Peri Bacaları ile İlgili Kısa Bilgi
Peri bacaları nerede diye sorduğumuzda aklımıza hemen Kapadokya gelir. Birçoğumuz da Kapadokya’yı bu kadar değerli kılan şeyin de Peri Bacaları olduğunu düşünür. Çok uzun yıllar önce burada yaşayan imparatorluklar, uygarlıklar Peri Bacalarını oyup kendilerine sığınacak yer, ibadethane ve daha bir sürü şey yaratmış. Bundan dolayı da diyebiliriz ki evet, peri bacaları çok değerlidir. Dünyanın ve Türkiye’nin bir çok yerinde Peri Bacaları vardır fakat hiçbiri Kapadokya’daki Peri Bacaları kadar eşsiz ve güzel değildir. Bir tepede oturup sessizce Peri Bacalarını izlemek hem bizlere büyük bir keyif hem de huzur veriyor. Kapadokya bölgesinin neredeyse her yerinde görebileceğimiz Peri Bacaları ile ilgili kısa bilgi yazısına hep beraber göz atalım.

Peri Bacası Nedir?
Kapadokya‘da bolca görebileceğiniz ve sizi kendilerine hayran bırakan peri bacaları koni biçimindeki tepelerinde kaya blogu bulunan yapılardır. Sel suları, yağmur ve rüzgarın sayesinde aşındırdığı tüften var olan yapılardır. Peri Bacaları’nın hiçbiri insanlar tarafından yapılmamış, tamamiyle doğal bir yapı veya oluşumdur.
Kapadokya’da birçok çeşit Peri Bacası görmek mümkün. 1 ile 15 metrelik büyüklüklerde bulunan Peri Bacaları eğer 1 metreden küçük veya 15 metreden büyükse bu yapı Peri Bacası olarak sayılmıyor. Bunun dışında da sivri, mantar şekilli ve sütunlu Peri Bacaları’yla da karşılaşırsanız hiç şaşırmayın. Dünyanın birçok yerinde Peri Bacası bulunmasına rağmen hiçbir yerde Kapadokya’daki kadar yoğun değil. Bundan dolayı da Peri Bacaları Dünyanın 7 Harikası listesine girmiştir.
Peri Bacaları Nasıl Oluşmuştur?
Jeolojik dönemlerdeki aktif volkanlar sayesinde günümüzde Peri Bacaları dediğimiz yapılar meydana gelmiştir. Yaklaşık altmış milyon sene önce Torosların yükselmesiyle Anadolu fayını sıkıştırmaya başlar. Böylelikle de yanar dağlar lav püskürtmeye başlar. Yapılan araştırmalar sonucunda ise çok uzun yıllar önce yani milyonlarca yıl önce Kapadokya bölgesi aslında bir iç denizmiş. Böylelikle de yanar dağlardan püsküren lavlar da bu iç denizi kurutmuştur. Sonuç olarak da bir tüf tabakası oluşturmuş. Bu tabakaların içinde de bazalt, kil, kumtaşı ve volkan külü varmış. Bundan dolayı bazı alanlarda daha sert, bazı alanlarda da yumuşak lav birkintileri ortaya çıkmış. Zaman içinde de seller, yağmurlar ve rüzgar sayesinde de söz konusu kısımlar tabir-i caizse bir heykeltraşın elinden çıkmışçasına yontulmaya başlamış. Bu yontulmalar sayesinde de günümüzde büyük hayranlık ve şaşkınlık duyduğumuz adına da Peri Bacaları dediğimiz doğal yapıtlar oluşmuş.
Hititler, Bizanslar, Persler, Selçuklular, Osmanlılar ve daha bir sürü uygarlık söz konusu Peri Bacalarını görmüş. Yaşam alanı ve daha birçok amaçla kullanmış ve günümüze kadar muazzam bir şekilde ulaşmışlar. İçerisine kilise, şapel, manastır oyulan Peri Bacalarına yaptıkları kiliseler için İncil’den birçok hikaye sahnelenmiş, böylelikle de değerlerine daha da çok değer katılmıştır. Peri Bacaları hakkında daha detaylı bir yazı okumak isterseniz Kapadokya Peri Bacaları Oluşumu yazımıza göz atabilirsiniz.

Daha önce de anlattığımız gibi Kapadokya bölgesinde birçok Peri Bacası bulunuyor. Fakat söz konusu Peri Bacaları’nın en yoğun olduğu Kapadokya bölgeleri Uçhisar, Avanos ve Ürgüp bölgelerinin oluşturduğu üçgen bölgenin içidir. Bundan dolayı Nevşehir Peri Bacaları en çok ziyaret edilen bölgedir. Soğanlı Vadisi‘nde de birçok Peri Bacasıyla karşılaşabilirsiniz aynı zamanda. Aksaray Güzelyurt’a bağlı olan Selime bölgesinde de yamaçlara yaslı bir şekilde Peri Bacaları gözükür. Tüm bunların dışında da Paşabağ Vadisi’ne uğramadan geçmeyin diyoruz. Çünkü burası Peri Bacaları’yla doludur. Hem de zamanında keşişlerin inzivaya çekildiği sessiz sakin ve huzurlu bir bölgedir.
Ayrıca Peri Bacaları ile alakalı birçok efsane de vardır.
