Güncel

KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman: Asla taviz vermeyeceğiz. Türkiye tüm Ada'nın garantörü

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, siyasi eşitlik konusunda asla taviz vermeyeceklerini 'Kıbrıs Rum liderliği, bize bunu müzakereler tarihinde defalarca gösterdi.' diyerek açıkça ortaya koydu.

Kıbrıs Türkiye için yalnızca bir ada değil, stratejik bir güvenlik hattı

KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman: “Türkiye, Ada’nın tamamının garantörüdür ve bu bugün her zamankinden daha önemli.”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Çin’in Wuxi kentinde düzenlenen devir-teslim töreninin ardından yaptığı açıklamalarda, Kıbrıs meselesine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Erhürman, Kıbrıs Türk halkının köklü demokrasi bilincine dikkat çekerek, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) tutumunun bölgedeki güvenliği tehdit ettiğini ve Türkiye’nin garantörlüğünün bugün her zamankinden daha hayati hale geldiğini vurguladı.

Türkiye Cumhuriyeti, Ada’nın tamamının garantörüdür. Bunu tartışmaya açmak bugünün koşullarında anlamlı değildir. Çünkü bölge, özellikle son iki yılda askeri ve jeopolitik olarak yeniden şekilleniyor. İsrail, ABD, Fransa ve AB unsurlarının Güney’e konuşlandığı bir dönemde, Kıbrıs Türk halkının kendini güvende hissetmesi için Türkiye’nin garantörlüğü vazgeçilmezdir.” ifadelerini kullandı.


Yabancı askeri varlık endişe yaratıyor

Erhürman, Güney Kıbrıs’taki yabancı askeri yapılanmanın hem KKTC hem de bölge barışı açısından “endişe verici bir tablo” oluşturduğunu dile getirdi.
İsrail ve ABD’ye ait unsurların, GKRY’deki İngiliz üsleriyle birlikte artan bir biçimde konuşlandığını hatırlatarak, “Bu süreç yalnızca bizi değil, Rum halkını da tehlikeye atıyor. Çünkü bu güçler tarih boyunca girdikleri hiçbir coğrafyadan çıkmadılar.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erhürman, İsrail’in Baf Hava Üssü’nü kullanmasının ardından İran’ın bu üsleri hedef alma tehdidinde bulunduğunu hatırlatarak, “Kıbrıs Türk tarafı, 1974’ten bu yana ilk kez yeniden sığınaklar konusunu konuşmak zorunda kaldı. Yani, bizim parçası olmadığımız kararların bedelini ödeme riskiyle karşı karşıyayız.” ifadelerini kullandı.


“Türkiye ile ilişkilerimiz çok özel”

Erhürman, Türkiye ile ilişkilerin sadece diplomatik değil, tarihsel ve kardeşlik temeline dayandığını vurguladı:

“Kıbrıs’ta hiçbir müzakere süreci Türkiye ile istişare edilmeden yürütülmedi, bundan sonra da yürütülmeyecek. Türkiye Cumhuriyeti hem kardeş ülkemiz hem de garantör devlettir. Bu ilişki, başka hiçbir iki ülke arasındaki ilişkiye benzemez.”

Erhürman ayrıca, GKRY lideri Nikos Hristodulidis’in Türkiye’yi dengelemek amacıyla bölgeye yabancı güçleri çekme çabasının “Ada’yı istikrarsızlığa sürükleyebileceğini” belirterek, bu yaklaşımın Kıbrıs’ın barış ve güvenliğine hizmet etmeyeceğini ifade etti.


Türkiye açısından Kıbrıs bir güvenlik meselesidir

Ankara açısından Kıbrıs meselesi yalnızca diplomatik bir başlık değil, Doğu Akdeniz’in savunma hattının merkezinde yer alan bir güvenlik stratejisidir.
Türkiye’nin garantörlüğü, hem Kıbrıs Türk halkının varlığını hem de Türkiye’nin bölgedeki deniz yetki alanlarını koruyan bir denge unsuru olarak görülüyor.
GKRY’nin, Türkiye’yi dışlayan Great Sea Interconnector projesi gibi girişimleri ise bölgesel iş birliği yerine jeopolitik gerilimleri artırıyor.

Uluslararası gözlemciler, son yıllarda artan askeri hareketlilik, enerji rekabeti ve İsrail-İran gerilimi göz önüne alındığında, Türkiye’nin garantörlüğünün sadece Kıbrıs için değil, Doğu Akdeniz’in genel güvenliği için de stratejik bir gereklilik haline geldiğini değerlendiriyor.


Kaynaklar: Anadolu Ajansı, Reuters, BBC, Kathimerini, Politico, Le Monde

Florya Gazetesi Haber Merkezi

Erhürman, siyasi yaklaşımlarla gerçeklerden uzaklaşmamak gerektiğine dikkati çekerek, 'Türkiye Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türk halkı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bu bölgede görmezden gelinemez. Biz hep vardık. Bugün de varız. Yarın da var olacağız. Biz yokmuşuz gibi davranmaya çalışanlar eninde sonunda kaybeder.' dedi.