk Ceza Kanununa göre de yargılanmalıdır. Buradan başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere yetkililere açık çağrımızdır. Siyonist İsrail ordusunda görev yapan tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının vatandaşlıkları derhal iptal edilmelidir. Bu kişiler hakkında soykırıma iştirak ve insanlığa karşı suç işlemekten ivedilikle soruşturma başlatılmalıdır. Bu suçu işleyenler mutlaka yargılanmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Gazzeli mazlumların sesini duymakla yükümlüdür. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu katliama göz yummak yerine sorumluları cezalandırmak zorundadır. Bu bir insanlık meselesidir. Siyonist katillere vatandaşlık veren değil, hesap soran bir Türkiye istiyoruz. Siyonistlerin sırtını yasladığı bir Türkiye istemiyoruz. Bu alçakları vatandaşlıktan çıkarın. Bu eli kanlı katilleri derhal yargılayın. Türkiye'ye yakışan susmak değil, zulme karşı dimdik durmaktır. Son sözümüz şudur. Gazze'de açlıktan ölen her bebek, bombayla parçalanan her çocuk, çadırda yanan her annenin, ölüme terk edilen her mazlumun hesabı alçak Siyonistlerden mutlaka sorulmalıdır. Bu milletin vicdanı, bu ümmetin kalbi ve en şanlı tarihe sahip devletimiz Gazze'deki katliama karışanlara karşı sessiz kalamaz. Göz yumamaz, geçit veremez. Mazluma sahip çıkmak insanlık onurudur. Zalime sessiz kalmak ise zulümdür ve ihanettir.