Ankara Sahaya Güçlü Dönüyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üç talebine karşılık Donald Trump’tan alınan “iyi niyet” sinyalleri, Türkiye’nin savunma alanında tekrar aktif ve kararlı bir aktör olarak öne çıktığını gösterdi. ABD yapımı F-35 savaş uçaklarına yeniden dahil olma yönünde atılan bu diplomatik adım, Türkiye'nin müttefikleriyle olan savunma iş birliklerini yeniden tanımlama niyetini ortaya koyuyor.

Bununla yetinmeyen Ankara, Birleşik Krallık ve Almanya ile Eurofighter Typhoon savaş uçaklarının tedariki için yürüttüğü müzakereleri de resmi olarak duyurdu. Özellikle bu uçaklara uzun menzilli Meteor füzelerinin entegre edilmesi, Türkiye'nin hava kuvvetleri kapasitesinde niteliksel bir sıçrama anlamına geliyor.

Önce Sakarya, şimdi Manisa... Kocaeli ekipleri yangınlara karşı tek vücut Önce Sakarya, şimdi Manisa... Kocaeli ekipleri yangınlara karşı tek vücut

Yunanistan’da Alarm Zilleri Çalıyor

Türkiye’nin bu girişimleri komşu Yunanistan’da büyük bir tedirginlik yaratmış durumda. Yunan askeri analiz platformları, Erdoğan-Trump görüşmesini "Ege’deki dengeyi sarsacak bir dönüm noktası" olarak değerlendiriyor. Meteor füzeli Eurofighter uçaklarının potansiyel gücü, Atina merkezli yayınlarda “ilk vuruş üstünlüğü” olarak nitelendiriliyor.

Meteor füzeleri, 100 kilometrenin üzerindeki menzili ve görüş ötesi hedeflere kilitlenebilme kabiliyeti ile bölgedeki hava üstünlüğü denkleminde Türkiye lehine ciddi bir fark yaratabilir. Bu da, Türkiye'nin yalnızca savunma değil, caydırıcılık kapasitesini de üst seviyeye taşıyacak bir hamle anlamına geliyor.

S-400 Gölgesiz Görüşme, Yeni Dönemin İşareti

Dikkat çeken bir diğer unsur ise, geçmişte Türkiye’nin F-35 programından çıkarılmasına neden olan S-400 hava savunma sistemi konusunun, Lahey’deki görüşmelerde gündeme dahi gelmemiş olması. Bu durum, Ankara ile Batı arasında güven inşasına dair yeni bir pencerenin aralandığını düşündürüyor.

Ayrıca Türkiye, Eurosam konsorsiyumu ile SAMP/T uzun menzilli hava savunma sistemi alımını da yeniden gündemine aldı. Bu sistemin, Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda kurmayı planladığı entegre hava savunma şemsiyesi içinde kritik bir rol üstleneceği belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'dan bu süreçte siyasi engellerin kaldırılmasını talep ettiği öğrenildi.

Türkiye: Güvenlikte Stratejik Derinlik, Teknolojide Yeni Ufuklar

Türkiye’nin tüm bu adımları, sadece askeri kapasitesini artırmak değil; aynı zamanda bölgesel istikrar, ulusal egemenlik ve teknolojik bağımsızlık hedeflerinin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. F-16 filosunun modernizasyonundan yerli savaş uçağı KAAN (TF-X) projesine, hava savunma sistemlerinden insansız platformlara kadar uzanan geniş yelpazede yapılan yatırımlar, Türkiye’nin güvenliğine verdiği önemin en somut göstergesi.

Özetle, Türkiye’nin Lahey'deki NATO zirvesinde ortaya koyduğu diplomatik ve stratejik hamleler, savunma politikasında sadece silah alımına değil, vizyoner ve çok katmanlı bir güvenlik mimarisi kurma arzusuna işaret ediyor.

Florya Gazetesi Haber Merkezi