ABD senatosu yaptırım kartını açtı, Türkiye buna nasıl yanıt verecek?

Haber 7 yazarı Mehmet Acet, ABD'de temsilciler mecilisi ile birlikte ABD Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nda da Türkiye'ye yönelik yaptırım kararının onaylamasının ardından Türkiye'nin nasıl karşılık verebileceği konusunda bir köşe yazısı kaleme aldı.

13 Aralık 2019 Cuma 10:34
ABD senatosu yaptırım kartını açtı, Türkiye buna nasıl yanıt verecek?

Erdoğan ve Trump arasındaki olumlu ilişkilere rağmen ABD'de Türkiye düşmanlığı had safhaya ulaşmış durumda. Türkiye'ye yaptırım için ABD Senato Dış İlişkiler Komisyonu’ndan onay çıktı. Peki Türkiye buna nasıl yanıt verecek?

İşte Mehmet Acet'in köşe yazısı:

Amerikan Temsilciler Meclisi’nin ardından Senato’da Türkiye’ye dönük yaptırım kartını açtı.

ABD Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nda Türkiye’ye yaptırım öngören tasarı, 4 hayır oyuna karşılık 18 evet oyu ile kabul edildi.

29 Ekim’de Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen tasarı, 16’ya karşı 403’lük ezici bir çoğunlukla geçmişti.

Bir başka deyişle iktidarı temsil eden Cumhuriyetçilerle muhalefetteki Demokratlar, Türkiye’ye yaptırım seçeneğinin söz konusu olduğu bir konuda işbirliği ile hareket etmişlerdi.

Senato’nun Dış İlişkiler Komisyonu’nda kabul edilen tasarı, bundan sonra genel kurula gelecek.

Oradan da geçmesi halinde Başkan Trump’ın önüne gelecek.

Ancak, Senato Genel Kurulu’nun 3’te 2’sinden daha fazlası tasarıya kabul oyu verirse Trump’ın veto yetkisi de kalkıyor.

EKONOMİ PİYASALARININ TEPKİSİ

ABD’nin yaptırım tehditlerinin ekonomi piyasaları tarafından da hassasiyetle takip edildiğini biliyoruz.

Ancak, şu ana kadarki gelişmeler döviz piyasalarında ciddi sayılabilecek bir etki oluşturmadı.

Trump’ın Türkiye ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la iyi ilişkiler içinde olması, en son bunun Londra’daki NATO zirvesinde teyit edilmesi, hiç kuşkusuz önemli bir faktör.

Neden derseniz, piyasalar, son tahlilde Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin ‘atmosferine’ odaklanmış durumda.

Yönetimin ilişkilerin kopmasına neden olabilecek bir tutumdan uzak durması, Kongre’nin yaptırım tehditlerinin piyasalar üzerindeki etkisini zayıflatıyor.

Özellikle Temmuz ayından bugüne kadar geçen sürede olup bitenler, böyle bir cümleyi kurmaya elverişli hale getiriyor.

Bu konularla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın çevresinden isimlerin kayıt dışı olarak yaptıkları değerlendirmeyi şu şekilde özetleyebiliriz:

“Piyasalar yaptırım ihtimalini büyük ölçüde satın almış durumda. Dolayısıyla bu kararın çıkması halinde dahi, ekonomi piyasalarında sert bir rüzgar esmesini beklemiyoruz.”

Burası böyle olmakla birlikte Amerikan Kongresi’nin Türkiye’ye dönük olarak çıkartacağı muhtemel yaptırım kararının ilişkilere olumsuz şekilde yansıyacağı bir gerçek.

İNCİRLİK VE KÜRECİK KARTI KONGRE’Yİ FRENLER Mİ?

Sadece yaptırım meselesi değil, olursa eğer hangi alanlarda bunun söz konusu olabileceği, hafiflik ya da sertlik derecesinin ne olacağı ile ilgili olarak Ankara’da yönetim kademelerinde bir takım tartışmaların yapılmakta olduğunu söyleyebilirim.

Hatta, yaptırımların hayata geçmesine kesin gözüyle bakan bazı isimler, CAATSA yaptırımları içerisinde hafif olduğu düşünülen başlıklar için şimdiden pazarlığa geçilmesini önermeye başlamış durumda.

Muhtemel bir Kongre yaptırımının tek taraflı kalmayacağı, buna İncirlik ve Kürecik’in kapatılması dahil ciddi sonuçları olacak karşı adımlarla cevap verileceği yetkili isimler tarafından dillendirilmiş durumda.

Bu duruma belki de pazarlıkların başlaması gözüyle bile bakılabilir.

İş eğer o noktaya gelirse, hem İncirlik, hem de Kürecik’in ihtimalinin, yaptırımlarla Türkiye’ye ders vermek isteyen çevrelere karşı frenleyici bir etkisi olabilir.

Neden?
Çünkü, hem İncirlik, hem Kürecik, ABD açısından kolayca vazgeçilebilir değil.

İncirlik’in ABD için nasıl bir anlam ifade ettiği konusunda ilgili herkesin bir fikri olabilir.

Ancak, Kürecik Üssü’nün nasıl bir işleve sahip olduğunu bilen çevreler, burasının da en az İncirlik kadar kolay vazgeçilebilir olmadığını dile getiriyorlar.

Kürecik, görünürde bir NATO üssü.

Ancak, buradaki radarlara gelen veriler, sıfır saniye içerisinde önce ABD’ye ulaşıyor.

Ankara’nın yetkilerini kullanıp bu üsse el koyması demek, her şeyden önce İsrail’in güvenliğini de ilgilendiren birçok konuda, ciddi bir bilgi akışının sona ermesi anlamına gelecektir.

Böyle bir ihtimal, karşı tarafın en azından ‘kafasına göre’ hareket edemeyeceği anlamına geliyor.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner60

banner64

banner49

banner63