Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör'ün yazısından ilgili bölüm şu şekilde;
Bir belediye başkan adayı için fazla tuhaf hareketler.. KKTC'ye git, orada Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüş, herhangi bir unvanın olmamasına rağmen şeref defterine imza atıp yüzsüzlük yapmaya devam et...
"Maksadı ne, kime, mesaj veriyor" diye düşünürken gittiği otelin kapısındaki fotoğrafı gördüm.
Bir tarafta Concorde Cyprus Luxury Resort'un ve Zafer İnşaat'ın sahibi Necati Yağcı, diğer tarafta Ekrem İmamoğlu...
Yağcı'yı tanımayanlar için biraz anlatayım. Adını Kemal Derviş'in Türkiye'ye geldiği dönemde duydum. Derviş'e siyasi çalışmalarını yürütmek için ofis ve araçlarını tahsis etmişti. İlişkiyi de Derviş'in danışmanı merhum Fikret Ünlü'nün kızı halen Koç Holding'de çalışan Oya ÜnlüKızıl'ın kurduğu söyleniyordu. Hatta Oya Hanım'ın eşi de Necati Yağcı'nın şirketindeydi.
Yağcı aslında ABD'lilerin 'our boys' (bizim çocuklar) dediği kesimden... Kamuoyunda pek tanınmaz. İstihbarat ve güvenliğe aşırı önem veren ABD ve İsrail, Yağcı'ya epeyce güvenmiş olacak ki, bir sürü 'stratejik' işi kendisine teslim etmişler.
Misal, Almanya'da Amerikan askeri istihbarat binasının yenilenmesi, Moskova'da ABD Büyükelçiliği güvenlik duvarı, Frankfurt, Belarus, Moldova, Yemen ve Tacikistan'da ABD elçiliği inşaatları, Ankara'da ABD elçiliği binası...
Kılıçdaroğlu bir dönem kendisini CHP içinde parlatmak istedi ama parti teşkilatı izin vermedi. O dönemde örgüt ve delege üzerini çizdi. Yeniden siyasete atılacağını düşünmüyorum. Ama belli ki, belediye seçimlerinde kendisine bir rol biçilmiş! Rolü ABD ve İsrailliler'e İmamoğlu lansmanı olabilir mi?
