HABER7 - ÖZEL
Kahramanmaraş’ta asrın felaketine yol açan 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremde arama kurtarma çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. AFAD başta olmak üzere birçok kuruluş enkazdan vatandaşları sağ çıkarabilmek için 24 saat esasıyla çalışma yürütüyor. 10’uncu gününü geride bıraktığımız deprem afetinde yabancı kuruluşlar da büyük bir gayretle sahadaki faaliyetlere katılıyor.
Haber7, depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ta arama kurtarma çalışmalarında yer alan yabancı ekiplerin faaliyetlerini yerinde inceledi. Körfez ülkesi Birleşik Arap Emirlikleri ve Latin Amerika ülkesi Panama’dan kilometrelerce yol kat ederek Kahramanmaraş’a gelen arama kurtarma ekipleri, asrın depreminde yaşadıklarını anlattı.
BÖYLESİNİ HİÇ GÖRMEDİK
Haber7’ye konuşan Birleşik Arap Emirlikleri INSARAG USAR (Kentsel Arama ve Kurtarma) Ekip Lideri Ahmed el Mahri, Kahramanmaraş depreminin gördükleri en büyük afet olduğunu söyledi.
Depremin ilk gününden itibaren bölgede olduklarını belirten Mahri, “Bugün Kahramanmaraş’ta 10’uncu günümüz. Böyle bir depremle daha önce hiç karşılaşmadık. Birçok ülkede enkaz kurtarma çalışmalarına yardıma gittik. Endonezya, Pakistan, Afganistan, Haiti gibi ülkelerdeki afetlere müdahale ettik. Ancak Türkiye’deki gibi yıkımı daha önce hiç görmedim. Türkiye’ye yardım edenlerden Allah razı olsun. Bizler de her zaman yanınızdayız ve burada hazırız.” dedi.
Mehri, “Çok büyük bir depreme şahit olduk. Çok sayıda insanı kaybettik. Her türlü yardımda bulunmak istiyoruz. O yüzden buradayız.” ifadelerini kullandı.
HAYATIM BOYUNCA UNUTMAYACAĞIM
Enkaz altından 9 kişiyi sağ kurtardıklarını beyan eden INSARAG ekip lideri Mahri, hayatı boyunca unutamayacağı bir olay yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Şu ana kadar 9 kişiyi enkaz altından sağ kurtardık. Bunlardan 5’i, anne ve 4 çocuğuydu. O anlar beni çok duygulandırdı. Onlara ulaştıktan sonra yürüttüğümüz kurtarma faaliyeti sırasında annenin çocuklarına yönelik telkinleri bizi çok duygulandırdı. Anne, çocuklarına ‘sabredin’, ‘dua edin’, Allah’a tutunun’, ‘zikredin’ diyordu… Onları kurtarıp birbirlerine kavuşturmayı çok istedik. Canla başla çabaladık. Allah’a şükürler olsun başardık. Bunu hayatım boyunca unutmayacağım.”
Mahri, Türk halkına çok teşekkür ettiklerini, kendilerine destek ve duada bulunulduğunu kaydetti.
HER ŞEY DÜZELENE KADAR GİTMEYECEĞİZ
Latin Amerika’dan bölgeye gelen PAN11 Arama Kurtarma ekibi de Kahramanmaraş’ta hummalı çalışmalarda bulunuyor. 11 Şubat Cumartesi gününden bu yana Kahramanmaraş’ta olan Panamalı ekibin lideri Francisco Santamaria, Haber7’ye konuştu.
Güneşli Mahallesi’ndeki Gülcan Apartmanı’nda enkaz çalışmasındaki çalışmayı yürüten Panamalı arama kurtarma ekibinin lideriyle
arama kurtarma ekibinin lideri Francisco Santamaria, daha önce bu kadar ölümlü bir felaketten sonra arama kurtarma çalışması yapmadıklarını bildirdi. Santamaria, 11 Şubat Cumartesi gününden beri Kahramanmaraş’ta olduklarını söyledi.
Deprem bölgesindeki trajediyi yüreklerinde hissettiklerini vurgulayan Santamaria, “Türkiye’deki kardeşlerimiz için geldik ve durum düzelene kadar da burada kalmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Şehirdeki gözlemlerini de aktaran Santamaria, “Hayatını kaybedenlerin sayısının ilk defa bu kadar yüksek olduğu bir durumla karşılaşıyoruz. Genel bir matem havası var doğal olarak” ifadelerini kullandı.
Türk halkının kendilerini hemen bağrına bastığını da vurgulayan Santamaria, “Bir ihtiyacımız var mı diye herkes uğraşıyor. İnsanlar hem birbirleriyle hem bizimle dayanışma içinde” dedi.
Ekip olarak ellerinden gelen çabayı yüzde 100 değil, yüzde 1000 olarak gösterdiklerini de vurgulayan Santamaria, “Türk halkının yanındayız. Beraber dayanışma içindeyiz” diye konuştu.
Santamaria, çalıştıkları enkazdan şu ana kadar 11 kişinin cenazesini çıkardıklarını, 13 kişinin daha içeride olduğunu düşündüklerini aktardı.
“BU SİSTEMDE DÜŞMAN TAVUĞUNA KÜMES YAPILMAZ!”
Arama kurtarma çalışmaları boyunca Panamalı ekibe rehberlik eden Bilge Cerrah Sunal, deprem gerçeğine karşı halkın yeteri kadar bilinçlendirilmediğine vurgu yaptı.
İnşaattaki teknik sorunlardan bahseden Sunal, “Kolonların içinden hadsiz demirler çıktı. Kullanılması yasak. Bina deprem yönetmenliğinden önce yapılmış ama bu da bahane değil. Yıkılmaya yer arıyormuş. Düşmanınızın tavuğuna kümes yapmazsınız bu sistemde” dedi.
Binanın olduğu gibi çöktüğünü anlatan Sunal, sözlerine şöyle devam etti: “Katlar birbiri arasını preslenmiş. Boşluk, katlama falan yok. İkinci deprem olduğunda da kaymış. O yüzden çok zor bir çalışma.”
HERKESİ KURTARAMAZDIK AMA…
Toplumun deprem gerçeğine karşı bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Sunal, şunları söyledi:
“Bizim gözlemlediğimiz: Gölcük, Erzincan depreminden bir şey öğrenmemişiz ya da unutuyoruz çok çabuk. İnşaat kısmında da değil, insanları deprem konusunda bilinçlendirmek lazım. Deprem esnasında nerede olmalıyız, mobilyaları nasıl yerleştirmeliyiz? Belki bu binada herkesi kurtaramazdık ama bu kadar mefta vermezdik.”
Sunal ayrıca, bazı odalarda hiçbir şekilde hayat üçgeni olmadığını belirterek, “Tutacak mobilya bile yoktu, komple inmişti aşağı. Bina çökmüş mesela bir tane kapı ayaktaydı. Çelik kapıdan bahsetmiyorum, bildiğiniz oda kapısı. Oda kalmış ama bina gitmiş. Tahmin ediyoruz merdiven boşluğundan çok fazla insan çıkacak. Panikle merdivene koşmuşlar. Biz bunu hata olarak biliriz” dedi.
