Şunu görelim: Trump da Netenyahu gibi bizim “dostumuz” değildir,
O Pedefolik, Satanist, megolaman, kendini Mesih’in müjdecisi zanneden bir Siyonist.
O bırakın müslümanları dostu olmayı, hiçbir samimi Hristiyan ya da samimi bir Musevi’nin bile dostu olamaz.
Erdoğan’ın “Dostluk” kelamı olsa olsa “rüşvet-i kelam”dır..
Çünkü bizler bu tür insanları dost edinemeyiz.
26 Eylül 2025 tarihli BM Genel Kurulu'nun 80. oturumu kapsamında New York'ta düzenlenen çok taraflı toplantıda yaşananlar sanırım içeride ve dışarıda daha uzun süre tartışılacağa benziyor.
Gazze’yi “Pizza seven VIP ve CIP’ler“ (!?) için Epstein adası gibi bir tatil, alişveriş ve eğlence merkezi yapma hayali kuran Emlak komisyoncusu Trump'tan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a övgü dolu sözlerle hitab etmesi içeride birileri tarafından memnuniyetle karşılandı. Kapıda karşılayıp, arabasına kadar uğurlaması sosyal media’da paylaşıldı.
Ne diyordu Trump Erdoğan hakkında: "Çok saygın bir lider. Herkes Erdoğan'a saygı duyuyor. Ben de öyle." "Benden Suriye'ye yaptırımları kaldırmamı istedi, ben de yaptım."
Bir yandan da 2016’da tutuklanan Bronson konusu hatırlatarak “Ben gelmeden önce Rahip Brunson 35 yıl hapse mahkûm edilmişti. Benim aramamdan sonra Erdoğan onu 35 yıllık hapis cezasından kurtardı.”
''Hileli seçimle başkanlık elimden alındı'' anlamına gelen ifadeleri üzerinden, ''Trump gönderme yaptı'' diyenlerde oldu. Farklı yorumlayanlar da!
Bu arada ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi ve Türkiye’deki büyükelçisi Tom Barrack, Erdoğan hakkında dikkat çekici ve çok tartışılan açıklamalarda bulundu ve sarfettiği; “(Erdoğan) 71 yaşına geldi. (Türkiye) bir demokrasi ama otoriter gibi. Başkan Trump dahice bir şekilde ‘çözüm olarak ona meşruiyet vermeliyim’ dedi. Şu an bu oluyor. Bence bunun sonucunda büyük değişiklikler göreceksiniz.”
Barrack ayrıca “Orta Doğu diye bir şey yok. Orada kabileler ve köyler var. Ulus devletler 1916’da İngilizler ve Fransızlar tarafından yaratıldı. Ama Orta Doğu öyle işlemez. Bireyden başlar, aile, köy, sonra kabile, topluluk, din gelir. En son ulus olur” sözlerini de tekrar izah etmek zorunda kaldı.
25 Eylül’de Washington’da 2 saat 20 dakika süren Trump-Erdoğan görüşmesi Trump’a göre "Harika bir görüşme” olmuş, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’a göre ise "Görüşme destansıydı".
Barrack'ın "Meşruiyet veriyoruz" yorumu, Erdoğan'a uluslararası onam olarak görüldü ama ABD'de "otoriter ittifak" diye yadırgandı.
Trump'ın Erdoğan'a "büyük hayranıyım" demesi ve jestleri içeride övülürken, dışarıda otoriterlik ve pazarlık eleştirileri öne çıktı.
Senatör Marco Rubio, Trump-Erdoğan ikili görüşme öncesinde Erdoğan, ''Sayın Trump, Gazze'yi çözeceğim dedi çözemedi! Ukrayna'yı çözeceğim dedi çözemedi'' deyince farklı tondan cevap vererek "Başkan Trump'la 5 dk görüşmek için yalavaranlar var'' dedi.
Trump'ın, "seçim hilesi" ifadeleride “diplomatik sululuk” yani.
NYT, BBC buluşmayı "Trump bir despotu daha ağırladı" şeklinde duyurdu.
Beyaz Saray önünde "Free İmamoğlu" protestoları düzenlenmiş.
32 NATO Ülkelerinin Toplam aktif asker Sayısı 3.44 milyon kişi.
Bu rakam, ittifakın kolektif savunma gücünün temelini oluşturuyor.
Rusya'nın 1.32 milyon+Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun (PLA) aktif asker sayısı 2.035.000 kişidir. =3.067.000 kişi)
İlk Beş NATO Ülkesi arasında ABD tek başına NATO’nın asker sayısının 1/3’inden daha fazlasına sahibtir (%38.6). 2. Sırada 355.000 askerle Türkiye gelir. Türkiye ve ABD’nin toplam asker sayısı 1.683.200 kişidir. Bu da NATO’nun toplam asker gücünün yaklaşık yarısıdır. Avrupada TSK bu anlamda bir numaradır. İlk 5’deki ülkelerin asker sayısı 2.033.060 kişidir ve bu da NATO askeri gücünün %59.09’una tekabül eder. NATO’da, Türkiye’den sonra en fazla asker Fransa’da 200.000, İngiltere’de 184.0860, İtalya’da 165.000 kişidir. Türkiye’nin NATO da askeri varlığının oranı %10.33 dür. İlk 5’deki diğer 3 ülkenin ise toplam ağırlığı ise%10.17’dir.
Trump, Erdoğan’ı yanına alıp, diğer İslam ülkeleri temsilcilerini karşısına oturturken, Erdoğan'ı NATO üyesi bir Müttefik, BOP içinde eş başkan ve stratejik ortak, İslam Ülkeleri ve Osmanlı Milletler topluluğu ile Hristiyanlığın doğduğu, İncil'in son şeklinin verildiği İznik konsülüne ev sahibliği yapan, kıyamet teolojisinin mihver ülkesi, Ortodoksluğun hamisi Doğu Romanın varisi, Arz-ı Mev’ud coğrafyasının bir parçası olan, Hazara ve Karay projelerinin kalbindeki bir ülkenin başındaki lider olarak yanına oturtuyor.
Trump Erdoğan’la görüşmesinde Bronson’u hatırlatarak “akıllı ol” diyor, “beraber yürümek”ten söz ediyor. “yaramazlık yapma, sesini çıkartma, yanımda dur, kazançlı çıkarsın, seninle iyi işler çıkartırız” demeye getirdiği yönünde de yorumlanan ifadeler kullanıyor
Erdoğan’ı yanına oturturken de, AB’ye NATO ülkelerine bir mesaj veriyor. ''Ben olmadan siz bir hiçsiniz'' diyor. Rusya’ya bir mesaj veriyor: “Yumuşak karnını gıdıklarım” diyor. 30 yıllık doğalgaz anlaşmasının arkasında böyle bir mesaj var.
Fiyat ve Navlun maliyeti hesabı yok, ABD’ye bağlılık göstergesi olan bir ticarete döndü yorumlarıda yapıldı.
Hani Karadeniz’de doğal gaz arıyorduk, ne oldu. 30 yıllık teahhüd neyin nesi. Hani fosil yakıt tüketimini azaltacaktık. Dünyayı kirletiyordu. Bu yalana Trump inanmıyor ama, Karbon ayak izi, fosil yakıt, hava ulaşımın sınırlandırılması, iklim, Chemtrails, gıda, sağlık konusunda Global Reset’çilerin bütün yalanlarına inanıyoruz. Stratejik eylem planlarını ona göre yapıyoruz. Ne oluyor? Sahi neyden kaçıyoruz, ya da neyi kovalıyoruz?
Trump ve Erdoğan’ın önünde sıraya girmiş mektep talebelerine bakın.
Şalom’cu, önceliği İsrail’in var olma hakkı ve güvenliğine veren Endonezya Cumhurbaşkanı bowo Subianto, Mısır Cumhurbaşkanı Abdel Fattah el-Sisi, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Thani ile Suudi Arabistan, Pakistan, BAE ve Ürdün. Büyük elçi seviyesinde katılan ülkelerin devlet başkanları, başlarına geleceği bildikleri için ya da neyle karşılaşacaklarını bilmediklerinden, akıllık edip katılmamışlar.
Şu Boeing işi de sinir bozucu. THY, filosunu genişletme stratejisi kapsamında Boeing'den uçak alımı görüşmelerini 2024 yılı başlarında başlatmıştı. Bu süreç, şirketin 600 uçaklık filo hedefi doğrultusunda Airbus siparişinin (Aralık 2023) ardından Boeing ile dengeleme amacıyla ilerlemişti. Peki burada yeni olan ne? Ya da Trump’tan istenen ne, Trump’ın bizden beklediği ne?
Orada bu konu konuşulacaksa, THY yetkilileri nerede? Hani İklim anlaşması çerçevesinde hava ulaşımını da sınırlandırılacaktı. Önümüzdeki 10 yıl teknolojilerin değişmesi söz konusu idi. Hani Karbon kredisi uygulamasına geçilecekti. Evet evet, bana göre der @M_Boynukalin ‘ın dediği gibi, “Trump bizi övüyorsa bizde bir problem vardır ya da başımıza bir çorap örecektir. Dikkatli olmak lazım. Allah Gazze'nin ve hepimizin yardımcısı olsun”.
Bu arada övüyor mu, dövüyor mu, dalga mı geçiyor o da pek belli değil. Doğrudan Zarrab konusu gündemde olmasa da Halk Bankası üzerinden Ankara’nın rahatsızlığı dile getirilmiş. Bu arada BOTAŞ, ABD'li Mercuria'dan 20 yıl boyunca ~70 milyar metreküp sıvılaştırılmış doğalgaz için ön anlaşma yapılmış. Bu Rusya’da yollarımızı ayıracağız demek oluyor. 20 yıl, hani Karadeniz’de doğal gaz çıkaracaktık. Sahi neden Karadenizden Hidrojen sülfür çıkartmıyoruz.. Öte yandan hani Gazze açıklarında çok büyük doğal gaz kaynakları vardı. Rus doğalgazı çok mu pahalı geldi, Navlunu kim ödeyecek?
Hani THY bu görüşmeleri daha önce yapmıştı. 2023’den beri bu konu gündemdeydi ve bir çok görüşmeler yapılmıştı. THY ile Boeing arasında 200'den fazla yolcu uçağı (yaklaşık 20-30 milyar dolar değerinde) için anlaşma imzalanmış. THY, filosunu genişletme stratejisi kapsamında Boeing'den uçak alımı görüşmelerini 2024 yılı başlarında başlatmıştır. Bu süreç, şirketin 600 uçaklık filo hedefi doğrultusunda Airbus siparişinin (Aralık 2023) ardından Boeing ile dengeleme amacıyla ilerlemiştir Boeing Siyonistlerle işbirliği yapan, ABD’ye savunma desteği sağlayan şirket değil mi? Boykotta değil mi? Bir de hani Karbon ayak izi sebebiyle uçak seyahatleri sınırlanacaktı. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.. Türkiye'nin 40 adet Block-70 F-16 savaş uçağı ve 79 modernizasyon kiti alımı onaylandı (toplam ~8-10 milyar dolar). İsveç'in NATO üyeliği karşılığında daha önce yeşil ışık yakılmıştı
S 400 Patroid F35. F-35 Savaş Uçakları konusunda görüşmeler devam ediyor; bu konuda Kongre onayı şart. Onun için de Yahudi lobisinin onayı gerekiyor!? Türkiye'nin S-400 alımı nedeniyle dışlandığı programda, CAATSA yaptırımlarının tam kaldırılması gündemde ancak netleşme yok.. Suriye'de ABD-Türkiye koordinasyonu buna bağlı. Türkiye’nin ABD’den küçük nükleer reaktör talebi de Yunanistan’ı tedirgin etmiş. Bu gelişmeler sadece Yunanistan’ı değil, Azerbaycan’ı da tedirgin etmeli. Zenzegur’daki ABD hamlesi Aliyev’i İsrail ve ABD’nin koruması altına alırken, aynı zamanda Rusya ile İran arasına sıkıştırdı. Bunun anlamı şu, Bakü yönetimi için zor günler kapıda.
Eski CIA Başkanı, David Petraeus, ABD Ordusu'nda 4 yıldızlı bir general 2011-2012 yılları arasında görev yapmış. 22 Eylül 2025‘de, BM kapsamında New York'ta düzenlenen Concordia Zirvesi'nde Ahmed eş-Şara (daha önce, ABD'nin başına 10 milyon dolar ödül koyduğu isim) ile görüşmesinde dedi k: "Sizin birçok hayranınız var, ben de onlardan biriyim. Düşünmek için zaman bulabiliyor musunuz? Geceleri yeterince uyuyabiliyor musunuz? Tekrar söylüyorum, ben de aynı durumu yaşadım. Ve bu gerçekten çok, çok zor. Hepimizin endişeleri var" sözleri o günlerden akıllarda kalanlardan. Bakalım bundan sonra ne olacak, alınan kararlar, verilen sözler tutulacak mı?
Selam ve dua ile..