Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna yönelik başlattığı üçüncü operasyon olan Barış Pınarı Harekatı, dünya basınında büyük yankı buldu. Harekatın kapsamını gölgelemeyi hedefleyen haberlere imza atan Batı medyası, DEAŞ'lılar üzerinden Türkiye'ye yönelik bir kara propaganda başlattı.
DEAŞ'I KULLANIYORLAR
BBC'nin haberine göre Times gazetesi, DEAŞ'lıların firar ettiğini duyurdu ve "5 DEAŞ'lının dün akşam kamptan kaçtığını" açıkladı.
Times'ın SDG'ye dayandırdığı habere göre, Kamışlı'daki Navkur cezaevinden 5 DEAŞ'lı kaçtı ancak bu haber doğrulanmadı. Bu cezaevlerinin güvenliğinden sorumlu olan YPG/PKK güçlerinin Türkiye'nin harekatına yönelik yerlerinden ayrılması sonucunda bölgedeki güvenliğin çöktüğüne dikkat çeken haberde, el Hol kampında da protestoların başladığı duyuruldu.
YALAN HABERE BAŞVURDULAR
Operasyonun engellenmesi veya yavaşlatılmasına yönelik yalan habere başvuran Batı medyası Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna girmesi sonrasında tartışma konusu olan tutuklu DEAŞ'lıları kullanıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri, Barış Pınarı Harekatı kapsamında düzenlenen operasyonda DEAŞ'lıların tutulduğu kamp ve cezaevlerinin bulunduğu bölgelere henüz girmedi.
Doğrulanmayan DEAŞ haberleri ile Türkiye'nin bölgedeki harekatını karalamaya çalışan Batı medyasında YPG/PKK tarafından Türkiye sınırları içerisine atılan havan topları sebebiyle şehit olan 10 sivil ve 2 askerimize ilişkin herhangi bir haberin yer almaması da dikkat çekti.
TRUMP TARTIŞMANIN FİTİLİNİ ATEŞLEDİ
ABD askerinin bölgeden çekilmeye başlaması sonrasında ABD Başkanı Donald Trump'ın "Türkiye, tutuklu DEAŞ'lıların hapiste kaldıklarına emin olmaktan sorumludur" açıklamaları tartışmanın başlangıç fitilini ateşledi.
Konu hakkında açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "DEAŞ'lı teröristlerin serbest bırakılması mümkün değil" dedi.
TÜRKİYE AÇIKLADI: NE YAPILMASI GEREKİYORSA ONU YAPACAĞIZ
DEAŞ meselesi hakkında açıklama yapan Başkan Erdoğan, "DEAŞ'ın en çok zarar verdiği ülkelerden biri Türkiye'dir. En somut başarıları kazanan ülke de Türkiye'dir. Hiç kimsenin ülkemize söyleyecek tek sözü olamaz. DEAŞ tehdidi lafını ağızlarından düşürmeyenlerin bu örgüte ne tür destek verdiklerini gayet iyi biliyoruz. Ülkemiz üzerinden Suriye'ye geçmeye çalışan DEAŞ sempatizanları konusunda bildiklerimizi anlatsak bunların sokağa çıkacak yüzü kalmaz. Kamplarda tutulan DEAŞ'lılar soruluyor. DEAŞ'ın başımıza bela olmasını istemediğimiz gibi, dünyanın da duçar olmasını arzu etmeyiz. DEAŞ'lılara ne yapılması gerekiyorsa onu yapacağız. Cezaevinde tutulması gerekenleri cezaevinde tutacağız, uyruğu belli olanları geri göndereceğiz. Kadın ve çocukları da kendi toplumlarına kazandırma gayretinde olacağız" ifadelerini kullandı.
