Epstein skandalının ilk başlangıç Erken 1991’e kadar gidiyor. 1991'de konser faciası (9 ölü), 2001'de gece kulübü baskını. 2000'de 16 yaşındaki bir kıza tecavüz, 2004'te Gina Huynh'e taciz.

2005-2006 yıllarında da olaylar var. Yani en az 20 yıllık bir konu. Ucu bugüne uzanan hikâye şöyle başlıyor: Florida'daki Palm Beach'te, 14 yaşındaki bir kızın ailesi, Epstein'in evinde "masaj" adı altında cinsel istismar şikayetinde bulundu. Polis soruşturma başlattı ve evde küçük kızların fotoğrafları bulundu. FBI federal soruşturma açtı. Epstein, birden fazla küçük kızın istismar edildiğini itiraf eden tanıklar sayesinde suçlandı, ancak Florida savcıları Epstein olayını hafif cezalarla geçiştirdiler. Konu 2008’de yine gündem oldu. Konu “uzlaşma” ile geçiştirildi. Bu arada 13 ay hüküm verildi ise de bunun çoğu ev hapsinde geçti.

(Epstein’in geçmişi hakkında daha fazla bilgi için NOT:1’e bakınız)

2019’a kadar başka bir suçlama olmadı. Ama 2019’da olayın tarihi daha eskilere gitti ve 2002-2005 arasında Newyork’da 36 küçük kızın cinsel tacize uğradığı gerekçesi ile yeni bir soruşturma açıldı. Epstein ile beraber bu defa Ghislaine Maxwell de suçlandı. Epstein tutuklandı ve o yıl cezaevinde iken intihar ettiği açıklandı. Maxwell 2022'de 20 yıl hapse mahkûm edildi. 2024-2025'te belgeler yayınlandı ve birçok VIP ve CIP’in bu konunun içinde olduğu ileri sürüldü. Açılan davalar devam ediyor. JP Morgan gibi bazı bankalar ve şirketler de bu tartışmaya dahil edildi. Konu MOSSAD ile ilişkilendirildi. Birçok ülkenin politikacı, bürokrat, iş adamı, STK temsilcisi, Media mensubunu hakkında bu yapının elinde kasetler olduğu ileri sürüldü. 2016’da skandalın adı PizzaGate idi. Bir ara Diddy üzerinden bu olaylar konuşuldu ama bu konu sosyal media’da ve geleneksel media tarafından sürekli baskılanıyor.

Bu olay bir yandan MOSSAD, bir yanı ile CIA ve öte yandan CHABAT ile ilişkilendirildi. Bu şekilde birçok ülkedeki VIP ve CIP taifesinden özel ve resmi kişiler, akademisyenler, kanaat önderleri, diplomatlar, iş adamları, politikacılar, bürokratlar, STK temsilcileri, Media mensuplarının video kayıtlara alınıp şantaj yapılmış. Konu sadece fuhuş değil, işin içinde uyuşturucu da var kumar da. Sex’in hertürlüsü var. Satanist ritüeller uygulanıyor. Kehanet, sihir ve büyülerle süslü bir dünya söz konusu. Sexy partiler, eş değiştirme seansları, grub sex, Homoseksüel, lezbiyen ilişkilerin ötesinde işin ucu Pedefoli’ye kadar uzanıyor.

Müzik camiası, eğlence sektörü, sinema ve tiyatro başta olmak üzere kültür-sanat camiası büyük ölçüde bu işin içinde. Sanatçı sendikaları, ajansları, manken ajansları, foto modeller, hostes ajansları, spor, magazin dünyası, media, turizm sektöründen birçok kişi ve kuruluş bunlarla ilişkili.

Dünyanın birçok yerinde bu işler şöyle kotarılıyor: Dizi filimler, tarihi popüler filmlerin tanınmış oyuncuları, söyleşiler için belediyelerin kültür sanat etkinliklerine davet ediliyor. Politikacılar, iş adamları her kesimden insanlar bu etkinliklere katılıyor. Bunlar orada politikacılar, yerel yöneticiler, iş adamları ile tanışıyorlar. Üniversitelerdeki etkinliklere katılıyorlar. Bu ilişkiler birçok kişi ile yakın temas kurulmasına sebeb oluyor. Yakın temas, karşılıklı ziyaretler gerçekleşiyor. Bu onlar için hem para hem çevre demek. Özellikle iktidar ve muhalefet kanadındaki popüler ve toplumda sempatizanı çok olan birilerini tercih ediyor. Onlar üzerinden kendilerine koruma sağlıyorlar. Çevrelerinde iyiliksever, sosyal sorumluluk sahibi kişiler olarak tanınmaya özen gösteriyorlar.

İlişkilerinin seviyesine göre, uluslararası toplumda, örgütler nezdinde de bunlar itibar desteği sağlanıyor.

Türkiye ve komşularına gelecek olursak, KKTC’de, ya da sınır komşusu Yunan adalarında, açık denizlerde, Bakü’de, eskiden Lübnan’da Dubai’de, Balkanlarda, Kafkaslarda bunların ayak izlerini görmek mümkün. Ukrayna krizi çıkmadan Ukrayna bu anlamda önemli bir merkezdi. Gürcistan da öyle..

Türkiye’de İstanbul sözleşmesi ve Lanzarote’nin ardından LGBTLilerin Beyoğlu İstiklal caddesinde “İstiklallerini” (!?) ilan etmek üzere “Onur yürüyüşleri” düzenlediklerini görüyoruz. Bunlar durduk yerde olmadı tabi. LGBT dernekleri ABD ve batıda, İngiltere’den, İsrail’den büyük destek görüyor. Onur yürüyüşlerinin ardından bugün Adana’da Kültür Bakanlığının desteklediği Karnaval yapılma noktasına geldi Türkiye. Bugün bu lobiyi destekleyen kişi ve kuruluşlar, yargı ve vergi muafiyetine sahip, diplomatik imtiyaz ve pozitif ayırımcılığa sahip UN WOMAN’ın şemsiyesi altında yüz milyonlarla ifade edilen mali desteklerle artık her yerdeler. HollyWood gırtlağına kadar bu işin içine batmış. Adrenochrome yani çocuk kanından üretilen bir iksir ile ilgili iddialar hala soruşturulamıyor. “Epstein adası” ve “Lolita Express” ile ilgili belgelerin tamamına ulaşılamıyor. Elden geçirilmiş bazı belgeler açıklansa da henüz ne yönetim ne istihbarat ne yargı tam olarak işin üzerine gidebilmiş değil.

Ancak tartışma bitmiş değil. İnkara dayalı bir karartma toplumda var olan kuşkuları daha da artırıyor. Hatta Gazze konusunda İslam ülkeleri yöneticilerin sessizliği biraz da bu olayla ilişkilendiriliyor. Moda akımlar, defileler, adrenalini yükselten ve merakı kışkırtan bir takım Tv programlarının arkasında bu lobinin olduğu ileri sürülüyor. Bu lobi aileyi ifsad ederek, insanları uyuşturucuya, fuhuş’a teşvik ediyor sonuçta. Fransa'nın kendi Epstein adası var deniyor. İtalya’da, Almanya’da Sex tarikatları var. Biliyorsunuz Hindistan’da cinsel organa tapınan grublar var. Eskiden bu işler Tayland gibi ülkelerde olurdu, o kandan yapılan içeceğin ilk uygulandığı yerlerden birisi oradaydı. Ama artık her yerdeler.

VIP ve CIP’ler daha güvenli, yüksek sosyete ve meşhurların içinde yer aldığı “nitelikli” (!?) bir program istiyor. Halk şimdilik, sosyal media üzerinden her mahalle, hatta her sokaktaki 1+1 dairelerde hizmet (!?) sunan fahişelerle işini idare etmek durumunda. Yakında onlar da vergilerini öderler, bir de sağlık kontrolü hizmetinden yararlanırlarsa, aslında sorun kalmayacak yasal açıdan. (!?) Öyle bir ağ kurmuşlar ki, arka planda Şeytani bir ağ, mesela iktidar yanlısı biri ile çarpık bir ilişki kurmuşlarsa, ana muhalefetin birini, diğer siyasi kanatlardan biri ile ilgili ilişkiler de kayıt altına alınıyor. Biri patlarsa, hemen ötekiler devreye girecek iş örtülüyor. Kazak bir iş adamının Savarona’da yakalanmasının hemen ardından aynı sistem devreye girdi ve herkes sustu. Kemalistlerden bile, CHP’den, ADD’den “ne oluyor?” diye soran olmadı. Kimse Savarona’nın Dubai günleri sormuyor, araştırmıyor mesela, Marmaris, Bodrum günlerini sormuyor?

Bir arkadaş “Üniversitede okuyan güzel kızlar ve yakışıklı oğlanlar”ı takip edin, Öğrenci yurtları ve öğrenci evlerine bakın. Bunların gittikleri “Cafe”lere bakın bakalım ne göreceksiniz. Bazı Cafe’ler “buluşma yeri /randevu evi gibi adeta” diyor. Güzellik salonları, saunalar, Turistik hamamlar, masaj salonları, bazı Tatto, Piercing, güzellik, el ve ayak bakım merkezlerini filan geçtik, Süleymaniye ve Ayasofya vakfiyesi içindeki, hemen yanındaki, turistik, kadın-erkek birlikte girilen “Osmanlı hamamlarına” bakın bakalım oralarda ne göreceksiniz. Türkiye artık Agartha’nın önemli merkezlerinden biri. Ana vatanda da, Yavru Vatan’da da Uyuşturucu, kumar, fuhuş ne ararsan var.

(Epstein’in İsrail-MOSSAD bağlantısı için Not:2’ye bakınız) Bunlar ABD ve İngiltere’den gelen bilgiler. Bu işler AB ülkeleri, Rusya, Çin, Türk dünyası, İslam ülkeleri her yerde var. Bu durum artık bir çok ülkede üç aşağı-beş yukarı aynı. Bu gibi ülkelerde kimin eli kimin cebinde belli değil. Ülkenin başbakanı, ana muhalefetten bir kadınla beraber olabiliyor. Başbakanın eşi, başbakanı özel kalem müdür ile aldatabiliyor. Bir iş adamı, iki şirket kurup, hem iktidar ve hem de muhalefetten duruma göre, kadın ya da erkek birilerini ayarlayabiliyor. Gelirinin bir kısmı ile de “Hayır hasenat” (!?) yapabiliyor. Mesela Türkiye’de her haltı yiyip, her yıl bir hac ve birkaç umre yapan, her seferde de farklı bir dini grubla Umre’ye giden iş adamlarımız var. Ve bunlar o çevrelerde böylece itibar sahibi oluyorlar. Her yerde işlerini görebiliyorlar. Eskiden birilerinin hayalinde “Küçük Amerika” olmak vardı. Bugün bunu başardık! Bugün ABD’de ne varsa biz de “Uluslararası sistem” ile birlikte, emin adımlarla aynı hedefe doğru yürüyoruz. Hatta onların lojistiği açısından da önemli bir rol üsleniyoruz. Epstein yaşarken durduk yerde sık sık özel uçağına atlayıp İstanbula gelmiyordu. Sahi, Epstein kimlerle geliyordu, kimlerle görüşüyordu, giderken uçağına kimleri alıyordu, bilen var mı? Neyse, bugünlük de bu kadar. Selam ve dua ile.

NOT:1-2019’a kadar başka bir suçlama olmadı. Ama 2019’da olayın tarihi daha eskilere gitti ve 2002-2005 arasında Newyork’da 36 küçük kızın cinsel tacize uğradığı gerekçesi ile yeni bir soruşturma açıldı. Epstein ile beraber bu defa Ghislaine Maxwell de suçlandı. Epstein tutuklandı ve o yıl cezaevinde iken intihar ettiği açıklandı. Maxwell 2022'de 20 yıl hapse mahkûm edildi. 2024-2025'te belgeler yayınlandı ve birçok VIP ve CIP’in bu konunun içinde olduğu ileri sürüldü. Açılan davalar devam ediyor. JP Morgan gibi bazı bankalar ve şirketler de bu tartışmaya dahil edildi. Konu MOSSAD ile ilişkilendirildi. Birçok ülkenin politikacı, bürokrat, iş adamı, STK temsilcisi, Media mensubunu hakkında bu yapının elinde kasetler olduğu ileri sürüldü. 2016’da skandalın adı PizzaGate idi. Bir ara Diddy üzerinden bu olaylar konuşuldu ama bu konu sosyal media’da ve geleneksel media tarafından sürekli baskılanıyor.

NOT:2-Bu olay bir yandan MOSSAD, bir yanı ile CIA ve öte yandan CHABAT ile ilişkilendirildi. Bu şekilde birçok ülkedeki VIP ve CIP taifesinden özel ve resmi kişiler, akademisyenler, kanaat önderleri, diplomatlar, iş adamları, politikacılar, bürokratlar, STK temsilcileri, Media mensuplarının video kayıtlara alınıp şantaj yapılmış. Konu sadece fuhuş değil, işin içinde uyuşturucu da var kumar da. Sex’in hertürlüsü var. Satanist ritüeller uygulanıyor. Kehanet, sihir ve büyülerle süslü bir dünya söz konusu. Sexy partiler, eş değiştirme seansları, grub sex, Homoseksüel, lezbiyen ilişkilerin ötesinde işin ucu Pedefoli’ye kadar uzanıyor. Epstein vakası, tam bir bataklık. Epstein'in cinsel istismar ve insan ticareti suçları mahkeme kayıtlarında kanıtlanmış gerçekler, ama öte yandan bir el süreci engelliyor ve hayali iddialarla işi sulandırıyor. Ghislaine Maxwell'in mahkumiyeti, kurbanların ifadeleri, uçuş kayıtları ve finansal bağlantılar önemli. Epstein’in ölümündeki sır hala aydınlanmadı bu arada. Les Wexner (Victoria's Secret sahibi, mega Yahudi bağışçı). Epstein'in1990-2007 arasında tek bilinen finansal müşterisiydi. Wexner Epstein'e milyarlarca dolar şeklinde ifade edilen servetinin büyük kısmını yönetme yetkisi verdi. Wexner, aynı zamanda pro-İsrail Yahudi iş insanları ağı olan “Mega Group”un kurucularından. Bu arada Wictoriya’s Secret’in bölge distribitörü Kuveytli bir iş adamı. Türkiye’deki mağazalar da Kuveyt’teki bölge merkezine ait. Bu kuruluşun adı “Alshaya Group”. Bu konuyla ilgili başka iddialar da var, bunlardan bazıları şöyle: İsrail eski Başbakanı ve Savunma Bakanı Ehud Barak’da 2013'ten itibaren Epstein'le onlarca kez görüştü, özel jetiyle uçtu ve Epstein'den 2 milyon dolar aldı . Barak, Epstein'in New York malikanesinde kaldı. Ghislaine Maxwell'in Babası Robert Maxwell, İngiliz medya devi, Mossad ajanı olarak biliniyor. İsrail'de devlet töreniyle gömüldü. Epstein-Maxwell ikilisi, VIP ve CIP’lere “bal tuzağı" (HoneyTrap) kurmakla suçlanıyor. Epstein'in avukatı Alan Dershowitz’da pro-İsrail aktivisti Yahudi bir avukat. Epstein’in kurbanlarından Virginia Giuffre onun aleyhine tanıklık etti. Epstein’in Mossad ilişkisi üzerine iddialar bitmek bilmiyor. Eski Mossad ajanı Ari Ben-Menashe de Epstein'in Mossad için politikacıları şantajlamak üzere kızları kullandığı bir operasyon yürüttüğünü iddia etti.