Milli Savunma Bakanlığı’nın açıklama detaylarına bakıldığında daha önce terör örgütünün hastane olarak kullandığı mağaranın ilk katında 1-5 Temmuz tarihlerinde köpeklerle ve ardından gaz dedektörlü askerlerimizce ön arama - tarama yapıldığını ve bu katta metan gazına ve karbonmonoksit gazına rastlanmadığını anlıyoruz.
6 Temmuz tarihindeki arama - taramanın ise mağaranın ikinci katında yapıldığını ve 12 askerimizi de bu ikinci katta kaybettiğimizi anlıyoruz. Milli Savunma Bakanlığı açıklamalarında bu ikinci katta önden köpeklerle ardından gaz dedektörlü askerlerimizce arama - tarama yapılmayıp 6+4+2 gruplar halindeki askerlerimizin direkt ve gaz dedektörsüz içeri giriş yaptığı anlaşılıyor.
Pkk tarafından daha önce hastane olarak kullanılan, içerideki bir kaç yıllık yiyeceğin ve hatta TSK tarafından öldürülen Pkk’lı ceset kalıntılarının metan ve karbondioksit gazı üretebileceği ön bilgisi mağaralar bölgesinde operasyon yapan her askerimizin ve komutanlarımızın bilgisi dahilinde olmaması düşünülemez. Özellikle Tsk tarafından iç ve dış operasyonlarla tüm hava kanallarının, mazgallarının kapatılıp havasız bırakılan mağaranın her katındaki risklerin ve gaz biriktirme potansiyelinin her katta olabileceği operasyonu yürüten komutanlarımızca ayrı ayrı değerlendirilemeyeceğini aklımıza getirmek bile istemeyiz.
Mağaranın ikinci katına gaz dedektörü ile girilmiş olsaydı 12 askerimizi kaybeder miydik?
İlk gruptaki 6 kişilik askerin içeri girmesinden önce gaz dedektörünü de kendi içerisinde bulunduran robot asker gönderemez miydik? Tsk’nın envanterinde böyle üzerinde gaz dedektörü, gece ve kapalı alan görüş kameralı robot askerler vardır diye ümit etmek isterim. Yoksa da bu çok büyük eksiklik ki en acil tarafından Tsk’nın envanterine katılmalı! Ve her operasyona katılan tim’in yanında bulundurulmalı.
Anlaşılıyor ki gaz dedektör sistemini kendi içerisinde bulunduran robot asker mağarada kullanılmamış ve ilk 6 kişilik askerimizin mağaranın ikinci katına savunmasız girmiş olduğu anlaşılıyor. Peki bunlar yeterli techizatsız olarak mağara’ya gönderildi bunlardan haber alınmadan ikinci gruptaki 4 kişilik askerimizi yine aynı savunmasız ve gaz dedektörsüz olarak oraya gönderme kararını hangi komutan verdi? Bu ikinci gruptaki 4 kişilik askerin de aynı şekilde bilinç kaybı yaşadığı ortada iken üçüncü grupta yer alan 2 askerimizi aynı yöntemlerle ve alternatif çözüm yöntemi eklemeden mağaraya gönderen komutan hangi mantıkla oraya gönderdi?
Bölgede çok sayıda mağarada arama-tarama yapan askerlerimiz Avaşin bölgesindeki ve hastane olarak kullanılan mağaranın diğerlerinden farklı olarak mazgallarının kapatılarak havasız bırakılmasına bağlı olarak her katının metan ve karbonmonoksit gazı üretme potansiyeli olabileceği düşünülmediyse bu ihmal sayılmaz mı?
Mağaranın ikinci katındaki oksijen seviyesinin %19’a kadar ölümcül seviyeye düştüğünü ve TTK personelinin kompresör kullanarak bu oksijeni %60’a kadar çıkarmasından buraya dışarından bir müdahale olmadığı anlaşılıyor.
Bu kadar soruların cevabının bölgede yıllarca mağara operasyonları yürüten Tsk personelinde olma ihtimali yüksek görünüyor. Yani bunun cevabı yine operasyonu yürüten komutanlarımızda.
47 yıldır Pkk terör örgütü ile mucadele eden, vatanımız ve her vatandaşımız için bedel ödemiş kahraman Türk askerimizin elbette en iyisini yaptıklarına inanıyoruz. Ordumuzun operasyon yetkinliklerine soru ve önerilerimizle katkı sunmaktan da onur duyarız.
15 Temmuz 2016 fetö darbe kalkışmasından sonra her olayı kendi içerisinde şüpheci yaklaşımla değerlendirme metodunu tüm kurumlarımız ilke edinmeli.
Milli Savunma Bakanlığımız soruşturma ve araştırma aşamasında ve elbette bu sorulara açıklık getireceklerdir.
Terörsüz Türkiye ve Bölge söylem içeriğinin doldurulmaya başlandığı bu kritik süreçte bölgedeki komutanların kasıtlı bir hatası varsa da elbette bu konuda yüksek tecrübeye sahip Milli Savunma Bakanlığımız ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizce açığa çıkartılacaktır
Bu vesile ile Şehadet gibi en yüksek mertebeye erişen askerlerimize Hâk Teâlâ’dan Rahmet diliyorum.
Ahmet Çelik
Gazeteci / Araştırmacı Yazar
