İsrail hükümeti Katar’ın başkenti Doha’da Hamas yetkililerinin bulunduğu iddia edilen binaya saldırı düzenlemişti.

Son yıllarda ise İsrail’in Suriye, İran ve Lübnan’a yönelik saldırıları sırasında ABD savaş uçağı endüstrisi için sıklıkla tanıtım malzemesi olarak kullanıldığı ve Boeing ve Lockheed Martin satış ekipleri ise Amerikan jetlerinin Rus yapımı uçaksavar sistemlerini kolayca alt edebileceğinin kanıtı olarak gösterilebileceği düşünüldüğü belirtildi.

Trump'tan Çin'i zora sokacak sözler: Afganistan'daki o üssü istiyoruz çünkü...
Trump'tan Çin'i zora sokacak sözler: Afganistan'daki o üssü istiyoruz çünkü...
İçeriği Görüntüle

Katar’ın Endişeleri ve İsrail Saldırısı

İsrail hükümetinin, Doha’da Hamas yetkililerinin bulunduğu öne sürülen bir binayı hedef alması Katar’da ciddi güvenlik endişeleri doğurdu. Özellikle Körfez’de barış ortamının görece stabil olduğu bir dönemde yapılan bu saldırı, Katar’ın diplomatik dengelerini de sarsabilecek nitelikte değerlendiriliyor.

Diplomatik kaynaklara göre, "Bu, teoride Katar’ı doğrudan vurma kapasitesine sahip tek ülke İsrail’dir. Ancak Katar güçlü bir hava kuvvetine sahip ve kullandığı modern savaş uçaklarıyla caydırıcı bir güce sahiptir" ifadeleri dikkat çekti.


ABD Sistemleri Tartışma Konusu

İsrail basınında yer alan haberlere göre saldırıda kullanılan uzun menzilli İsrail füzeleri, Katar’ın ABD tarafından sağlanan Patriot ve THAAD sistemlerini delmeyi başardı. Yabancı kaynaklar ise, Elbit ve Rampage füzelerinin bu saldırıda kullanıldığı iddiasını öne sürüyor. Bu da olayın sadece askeri bir operasyon değil, aynı zamanda Amerikan ve İsrail savunma sanayi için bir tür “silah promosyonu” işlevi görmüş olabileceğini gündeme taşıdı.

İsrail savunma şirketi TSG’nin yöneticisi Pini Yungman ise dikkat çekici bir iddiada bulundu: Füzeler tespit edildiği halde Amerikan önleme sistemleri devreye sokulmadı. Bunun nedeninin ise radarların yönlendirilmesi, önleme kararının verilmemesi veya sistemin o an aktif olmaması olabileceğini ifade etti.


Katar’ın Geleceğe Yönelik Hesapları

Katar, komşu ülkeleriyle doğrudan bir çatışma halinde olmadığı için radarların belirli bir yönü kapsayacak şekilde konuşlandırıldığı, bu nedenle 360 derecelik bir koruma ağı kurulmadığı belirtildi. Ancak İsrail saldırısı sonrasında bu stratejinin ciddi riskler içerdiği ortaya çıktı.

ABD sistemlerinin etkinlik göstermemesi, Katar’da güven kaybı yarattı. Bu nedenle Katar yönetiminin, İsrail’den gelebilecek yeni tehditlere karşı daha kapsamlı hava savunma önlemleri almayı gündeme aldığı ifade ediliyor. Böylece ABD yapımı sistemlere tek başına güvenmek yerine, farklı askeri tedarik ve stratejik ortaklıklara yönelme ihtimali öne çıkıyor.


Analiz:

  • Katar açısından olay sadece bir güvenlik açığı değil, aynı zamanda “müttefik ABD’ye duyulan güven” meselesine dönüşmüş durumda.

  • İsrail’in bu saldırısı, bölgesel dengelerde Katar’ı daha savunmacı bir pozisyona itebilir.

  • Silah sanayii boyutu göz ardı edilmemeli; saldırılar bir yandan da yeni sistemlerin reklamı niteliğinde kullanılıyor.

Kaynak: RSS