Cumhuriyet Halk Partisi’nde bir değişim olmayacağını 29 Mayıs’tan bu yana ifade ettim.
Yaşanabilecek tek değişimin ise olsa olsa genel başkanın ismi ve yaşından ibaret olacağını defalarca dile getirmeye gayret ettim…
Sağolsunlar, her hamleleriyle beni haklı çıkarıyorlar…
Keşke çıkarmasalar ayrı mesele…
Özgür Özel geldi, HDP ile ilgili CHP’nin tutumu değişti mi?
Hayır.
Erdoğan karşıtlığı üzerinden politika üretme dönemi bitti mi?
Hayır.
Milletin verdiği muhalefet görevini yerine getirme var mı?
Yok.
Özgür Özel, genel başkan olduktan sonra katıldığı ‘ilk sanatsal etkinliği’, Türk Silahlı Kuvvetlerine iftira atan milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve “bir kandil fotoğrafı da benden olsun” diyerek sosyal medya paylaşımı yapan HDP eski eşbaşkanı Pervin Buldan ile beraber izledi.
Peki bu konser kimin konseriydi?
2021 yılında, yaptığı açıklamada Kürt devleti kurulması gerektiğini belirten Pervin Chakar isimli sanatçının ‘Bir Opera Gecesi’ isimli konseri…
“Mecburi bir sürecin sonunda Türklerle aynı toprakları paylaşıyoruz. Onların dillerini öğreniyor ve konuşuyoruz. Kültür ve geleneklerini biliyoruz. Ama onlar bizimkini bilmeyi bir tarafa bırak onu yok etmek için seferber olmuş durumdalar. Bundan bir medeniyet üretilemeyeceği gibi bu güzelliklerin yok edilmesi sürecinin ta kendisi. Tekrar etmekte fayda var mesele statü meselesi, Kürtlerin devleti yoksa Kürt soprano da olmaz Kürt besteci de olmaz." ifadelerini kullanan Pervin Chakar’ın konseri…
Bitmedi…
2020'de de Türkleri 'Kürt eserlerini talan etmekle' suçlayarak, "Kürtler bölünmüş olmakla kalmadılar, onların topraklarını işgal edenler fırsat buldukça onların topraklarını bir savaş alanına çevirdiler, ekonomilerini yok ettiler, tarlalarını yakıp hayvanlarını öldürdüler, dillerini kestiler. Bu böyleyken bize ait olan pek çok eserin de hem Türkler hem Ermeniler tarafından kendilerine mal edildiğine tanık olduk. Yüzlerce Kürt müzik eseri bu iki halk tarafından resmen talan edilmiştir. Devletiniz yoksa birileri mutlaka bu zenginliğe sahip çıkmak, yağmalamak veya benimsemek için ortaya çıkacaktır” diyen bir sanatçının konseri…
Konsere gidilebilir mi?
Pek tabii gidilebilir… (Bu kadar acının yaşandığı bir dönemde eğlenceye gidilmesi de ayrı bir bahis ama o konuya hiç girmiyorum)
Ama kimlerle ve kimin konserine gittiğiniz, sizin durduğunuz çizgiyi ortaya koyar…
Konserin sonunda o sözleri söyleyen sanatçının elini öperseniz, çıkışta da bu milletin sinir uçlarına dokunan Pervin Buldan ve Sezgin Tanrıkulu ile fotoğraf çekilip bu buluşmayı ölümsüzleştirirseniz, kusura bakmayın kimse sizin ‘değiştik’ sözünüze haklı olarak inanmaz…
Kemal Kılıçdaroğlu hangi çizgide durduysa, Özgür Özel de o çizgide duruyor…
Hatta birkaç adım öteye gitme ihtimalini de ortaya koyuyor…
Geçtiğimiz hafta yaptığı konuşmada yeni ismi HEDEP olan HDP ile şeffaf bir biçimde ittifak, işbirliği yapabileceğini açıklamıştı Özgür Özel…
Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’ya selamların çakıldığı kurultay konuşması metninin girişi de Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşma metniyle karbon kağıdında yazılıp ellerine verilmiş gibiydi...
Bunlarla sınırlı mı?
Tabii ki hayır.
Partinin yeni sözcüsü, yani Faik Öztrak’ın muadili Deniz Yücel; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta Almanya'ya yaptığı resmi ziyaretteki basın toplantısında Alman Başbakan’ın yüzüne vurduğu gerçeklerle ilgili akılalmaz açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Almanya’da soğuk karşılandığını ve Alman medyasında alay konusu olduğunu iddia etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülkenin büyük bir bölümünün gurur duyduğu, Osmanlı tokadı tadındaki sözleri sonrası Almanya’da ikinci bir Davos’un yaşandığı, Berlin Duvarı’nın adeta ikinci kez yıkıldığı yorumları yapılırken CHP’nin yorumu size de Kemal Kılıçdaroğlu dönemini anımsatmadı mı?
Siyonizmin himayesinde olan Alman medyası; hemen her yayın organında kendi başbakanlarını sessiz kalmak zorunda kalması nedeniyle suçlarken, bizim ana muhalefet partisi dünyanın vicdanının dile geldiği açıklamaları işte böyle yorumluyor.
Hamas’a terörist diyor Özgür Özel…
Hamas bir siyasi parti ayrıca... Direnişi ortaya koyan El Kassam Tugayları ve Gazzeli diğer mücahit gruplar…
İzzettin El Kassam Tugayları ve diğer mücahit gruplar, Kurtuluş Savaşı’mızda Kuvay-ı Milliye birliklerinin verdiği mücadelede olduğu gibi kendi topraklarını işgalden kurtarmak için direniyor.
Kuvayı Milliye’nin partisi olduğunu iddia eden CHP’nin yeni genel başkanı da tıpkı Almanya ve ABD gibi Hamas için terörist ifadesini kullanıyor…
Özgür Özel, genel başkanlığa başlayalı çok fazla olmadı…
Daha çok fazla şey sıralamak mümkün ama yazı daha uzar gider…
Kurultaydan önce “size namus ve şeref sözü; önseçim geri gelecek” deyip kurultaydan sonra bunu rafa kaldırması konusuna hiç girmiyorum…
Girersem Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2019 yerel seçimleri öncesinde söylediği, “İBB’den bir kişi bile işten çıkarılmayacak. Size namus ve şeref sözü” ifadelerini tekrar hatırlatmam gerekecek…
Namus ve şeref sözünün itibarını ayaklar altına alan CHP’den bahsetmem belki yine keyfinizi kaçıracak…
O halde sadede gelelim.
‘Makyajlı kasa’ ifadesi otomobil dünyasında sıklıkla kullanılır.
Otomobil üreticileri, bir otomobili üretmeye başladıktan sonra, belirli bir süre içerisinde otomobilin tasarımında bazı değişikliklere giderek aracı makyajlar.
Makyaj, aracın kasasında yapılan küçük değişikliklerdir.
Otomobilin temel özellikleri değişmez, aynı kalır.
Yeni bir otomobil üretimi başladıktan bir süre sonra aracın kasasına insanların gözü alışmaya başlar. Tasarım sıradanlaştıkça otomobilin satışları azalır. Bu sebeple otomobil üreticileri bu yönteme başvurur…
Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel değişimi de CHP’de kasayı makyajlamaktan farklı bir şey değil…
Ben demiyorum ‘makyajlı kasa CHP’ eylemleriyle ortaya koyuyor…