Ey Katil Netanyahu! KUDÜS; dün İslam’ındı

Kudüs-ü Şerif ve Filistin, kanlı işgal dönemleri hariç hiçbir gün Yahudilerin idaresinde olmamıştır!

Eşkiya, haydut v e katil Netanyahu’nun arkasında olan karanlık deccaliyetin uşağı olan küffar yapılar ve içimizdeki işbirlikçileri Bel’amların; “dinlerarası diyalog!”, “ılımlı İslam!” ve “Peygambersiz Din!”, ‘’Muhammedsiz (sav) İslam’’ proje ve propagandalarını içeren karanlık ve kirli planlarıyla her mecradan üzerimize saldırıp müslümanları ifsad etmeye devam etseler de bu sinsi tuzaklar; Hafız cc olan Allahımızın lütfu, muhlis ve âmil ilim erbabının gayretleri, Müslümanların feraseti ve basireti ile her zaman bozulmuştur!

Bu tuzaklardan biri de Filistin baş kasabı, cahil, aciz, katil Netanyahu alçağının kendi Azraili olarak gördüğü, korkulu rüyası Tayyib Erdoğan kardeşimizin şahsında bu necip ve aziz, “mazlumlaırn sığınağı” asil milletimizi, Anadolumuzu hedef göstererek salyalı ağzıyla yaptığı yalan dolu konuşmasında “Kudüs Biz (Yahudilerin) Şehridir. Ve İlelebette öyle kalacaktır!” iftirası, hezeyanıdır!

Netenyahu’nun her sözü gibi bu yalan sözünü araştırmadan Sosyal Medyaya taşıyan ve Yahudilerin binlerce yıl evvel Kudüs’te olduklarını aktaran kardeşlerimizi uyarmak ve bu siyonit tuzağa düşmemek için bir kaç önemli noktayı sizlere arz etmek istedik.

Hafız olan Allahımızın hıfzında olan Ana Hayat ve Anayasamız Kur’an-ı Kerim Âli İmran Suresi 67. Ayet Mealinde; “İbrahim ne yahudi, ne hristiyandı. o ancak her türlü yanlış inanç ve davranışlardan yüz çevirerek bir tek Allah’a boyun eğen, hakka ve tevhide yönelen, İslâm’ı yaşayan dosdoğru bir Müslümandı! Hiçbir zaman Allah’a ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında ortak koşan, gizli ve açık şirki yaşayan, başka otoriteler de kabul eden müşriklerden asla olmadı!” buyrulduğu gibi ilk İnsan Hz. Adem (a.s) Efendimizden Hz. Muhammed (s.a) Efendimiz ve arasında gelmiş Peygamberlerin tamamı Müslümandı ve hepsi sadece İslam Dinini yaşayarak tebliğ etmiş eşsiz örnek ve önderlerimizdir!

Bu sebeble; Allahımızın Kudüs’te iktidar olan İsrailoğullarını eğitmek, ıslah etmek ve uyarmakla gönderdiği Elçileri Peygamberlerinin tamamı Müslümandı ve İnneddîne İ’ndallahi’l İslam” “Allah katında din sadece İslam’dır” buyurulduğu gibi Dinleri de İSLAM’dı!

Hz. İbrahim (s.a.) Efendimiz, oğlu Hz. İshak (s.a.), oğlu Hz. Yakub (s.a.), oğlu Hz. Yusuf (s.a.) ve torunları Hz. Davud, oğlu Hz. Süleyman (s.a.), torunları Hz. Musa (s.a.) ve Hz. İsa (s.a.), Hz. Zekeriya (s.a.) ve oğlu Hz. Yahya (s.a.) Efendilerimiz Müslümandılar ve tamamının dini sadece Allah katında tek din olan İslam’dı!

O kutlu elçilere iman eden Ben-i İsrail’in Mü’min ve Mü’mine kardeşlerimiz kutlu beldelere (ahidlerine sadık kalmak şartıyla) varis kılınmışlardı!

İslam dinini terk ederek, İsrailoğullarından Hz. Zekeriyya ve Hz. Yahya (s.a.) gibi peygamber efendilerimizi katlederek, Ulu’lazm Peygamber Mesih İbn-i Meryem olan Hz. İsa (a.s.) Efendimizi çarmıha germe teşebbüsünde bulunarak ve Mukaddes Tevrat’ı tahrif ederek hahamların uydurdukları batıl dine uyarak Yahudileşenler ise Allahımız tarafından Kıyamete kadar lanetlendiler!

Ahidlerine ihanet eden, vâris olmak yerine mirasyediye dönüşen, İslam inancını terk ettikleri yetmiyormuş gibi bir de kutlu İslam elçilerinin canına kastederek nicelerini şehid eden bu sapkın kabalist Yahudiler, başsız tavuk gibi oradan oraya sürüklendiler ve sürüldüler! Bir çoğu Kudüs’ten sürülerek helak edildiler!

Daha başlarında iki peygamber varken, Kızıldeniz kendilerine otoban yapılmış, necat bulmuşlarken, Tevhidi iman’ı bırakıp şirke düşerek, altından buzağı putu yapıp, Putçuluğa başlamanın ve İlahi ve Nebevi emirlere itaatsizliğin sonucu 40 yıl süren ‘TİH SÜRGÜNÜ’nü hakettiler! Ve ne de çabuk bu zilleti unuttular!

Allah’a isyanları ve mazlum halka zulümleri sebebiyle Babil Kralı Buhtunnasr ismiyle ma’ruf Nebukadnezar’ın mukaddes Kudüs’e gelip Süleyman aleyhisselamın inşa ettiği islam mabedini ve Yahuda Krallığını yıkarak mücrim ve müşrik Yahudileri Kudüs’ten sürüp Babil’de köleleştirdiğini ne de çabuk unuttular!

Yine iktidar nimetine nankörlükleri, kendi halklarına haksızlık ve adaletsizlikle zulmetmeleri sebebiyle Roma İmparatoru TİTUS ve barbar Haçlı Ordusu tarafından kılıçtan geçirilip sağ kalan tüm Müşrik Yahudilerin köleleştirildikleri gerçeğini ne de çabuk unuttular!

Yukarıda özetlediğimiz gibi tarihi, ilmi ve İslami değişmez gerçek şudur ki; günümüz sapkın terörist, kabalist, Siyonist Yahudilerin Kudüs-ü Şerif’in en küçük bir parçasında bile dini, tarihi, kültürel bir hakları yoktur!

Olmamıştır!

Ve asla olmayacaktır!

Kudüs-ü Şerif, dün de İslam’ındı!

Bugün de İslam’ın!

Ve biiznillah yarın da İslam’ın olacaktır!

Ve cümle küffar, bütün şer merkezleri, satanist ve kabalist Deccaliyetin askerlerinin tamamı tüm varlıklarıyla, güçleriyle Netenyahu’yu ve Siyonistleri himaye de etse gerçek olan şudur ki çok yakında külliyen helak olacaklardır!

Al’i İmran Suresinde kafirlere ültimatom veren Âlemlerin Rabb’inin sözü doğru ve “Kul lilleżîne keferû setuġlebûne ve tuhşerûne ilâ cehennem” “(Ey kafirler! Yenileceksiniz, toplanıp cehenneme sürüleceksiniz)” vaadi haktır ELHAMDULİLLAH!

Bir kardeşimizin sosyal medyasında, “Kudüs’teki Hristiyan Patrik tarafından eskimez Payitahtımız İstanbul Dolmabahçe’de Cumhurbaşkanımıza takdim edilen “Ömer Emannamesi”, Kudüs’ün gerçek sahibini dünyaya ilan etmiştir.

Kudüs, Osmanlı’nın adalet ve hoşgörüyle yönettiği şehirdir. Trump’ım paniğe kapılması, Netanyahu’nun titremesi de tam da bu yüzden. Yine bugün o emaneti en güçlü şekilde savunan Sayın Erdoğan’dır. Hristiyan Patrik bile “Bizi siz koruyun” diyorken, Batı’nın, “azınlıklar zulüm görüyor” yalanı ölü doğmuştur! Netanyahu’nun haykırışı ise korkudan! Kudüs gerçek sahiplerini kabul ediyor; İşgal, katliam ve sürgünlere karşı birleşen tüm İnsanlığın adalet ittifakını Cumhurbaşkanımız temsil ediyor. Kudüs korkuyla değil, adaletle yönetilir. Türkiye ise bu hakkın sarsılmaz bekçisidir!” şeklindeki ifade ettikleri gerçek, tüm mazlum ve taraftarları arasında çığ gibi yayılıyor Elhamdülillah!

Asrın en büyük Kerbela direnişçileri olan Gazze’ye ve Kassam Tugaylarına, yeryüzündeki siyasi ve iktisadi ambargolarla tüm destekçileri merhamet Toplumuna ve Sumud Filosundaki direnişçi Kahramanlarımıza selam olsun!

Allah’ım İsm-i Azamın hürmetine;

Kulun ve Elçin Önderimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimizin İsm-i Şerifi hürmetine acilen ve acilen Şam’ın Fatihine kısa Zamanda Gazze’nin de Fatihi olmayı nasib eyle!

Bizi O fetih ordusunun yılmaz askeri eyle!

Mukaddes Beldelerimizi ve mukaddesatımızı muhafaza uğrunda Şehidlik Makamını lutfeyle! Amiin

Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi ”nin uygulanması, Mukaddes Mescid-i Aksa’mızın, Filistin’imizin, Osmanlıcamızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun.

Selam, sevgi ve duayla...