Türk Sürat Pateni Millileri 2026 Kış Olimpiyatları İçin Erzurum’da Hız Kesmiyor
Türkiye’nin buz pateninde son yıllarda yakaladığı ivmeyle öne çıkan millî sürat pateni takımı, 2026 Kış Olimpiyat Oyunları hedefi doğrultusunda Erzurum Palandöken’de hazırlıklarını sürdürüyor. Ay-yıldızlı ekip, hem bireysel hem de bayrak yarışlarında olimpiyat kotası alarak Türkiye’yi İtalya’da temsil etmeyi amaçlıyor.
Merkez Palandöken ilçesindeki Buz Pateni Salonu’nda çalışmalarını yoğun tempoda sürdüren millî sporcular, daha önce katıldıkları uluslararası organizasyonlarda elde ettikleri derecelerle Türkiye’nin bu branştaki potansiyelini ortaya koydu. Furkan Akar’ın 2022 Pekin Kış Olimpiyatları’nda altıncı, 2023 Avrupa Şampiyonası’nda üçüncü olmasıyla dikkatleri üzerine çeken Türkiye, Muhammed Bozdağ’ın Güney Kore’de düzenlenen 4. Kış Gençlik Olimpiyat Oyunları’nda kazandığı gümüş madalya ile çıkışını pekiştirdi. Gençler Dünya Kupası’nın İtalya ayağında 2000 metre karışıkta elde edilen beşincilik de bu yükselişin sürdürülebilir olduğunu gösterdi.
Millî takım, ekim ayından itibaren başlayacak Dünya Kupası yarışlarının en az üçünde dereceye girerek kota almayı ve Şubat 2026’da İtalya’da düzenlenecek 25. Kış Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye’yi temsil etmeyi hedefliyor. Bu hedefin gerçekleşmesi hâlinde sürat pateni, Türkiye adına olimpiyatlarda ikinci kez yer alarak tarihsel bir eşik daha aşılmış olacak.
Türkiye Buz Pateni Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Naci Korucu, federasyon olarak özellikle sürat pateni ve artistik patende aktif bir yapılanma içinde olduklarını belirterek, olimpiyat yılı olması nedeniyle hazırlıkların daha planlı ve yoğun şekilde sürdürüldüğünü ifade etti. Olimpik millî takımın 5+1 sporcudan oluştuğunu aktaran Korucu, sezonun ilk kampının Alanya’da deniz seviyesinde yapıldığını, ardından yüksek irtifa çalışmaları için Erzurum’a geçildiğini söyledi.
Millî takımın hazırlık sürecinde Kazakistan ve Polonya millî takımlarıyla ortak kamplar gerçekleştirdiğini dile getiren Korucu, bu iş birliklerinin sporcuların performansını yukarı taşıdığını vurguladı. Erzurum’un yüksek irtifası, iklim koşulları ve tesis kalitesiyle giderek uluslararası bir kamp merkezi hâline geldiğine dikkat çeken Korucu, bu durumun yalnızca sporculara değil, şehre ve bölgeye de önemli katkılar sunduğunu ifade etti.
Uzmanlara göre kış sporlarındaki bu yükseliş, Türkiye’nin spor turizmi ve bölgesel ekonomisi açısından da stratejik bir değer taşıyor. Erzurum ve benzeri şehirlerde düzenlenen kamplar, uluslararası müsabakalar ve sporcu hareketliliği; konaklama, ulaşım, yeme-içme ve hizmet sektörlerinde ciddi bir ekonomik canlılık oluşturuyor. Palandöken gibi merkezlerin yılın büyük bölümünde aktif kullanılması, kış turizmini mevsimsel bir faaliyet olmaktan çıkararak dört mevsime yayma potansiyeli taşıyor.
Kış sporlarında elde edilen uluslararası başarılar, Türkiye’nin tanıtımına da katkı sağlıyor. Olimpiyatlar ve dünya kupaları gibi küresel organizasyonlarda elde edilecek dereceler, Türkiye’yi yalnızca yaz turizmiyle değil, kış sporları altyapısı ve organizasyon kapasitesiyle de öne çıkaran bir ülke konumuna taşıyor. Bu durum, yabancı sporcuların ve turistlerin Türkiye’de kamp ve tatil tercihlerinde etkili bir unsur olarak değerlendiriliyor.
Federasyonun hedefi, bu ivmeyi kalıcı hâle getirerek hem bireysel 500, 1000 ve 1500 metre yarışlarında hem de 6 kişilik bayrak takımıyla olimpiyatlarda yer almak. Türkiye’nin buz sporlarında ilk olimpiyat deneyimini Furkan Akar ile yaşadığını hatırlatan yetkililer, artık olimpiyatlarda derece hedefinin somut bir gerçeklik hâline geldiğine işaret ediyor.
Ekim ayından itibaren düzenlenecek dört Dünya Kupası yarışına katılacak millî takım, bireysel sıralamalarda ilk 28–31 sporcu arasına girmesi ya da bayrak takımında dünya sıralamasında ilk 8’e yükselmesi hâlinde olimpiyat vizesi alacak. Bu başarının, hem Türk sporunun uluslararası görünürlüğünü artırması hem de kış sporları üzerinden turizm ve ekonomiye uzun vadeli katkı sağlaması bekleniyor.