EBU’nun resmi açıklamasında, yeni kuralların — örneğin hükümet ya da üçüncü tarafların oyları etkileyebilecek kampanyalarını sınırlama ve yarı finallerde jüri sistemini yeniden devreye alma gibi — yarışmanın tarafsızlığını korumaya dönük olduğu vurgulandı.

Ne var ki bu karar, birçok ülke ve yayıncı için kabul edilemez bulundu. Özellikle Gazze’deki savaşta yaşanan insani krize ve sivil kayıplara atıfta bulunan bu yayıncılar, 2026 yarışmasına katılmama kararı aldı.


Büyük Çekilme: 6 Ülke Eurovision 2026’yı Boykot Ediyor

Karar sonrası açıklama yapan yayıncı kuruluşlar, katılım için “etik, insani ve vicdani duruş”larını gerekçe gösterdi. Son olarak açıklama yapan ülkeler arasında yer alanlar şunlar oldu:

  • İspanya

  • Hollanda

  • Irlanda

  • Slovenya

  • Belçika

  • İzlanda

Özellikle İspanya, Hollanda, Slovenya ve İrlanda gibi ülkeler; yarışmanın “tarafsız bir müzik etkinliği” olarak kalamayacağı görüşünde birleşti.

Bazı yayıncı kuruluşlar, yarışmayı ne yayımlayacaklarını ne de yarışmaya katılacaklarını belirtti.

Bu gelişmeyle birlikte 2026 Eurovision, yarışmanın tarihindeki en derin siyasal krizlerinden birine sürüklendi.


EBU’nun Savunması: “Müzik Politikadan Bağımsız Olmalı”

EBU yetkilileri, yeni oylama ve jüri düzenlemeleriyle yarışmanın güvenilirliğini artırmayı amaçladıklarını belirtiyor. Bu adımların, geçmişte gündeme gelen oy manipülasyonu ve devlet destekli kampanyalar gibi endişeleri gidermeye yönelik olduğunu açıkladılar.

Ancak protestocular, bu önlemlerin “temel değerler”den — insan hakları, savaşta öldürülen siviller, basın özgürlüğü — daha ağır bastığını savunuyor. Yarışmanın bir eğlence etkinliği olmaktan çıkıp, siyasi mesaj veren bir platforma dönüştüğünü dile getiriyorlar.


Eurovision 2026: Festival mi, Politik Arenası mı?

Yarışmanın 70. yıldönümünde düzenlenecek olan 2026 yarışması, başından itibaren bir müzik şöleninden ziyade diplomatik ve etik bir sınava dönüşmüş durumda.

Bazıları için festival, “barış, kültür ve birlik” mesajı vermeli. Diğerleri için ise savaş ve insani kriz dönemlerinde yarışmayı sürdürmek kabul edilemez — özellikle sivillerin hayatını kaybettiği bir kontekstte.

Her iki taraf da kendi haklı nedenlerini ortaya koyarken, sonuç olarak 6 ülkenin çekilmesi, Eurovision’un bu yıl önceki yıllardan çok farklı bir zeminde yapılacağının ve “birlikten çok bölünmüşlüğü” yansıtacağının ilk işareti.

Önümüzdeki aylarda yarışmaya katılıp katılmayacağı kesinleşecek diğer ülkelerin kararları, Avrupa geniş kamuoyunda büyük tartışmalara yol açacağa benziyor.