Siz hepiniz ve tüm zürriyetiniz ihanette, zulümde, küfürde ve kalleşlikte tek bir milletsiniz!

Bizleri; Yeryüzünün en üstün ve en şerefli varlığı insan olarak yaratan, akıl nimetiyle donatan, sayısız nimetlerinin en üstünü Müslümanlardan kılan, kurduğu Dünya ve diğer Âlem sofrasında sayısız nimetleriyle yaşatan ve tüm nimetlerinin hesabını hepimize bir nefes yakın olan ölümümüzle başlayan Kabir Hayatımızdan itibaren Ahiret ’in büyük buluşma ve duruşma gününde soracak olan Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd ve Eşsiz Önderimiz, Sevgili Resulümüz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Resul Efendilerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Hocalarımıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mümin kardeşlerimize, Din ve Vatan muhafızı Şehid ve Gazilerimize salat ve selam olsun!

Katillerin hamisi Trump’ın Barış Planıymış!

Eşkıya Netanyahu kabul etmişmiş!

Siz hepiniz ve tüm zürriyetiniz ihanette, zulümde, küfürde ve kalleşlikte tek bir milletsiniz!

Yine kumpas! Yine akrep kıskacı! Yine oyalama ve yerlerini tespit edebilirlerse Kassam Lider Kadrosuna SUİKAST planlıyorlar!


O kafirler ne zaman sözlerinde durmuşlar?


Kafkas Cihadı’nın Kurmay Kadrosunda yer alan Dudayev, Maşadov ve Yandarbiyev gibi nice kahramanlar Ruslarla antlaşmalar yaptı da ne oldu? Tek tek hepsini suikastlarla katletmediler mi? Ve her seferinde küffar antlaşmayı bozmadı mı?

Ta ki Çeçenya›da kukla, işbirlikçi Kadirov, ÇEÇENYA›nın ABBAS’ı olarak KUKLA DEVLETİN başı olana kadar!

Oldu da ne oldu?


Çeçen Mücahidleri, üçüncü ülkelere gitmek ve orada yaşamak şartıyla gönderdiler!

Hepsini tek tek suikastlarla dünyanın her yerinde katletmediler mi?

O hain Kadirov da böylece Rus payandası olarak, Kafkas Halklarının ve Alem-i İslam’ın yüzkarası olmadı mı?

Ya Bosna Cihadında yaşananlar! Kanlı ve vahşi tecrübeler! Hiç mi ders çıkarmayacağız?

Bosna’da Srebrenitza katliamını ne de çabuk unuttuk!


İngiltere Başbakanı iken “Balkanlarda tek bir Müslüman kalmayıncaya kadar Bosna Savaşı devam edecek!” diyen İslam ve Müslüman düşmanı Katil Tony Blair, Gazze’de kurulacak uzlaşı hükümetinin başında olacakmış!


Bir asrı geçen işgali yaşamış Kassam’ın yiğitleri ölür, ölür de bu kirli şeytani tuzağa düşmez!

Türkiyemizin dahil olmadığı (Barış Gücü) adil olmayan tek taraflı bir barış, sadece GAZZE’nin değil!

(DİKKAT) tüm Filistin ve halkının yok edilmesi demektir!

KUDÜS-Ü ŞERİF›in işgali ve MESCİD-İ AKSA’nın İMHA›sı demektir!

SIRADA Medine var! KÂBE VAR, PAYİTAHT VAR DEMEKTİR!

Hedefleri, yenemedikleri Hamas ve Kahraman Kassam Tugaylarını; zorla silahsızlaştırma oyunuyla sözde Arab ‘’barış gücü’’ görüntüsü içinde işbirlikçi komuta kademesi ve askerleriyle savaştırmak ve böylece Müslümanı Müslümana öldürterek Müslümanı Müslümanla mağlub ederek Siyonit İtrail’in nihai işgalini hayata geçirmektir!


Baş katil Tramp kovboyuyla, alçakların en alçağı Cani Netanyahu Şeytanının bu yeni Siyonit planına hayır!

Bu Şeytani Planı; Allahımızın Rahmani planı, nusreti ve ikramıyla bozacak tek güç Türkiyemiz olacaktır İnşAllah!

Reisicumhurumuz Erdoğan’ın daha dün dediği gibi: “Rabbımız Allah yolunda bizlere cihadı emrediyor. Allahımız Âlem-i İslam’ın uyanışına ve ittifakına bizleri vesile eylesin” Amin!

Tekrar uyarıyoruz;

GAZZE’de, Türkiyemizin garantör olmadığı bir antlaşma asla kabul edilemez!

Direnişe “silahı bırak” demek, zaten Gazze’yi yok etmenin anahtarıdır.

Direniş yoksa Gazze ve Kudüsü Şerif zaten yoktur!

Mehmetçiğin içinde olmayacağı bir barış gücü ise sadece siyonistlere hizmet edecektir.


Bu şartlar dışında “ direniş silah bıraksın” demek, sadece Gazze’yi değil, Kudüs Davası’nı bitirmektir.

Kudüs Davası, Eşsiz Önderimiz Hz. Muhammed Mustafa’mızın (sav) bize emanetidir. Bu emanete ihanet etmeden sadakatle sahip çıkmak, Ümmeti Muhammed’in boynunun borcudur. Ve İmanımızın gereğidir!

Sütçü İmam’ın elinden silahını kim alabilmiş ki, Kassam’ın yiğitlerinin elinden alabilsin?

Korkak her gün ölür!

Cesur sadece bir gün!

YAŞASIN ŞANLI CİHAD! KAHROLSUN SEFİL ESARET!

Yok oluşuna doğru hızla koşan Siyonitler ve hâmileri bir avuç silahsız ve korkusuz erdemliler topluluğu karşısında nasıl da aciz düştüler görmediniz mi?

Nil’e Musa’sını koyan o anne gibi, analarıyla helalleşip, Akdeniz’de seyr-ü sefere çıkan kahramanlar topluluğunun o cesaretlerini görmediniz mi?

838 yıl önce bir Mi’rac Gecesi’nde 2 Ekim 1187’de, korkusuzca Haçlı Ordularının üzerine yürüyen Selahaddin Eyyubi gibi yine bir 2 Ekim Gecesi’nde yeni fetihlerin kapısının aralandığını görmediniz mi?


SUMUD FİLOSU’NUN KAHRAMANLARI, SUR’DA MUKADDES BİR GEDİK DAHA AÇTI ELHAMDULİLLAH!

SUMUD, mazlumların umudu ve direnişidir!

Ve uyuyan Adem’in evladlarının dirilişidir!

Onur ve şerefleriyle şanlı hedeflerine emin adımlarla ilerlediler ve maksat hasıl oldu elhamdülillah!

Onlar mazlumlara istiklal muştusuyla giderlerken bunu başardılar ve memleketlerine de şerefleriyle dönecekler İnşallah!

Siyonit İtrail’in Azraili tüm SUMUD GAZİLERİNE SELAM OLSUN!

Onlar ki;

MUSA’ca durdular!

ASİYE’ce direndiler tıpkı

Gazze Cihadı’nın İbrahimleri gibi. Çünkü şehidler diyarının kahramanları Gazzeliler bize tüm mücadeleleriyle adeta şöyle seslenmişlerdi:


“Ey İslam’a isyana devam eden Alem-i İslam!

Ey Suud! Ey Ürdün! Ey Mısır ve ey sömürgeciler tarafından sömürülen, kendi cuntalarının işgali altında inim inim inleyen, yer altı ve yerüstü kaynakları sömürülen, 3. Dünya ülkelerinin köle halkları!

Kurtulmak istiyor musunuz?

Bir olun! İri olun! Diri olun! Kardeş olun! Yalnızca Hakk’a tabi olun!

Biz Gazzeliler, etnik kimliklere bölünmedik! Mezhep kavgalarına girmedik! Meşrep kavgası yapmadık! Kardeş olduk! Sabrettik! Şükrettik ve sömürgecilere karşı cihad ettik! Siz de bizim gibi olun! Hakk’a tabi olun!”

Biz, şahidiz ki Gazzeli İbrahimler, İsmailler, Hacerler bu çağrıyı sadece dille yapmadılar!

Bizzat yaşayarak bize gösterdiler!

Ümmet-i Muhammed’e örnek oldular!

Çağın Filistinli İbrahimi Mücahidlerinin ve Mücahidelerinin İman ateşi, Nemrudların ateşini söndürdü, tuzaklarını boşa çıkardı çok şükür!

Velev ki kahpe siyonistler ihanetlerine devam edip antlaşma şartlarını bozsalar, Akdeniz’de hüküm sürseler dahi yenilmişler ve Gazze zafer elde etmiştir.


SUMUD FİLOSU SURDA BİR GEDİK DAHA AÇMIŞTIR!

Şimdi İbrahim aleyhisselam Ur’dan çıkıp Mısır’a, Diyar-ı Kenan’a, Mekke’ye vardığı gibi!

Gazze’nin İbrahimlerinin bu büyük cihadı Hama’ya, Halep’e, Şam’a ulaştığı gibi nice beldelere ulaşacak!

SUMUD FİLOSU gibi nice seferlere yelkenler açılacak!

Direnişçilerin yaktıkları Cihad ateşi nice karanlıkları nura boğacak İnşallah!

Bu yola baş koyanlar için ilk ve son sözümüz;

Filistin için tek çözüm; ya İstiklal ya Şehadettir!

Yazımızı büyük alim ve şehid Şeyh Ahmet İsmail Yasin Hazretlerinin feraset dolu vasiyetiyle bitiriyoruz:

“Bizden teslim olmamızı ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin! Çünkü biz, bunu yapsak da öleceğimizi biliyoruz. Bırakın bir savaşçı onuruyla ölelim!”


Kahrolsun zalimler ve işbirlikçileri hainler!

Yaşasın şanlı cihad, direniş ve şehadet!

Allah’ımız İsm-i Azam’ı hürmetine çok yakında Havadan ve Karadan Şam yoluyla Kudüs’e yürümeyi, Şam Fatihine Kudüs’ünde Fatih olmayı bize de O mübarek Ordu’da asker olmayı ve şehadet şerbetini içmeyi ihsan buyursun!!

Allahım, İsrail’in sonunu Nemrud’un sonu gibi eyle!

Allahım, İsrail’i ve himaye edenlerin sonunu Firavun’un sonu gibi eyle! Amin.

Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mukaddes Mescid-i Aksa’mızın, Filistin’imizin, Osmanlıcamızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun. Selam, sevgi ve duayla.