Müsavat Dervişoğlu dönemi İYİ Parti'ye iyi gelecek mi?

29 Nisan 2024 Pazartesi 07:15
Müsavat Dervişoğlu dönemi İYİ Parti'ye iyi gelecek mi?

Okuyacağınız yazıya başlamadan önce görüşlerine başvurduğum, İYİ Partinin kurucularından, siyasetin kıdemli isimlerinden biri, Müsavat Dervişoğlu için, “Özü başına hareket etme fikrini savunanların başında geliyordu. Oktay Vural, Metin Ergun gibi isimler de öyle. Ama Dervişoğlu çok ısrarcı oldu bu konuda” diyor.

Sonra da ekliyor:

“Şimdi o görüşe sahip birisi olarak Genel Başkan koltuğuna oturdu.”

Dervişoğlu’nun 31 Mart sonuçlarına rağmen bu görüşünü korumaya devam ettiğine dair bir başka açıklaması kurultaya günler kala karşımıza çıkmıştı.

TV 100 yayınında, “Doğru karar mıydı yani yarın yeniden bir seçim olsa siz hür ve müstakil girmeyi düşünür müsünüz?” şeklinde bir soruya muhatap olan Dervişoğlu, bu soruya aynen şu şekilde karşılık verdi:

“Yarın yine seçim olacak, zamanında olursa 2028’de. 2028 seçimlerine de İYİ Parti hür ve müstakil olarak girecek. Ama iktidara talip olarak girecek.”

Müsavat Dervişoğlu’nun İYİ Parti’nin başına gelmesinin CHP’ye yakın medyada biraz yüzleri ekşitmesinin sebebi bu olmalı.

Zira Koray Aydın seçilmiş olsaydı, İYİ Parti yönetiminin CHP ile birlikte yol yürüme fikrine geri dönmesi bekleniyordu.

Aydın, İstanbul ve Ankara’da ayrı adaylarla seçimlere gidilmesinin, partinin ittifaktan koparak ‘özü başına’ yola devam kararı almasının yanlışlığını açıktan dile getirmişti de.

O nedenle Koray Aydın’ın seçilmesi CHP’de sevinçle karşılanacaktı.

Ama Dervişoğlu kazanınca istenilen sonuç elde edilememiş oldu.

Diğer yandan seçimlere daha çok vakit var.

Şartlar değişir, iklim değişir, Müsavat Dervişoğlu’nun fikri değişir, yeniden bir CHP/İYİ Parti ittifakı ortaya çıkar mı bugünden kesin bir şey demek kolay değil.

Ancak görünür ihtimale binaen bir şey diyeceksek, 27 Nisan’daki sonucun İYİ Parti’nin yoluna tek başına ilerlemeye devam edeceği şeklinde yorumlamak yanlış olmayacaktır.

DERVİŞOĞLU CUMHUR İTTİFAKI’NA YAKLAŞIR MI?

Öte yandan…

Dervişoğlu’nun İYİ Parti’nin Genel Başkanı olarak seçilmesi, bu partinin direksiyonu Cumhur İttifakı’na doğru kıracağı şeklinde de yorumlanmamalı.

Buna dair herhangi bir işaret söz konusu değil.

Dervişoğlu’nun siyasi geçmişine bakınca, 2012’de MHP Genel Başkanlığı için yarışması, 2017'de yapılan Anayasa referandumunda MHP’nin AK Parti’yi desteklemesine tepki göstererek istifa etmesi, devamında partiden ihraç edilen Meral Akşener, Koray Aydın gibi isimlerle İYİ Parti’nin kuruluş sürecinde katılması, kendisinin Cumhur İttifakı’na olan mesafesini ortaya koyuyor.

Bir hususu daha hatırlatayım:

Dervişoğlu, kurultay konuşmasında da "Sizlere yalvarıyorum. Allah rızası için diyorum. Türkiye’nin meydanlarında Tayyip Erdoğan’la hesaplaşmak istiyorum. Bana o gücü verin. Bana o desteği verin. Benden esirgemeyin" diye konuştu.

Bu sözler, Dervişoğlu’nun İYİ Parti’nin başında iktidara karşı sert bir muhalefet yolu izleyeceğine işaret ediyor.

İYİ PARTİ MERKEZ OYLAR İÇİN ÇEKİM MERKEZİ OLABİLİR Mİ?

Yazının en başında, kendisi öyle istediği için ismini vermeden görüşlerine yer verdiğim İYİ Partili isim, kurultayda Genel Başkanlık için yarışan üç ismin de, partiyi merkezde konumlandırma sözü verdiğinden söz etti.

Bu yazıya başlamadan önce telefonla konuştuğum İYİ Parti Bursa Milletvekili Hasan Toktaş da, yeni dönemde hedefin partiyi merkezde bir yerde konumlandırmak olduğundan söz etti.

Toktaş, Dervişoğlu’nun meydanlarda savaşarak hem CHP, hem de AK Parti’ye oy veren kitleden oy alabileceği görüşünü savunuyor.

İYİ Parti için bu, yeni bir arayış da değil aslında.

Kuruluşunda yer alan isimlerin büyük bölümü MHP kökenli olmasına rağmen, İYİ Parti’yi merkeze çekmeye çalışan arayışlar hep söz konusu oldu.

Yer yer milliyetçi bir dilin ön plana çıktığı da gözlemlendi.

O da olmadı diye düşünülüp, CHP’nin ulusalcı/Kemalist çizgideki kitlesine göz kırpan söylemler de kullanıldı.

Parti merkez sağ çizgisine gelip demir atamadığı için istifa edenler de oldu şu son süreçte.

İşte tam da bu noktada, İYİ Parti hedeflerle o hedeflerin gerektirdiklerini yerine getirmeme halinde ortaya çıkan açmazları dillendirmek gerekiyor.

Merkezde bir parti olma hedefi, kucaklayıcı, kapsayıcı olmayı gerektirir.

Siyaset dilinin pozitif ve güven verici olması gerekir.

İYİ Parti, muhalefet ederken negatif siyaset dili ile temayüz etti.

Hani derler ya, bal bal demekle ağız tatlanmaz.

Merkeze hitabeden bir parti olacağız diye diye de merkeze hitap edilen bir parti olunmuyor.

Eleştirel pozisyon sahibi olmakla, merkezdeki oyları alabilme adına kucaklayıcı/kapsayıcı bir parti hüviyetini kazanmak arasındaki denge, Müsavat Dervişoğlu için İYİ Parti’nin başında karşı karşıya olacağı en önemli sınav alanı olacak.

Mehmet Acet / Haber7

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner60

banner64

banner49

banner63