Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) öncülüğünde düzenlenen TEKNOFEST’in açılışında konuşan T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, küresel teknoloji şirketlerinin devletlerden daha güçlü hale gelmeye başladığını vurgulayarak bu yeni dönemi “tekno feodalizm” olarak nitelendirdi.
Bayraktar, akıllı telefonlar, tabletler, akıllı saatler ve sosyal medya platformlarının insan hayatına büyük kolaylık sağladığını ancak aynı zamanda kişisel veriler üzerinden ciddi bir kontrol ve tahakküm alanı oluşturduğunu belirtti. “İnsanlığa fayda sağlaması gereken bu teknolojiler, kötü niyetli odakların elinde bir silaha dönüşüyor” dedi.
Uzmanlardan “dijital hegemonya” uyarısı
ADEO Siber Güvenlik Uzmanı Ersin Çahmutoğlu da son yıllarda özellikle sosyal medya devlerinin ve arama motorlarının devlet otoritesini dahi tanımayan bir tavırla dijital tahakküm kurduklarını ifade etti.
“Bu şirketler milyarlarca dolarlık güce ve sınırsız veri akışına sahip. Kullanıcıların gizlilik ve güvenlikleri ihlal ediliyor. İnsanlar ücretini ödeyerek abone oldukları hizmetlerde bile aslında kendi verilerini bir silah haline getiren bir sistemin parçası oluyor” diye konuştu.
Teknoloji bir silaha dönüşebilir
Çahmutoğlu, akıllı telefonlardan bilgisayarlara, mobil uygulamalardan yabancı menşeli iletişim cihazlarına kadar kullanılan her ürünün günün birinde ulusal güvenliği tehdit eden bir silaha dönüşebileceğini söyledi.
“Nitekim geçtiğimiz yıl Mossad ve 8200 teşkilatları, Hizbullah’ın kullandığı çağrı cihazları ve telsizler üzerinden operasyon yaptı. İnternet ya da yapay zekâ yoktu, sadece yabancı menşeli bir cihaz üzerinden büyük bir güvenlik zafiyeti ortaya çıktı” dedi.
Milli ürünlerin önemi
Uzmanlar, “tekno feodalizm” tehlikesine karşı ülkelerin milli ürünlere yönelmesi gerektiği görüşünde birleşiyor. Bayraktar’ın vurguladığı gibi, dijital hegemonya artık yalnızca teknolojik bir sorun değil, aynı zamanda milli güvenlik meselesi haline gelmiş durumda.
📝 Florya Gazetesi Haber Merkezi
